Başkan Erdoğan'dan Barış Pınarı ile ilgili 6 mesaj! Harekata karşı çıkan ülkelere tek maddelik teklif

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında, Suriye’de terör örgütleri PKK/YPG ve DEAŞ’a karşı başlatılan harekatla ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Başkan Erdoğan, teröristleri koruyup arabulucuk yapmaya kalkan ülkelere de tek maddelik bir teklif getirdi

Başkan Erdoğan’ın harekatla ilgili dünyaya verdiği 6 mesaj şöyle:

1- Türkiye Suriye’de ne Kürtleri, ne Arapları ne de bir başka kesimi değil sadece ve sadece teröristleri hedef alıyor. Ülkemiz Suriye topraklarında işgal ve istila değil terörle mücadele yürütüyor. Suriye halkıyla beraber zalimlere karşı mücadele ediyoruz. Siz ne derseniz deyin biz teröriste terörist demeye ve öyle davranmaya devam edeceğiz. Sırf ülkemize zarar vermek için teröristleri makamlarında ağırlayanlar bunun utancını ömür boyu yaşayacaklar. Bunları da yüzlerine söylüyorum. Bu teröristlerle bizim aramızda arabuluculuk yapmaya çalışan bazı liderler var. Dedim siz Uluslararası Savaş Hukukunda ya da siyaset biliminde ne zamandan beri devletlerin terör örgütleriyle masaya oturduğunu gördünüz? Türkiye cumhuriyetinin tarihinde bir terör örgütüyle aynı masaya oturmak yoktur, bundan sonra da bizden böyle bir şey beklemeyin. Bunun için de arabulucu falan aramıyoruz.
  TERÖR ÖRGÜTÜ PKK/YPG DEAŞ'I ŞANTAJ UNSURU OLARAK KULLANDI
  2-Türkiye operasyon bölgesi içinde kalacak DEAŞ’lıların sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu en başta ifade ettik. YPG/PYD terör örgütü, şantaj unsuru olarak kullanmaya başladığı DEAŞ terör örgütlerini serbest bırakmaya başlamıştır. Bakın kimin eli kimi cebinde. Biz, ülkemizi hedef almaya kalkacak DEAŞ'lıları bir şekilde tepeleriz. Gerisini bunların yöneleceği diğer yerlerin yöneticileri düşünsün. Kontrol altına aldığımız yerlerde PKKlılarla birlikte DEAŞ’lıları etkisiz hale getirmeye devam edeceğiz.
SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGILIYIZ   3-Türkiye Suriye’nin toprak ve siyasi birliğine saygılıdır. Suriye'de tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda, güvenliği sağladığımız yerlerin sevk ve idaresini biz kendilerine bırakacağız. Biz sadece ihya ederiz, inşa ederiz ama asla zulmetmeyiz. Suriye toprakları terörist işgali altındayken bu ülke adına söylenen hiçbir şeyin, hiçbir adımın kıymeti olamaz   MÜNBİÇ’TEN IRAK SINIRINA KADAR…   4- Barış Pınarı Harekatı Münbiç’ten Irak sınırına kadar olan hattın tamamında 30-35 kilometre derinliğe kadar sürecektir. Bu konuda hiçbir tereddümüz, açık kapımız yoktur. Bize destek olanları da yolumuza taş ve diken döşeyenleri de not ediyoruz. Trump 32 km derinliği ifade ettiğinde 440 kmlik doğudan batıya olan bölgeyi biz güvenli bölge ilan ettik. Biz şu anda güvenli bölgede de tüm plan çalışmalarımızı, yaptık, yapıyoruz. Çevre Bakanlığımız burayla ilgili proje çalışmalarını da yapmış bulunuyor. Ben proje çalışmalarının yer aldığı kitapçığı dünya liderlerine de anlattım. Şimdi de Türk Konseyinde aynı şekilde kendilerine takdim ettik. Tabi gördüklerinde güzel diyorlar. Ama bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Bizim bala ihtiyacımız var. Güvenli hale getirdiğimiz yerlerde 1 milyon ila 2 milyon Suriye’linin geri dönüşü için hemen çalışmalara başlamak istiyoruz. Uluslararası toplumdan ricamız elindeki kaynakları bunun için harcamasıdır.    