AA
Başkan Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1 Milyon İstihdam Projesi Kamuoyu Bilgilendirme Programı"nda yaptığı konuşmada, günlük alışkanlıkları değiştirerek hızla gelişen teknolojinin her geçen gün farklı bir yeniliği hayata kattığını belirtti.
AA'da yer alan habere göre, üniversitelerden şirketlere, kamu kurumlarından sosyal hayata hemen her alanda teknolojinin çok ciddi yansımalarının olduğunu ifade eden Erdoğan, özellikle bilgi teknolojileri alanında son yıllarda yaşanan gelişmelerin, vatandaşların birçok alanda işini fevkalade kolaylaştırdığını söyledi.
Erdoğan, ülke ekonomisinde sürdürülebilir büyümenin sağlanabilmesi için teknolojideki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, bu doğrultuda yürütülen çalışmaları desteklediklerini bildirdi.
"DESTEKLEYECEĞİMİZ GELECEĞİN MESLEĞİ SAYISINI, 25'TEN 100'E ÇIKARTTIK"
Teknolojinin gelişmesinin sadece Türkiye'de değil dünyada da büyük çapta nitelikli iş gücü ihtiyacını ortaya çıkardığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle ileri teknolojiye dayalı ürünlerin programlanması ve katma değeri yüksek yazılımların geliştirilmesi projelerinde iyi yetişmiş çok sayıda çalışana ihtiyaç duyuluyor. Elbette okullarımızda ve üniversitelerde bu alanda eğitim alan mezunlarımızın sayısını artırmaya gayret ediyoruz. Hızla değişen teknolojinin yakın gelecekte, günümüzde var olan birçok mesleğin yerine yenilerini ikame edeceğinin farkındayız. Ortaya çıkacak yeni mesleklere ve becerilere dair talebi hızla karşılamak için mevcut mekanizmalar dışında araçları da devreye alıyoruz. Ar-Ge merkezlerimizle, teknoparklarımızla, kuluçka merkezi desteklerimizle, tersine beyin göçü teşviklerimizle önemli bir yere geldik."
Ulusal teknoloji girişimciliği stratejisiyle 2030 yılına kadar 100 bin teknoloji girişimini kurma kararlılığını geçen aylarda ilan ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Destekleyeceğimiz geleceğin mesleği sayısını, 25'ten 100'e çıkarttık. İşbaşı eğitim programlarının süresini 6 aydan 9 aya yükselttik. Bunlarla kalmıyor, bilişim başta olmak üzere çeşitli alanlarda istihdamı artıracak yeni projeler, programlar hayata geçiriyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, beş önemli unsurun kalkınmanın temelini teşkil ettiğini, bunların yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme olduğunu dile getirdi.
PROJEYE 5 BAKANLIK DESTEK VERİYOR
Nitelikli iş gücünü artırmak gayesiyle 2020 yılında başlattıkları 1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi'nin bu anlayışla ortaya çıktığını anlatan Erdoğan, ücretsiz sunulan ve herhangi bir şart aranmayan proje portalına kayıt yaptıran vatandaşların 33 iş kolundan birini seçerek, sistemdeki 1800 saati bulan 216 eğitime dahil olabildiğini aktardı.
"Başlangıcından bugüne hedefi de aşarak 1 milyon 96 bin 566 kişi bu program üzerinden eğitimlerini tamamladı." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Görülen ilgi sebebiyle projemizi devam ettirme, önümüzdeki yıl sistemdeki eğitim sayısını 2 katına çıkarma kararı aldık. Hazine ve Maliye Bakanlığımız bünyesinde başlattığımız 1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi'nin kendi alanlarındaki bölümlerine 5 ayrı bakanlığımız da destek veriyor. Milli Eğitim Bakanlığımız, projedeki adayların ölçme ve değerlendirme sürecini yürütüyor. Bugüne kadar 20 bine yakın gencimizin ölçme değerlendirme sonuçları işverenlerle paylaşıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, projedeki eğitim içeriklerinin geliştirilmesine katkı yapıyor. Teknolojinin, durduğunuzda geri kaldığınız bir alan olduğunu asla unutmadan eğitim programlarımızı sürekli yeniliyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız, proje çalışmalarının gençlik merkezlerimizde yaygınlaşmasını temin ediyor. Ülkemizin 81 iline yayılan bu merkezlerimiz, gençlerimize istihdam alanında da rehberlik etmeye başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, gençlerin proje kapsamında hazırlanan eğitimlerden daha etkin şekilde yararlanabilmesine imkan sağlıyor. Kurumlarımızın sahip olduğu teknoloji gücünü, gençlerimizi geleceğe hazırlamak için harekete geçiriyoruz."