PKK/YPG’Yİ KORUYAN ÜLKELERE TEK MADDELİK TEKLİF   5- Türkiye teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı olmayacağını bilecek kadar dirayet sahibi ülkedir. Onlarla kucak kucağa oturanlar istedikleri pazarlığı yapabilirler ama biz bu yola tevessül etmeyiz. Madem terör örgütüyle bu kadar içli dışlısınız, madem bu kadar seviyorsunuz, madem masumların akan kanının değil de teröristlerin ezilen başlarının derdindesiniz, Türkiye’nin müttefikliğini hiçe sayıyorsunuz. Bizim terörist bile olsa taammüden öldürmek gibi bir niyetimiz olamaz, çünkü biz sizler gibi değiliz. Suriye’deki sorunun en kestirme yolu bunun için de teklifimiz hemen bu gece tüm teröristler silah ve malzemelerini bırakıp, tuzaklarını imha edip belirlediğimiz güvenli bölgeden çıksınlar.Münbiç’ten Irak sınırına kadar olan bölgede bu yapılırsa sadece teröristleri hedef alan Barış Pınarı harekatı kendiliğinden  sona ermiş olacaktır.    Herkesin bu teklife derhal olumlu cevap vermesi gerekir. Dert bölge halkı değil de teröristlerse bu telife yine olumlu cevap verirsiniz.  Üstü örtülü veya açık tehditlere eyvallah etmeyeceğimiz herhalde anlaşılmıştır.    Suriye konusunu görüşmek üzere ülkemize gelecek veya bizi arayacak olan herkes, Türkiye'nin bu gayet açık, gayet samimi ve gayet makul yaklaşımını göz önünde bulundurarak hazırlıklarını yapmalıdır. Aksi takdirde beyhude zaman ve enerji harcamış oluruz.   SINIRLARIMIZI 30-35 KM GÜVENE ALMADAN HAREKAT DURMAZ   Barış Pınarı harekatından önce gerek başta Amerika olmak üzere Rusya, Avrupa Birliği ülkesi üyeler, NATO hepsini haberdar ettik. Adımı da böyle attık. Sonra onlara sadece terör örgütünün sınırlarımızın 30 km ötesine gitmesi için sayısız defa söyledik. Ne zaman 30-35 km güvene aldık sınırlarımızı o zaman harekatımız sona erer.   EKONOMİK YAPTIRIM TEHDİTLERİNE YANIT: AZDAN AZ ÇOKTAN ÇOK GİDER   6- Suriye'deki gelişmeler sebebiyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere 'azdan az gider, çoktan çok gider' diyoruz. Biz Çanakkalede bir tas çorbayı paylaşan milletin torunlarıyız. Bizde açtığınız her yaranın çok daha büyüğü sizin ekonominizde açılır Bizim kesilen sakalımız çok daha gür şekilde yerine gelir ama sizin kayıplarınızın telafisi çok kolay olmaz.    Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar, bunlar da iyi düşünmeleri lazım. Türkiye gibi bir devlete siz ülkenize girme yasağı koyacaksınız. Bize düşen nedir, hayırlı olsun. Gelmesek ne olur, batar mıyız, biter miyiz? Çok mu meraklıyız…Ve düşünün şahsıma, aileme, bakan arkadaşlarıma vize yasağı koyuyorlar. Bu siyasetten zerre kadar nasibini almış insanlara yakışır mı? Bir ülkeye yakışır mı? Siyaset duygusallık sanatı değildir. Siyaset insan yönetme, ülke yönetme sanatıdır.

BU MİLLETİN ONURUNU YERE DÜŞÜRMEYİZ

Gerekirse yedi düveli karşımıza almak pahasına bu ümmetin ve bu milletin onurunu, izzetini, haysiyetini yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz.

Şehitler tepesi hiç boş kalmayacak olsa da hak, hakikat, ülkemize ve milletimize hizmet için mücadeleye devam edeceğiz. Son nefesimize, gücümüzün son takatine kadar bu yoldan dönmeyeceğiz. En büyük hesabın Allah'ın hesabı olduğu inancıyla bize dayatılan değil, doğru bildiğimiz yolda yürümekte kararlıyız.