Başkan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mesleki Yeterlilik Kurumunun da proje kapsamındaki iş kollarında kendini geliştiren gençlerin mesleki belgelendirme süreçlerinde yer aldığını, böylece verilen emeklerin ve kazanılan becerilerin belgelenmesini temin ettiklerini söyledi.
"500'DEN FAZLA İŞ İLANINA 10 BİNDEN FAZLA GENCİMİZ BAŞVURU YAPTI"
Proje kapsamında, Türkiye'de bir ilk olarak hazırlanan kariyer rehberinde emeği olan sektör uzmanları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcisi şirketlerin de aralarında olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakanlıklarımıza ilaveten, özel sektörümüzü de temsilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz de projemize paydaş olarak katılmıştır. Birliğimiz, yardımcı ve yazılımcı istihdamı sağlayacak sektörlerden işverenlerin projede kayıtlı gençlerimizle buluşturulmasına aracılık ediyor. Bugüne kadar bankacılık ve finans, telekomünikasyon ve elektronik ticaret başta olmak üzere birçok sektörden Türkiye'nin önde gelen şirketleriyle işbirliğine gidildi. Türkiye'nin en büyük şirketlerinin de aralarında olduğu 237 şirketimiz tarafından açılan 500'den fazla iş ilanına 10 binden fazla gencimiz başvuru yaptı. Özel ve kamu bankaları ile yapılan çevrim içi işe alım yarışmalarında başarılı olanlar hemen görevlerine başladı. Ülkemizin en çok genç nüfusuna sahip şehri Şanlıurfa'da düzenlenen istihdam garantili eğitim programı da başarıyla sonuçlandı. Bir önceki Hazine ve Maliye Bakanımız döneminde başlanan 1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Programımıza destek veren bakanlıklarımıza, özel sektörümüze, akademisyenlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yılda altyapımıza yaptığımız büyük yatırımı, yetişmiş insan potansiyelimizle taçlandırarak, Türkiye Yüzyılı'na güçlü bir giriş yapmayı hedefliyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1 Milyon İstihdam Projesi Kamuoyu Bilgilendirme Programı"ndaki konuşmasında, dün gerçekleştirilen TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni'nde teknoloji alanında yapacakları tüm atılımların temelinde bilimin olduğunu vurguladığını hatırlattı.
Bilimin kaleleri olarak gördükleri üniversitelerin rektörlerine, bilim ve teknoloji odaklı olmayan eğitim sisteminin çağı yakalayamayacağını ve hedeflere ulaştıramayacağını hatırlatmak istediğini belirten Erdoğan, hükümete geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını 208'e çıkarmalarının önemini vurguladı.
Daha önce her ilde üniversite olmadığını, ancak şimdi tüm illerde üniversite bulunduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu aynı zamanda şu demek, benim Muşlu, Iğdırlı evladım üniversiteye gireceği zaman İstanbul'a gelebilirse İstanbul'a gelecek, Ankara'ya gelebilirse gelecek, böyle bir şansı yakalama gayreti içindeydi. Ama şimdi durum böyle değil, şimdi benim profesörüm, benim doçentim, doktorum, nereye gidiyor? Iğdır'a, Muş'a Hakkari'ye gidiyor. Dolayısıyla gencimizin bulunduğu, doğduğu, büyüdüğü ilde üniversitesiyle bir arada yetişmesine yardımcı oluyoruz. Nereden nereye? Bu 'İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır.' İşte biz kendi ilinde, yavrularımıza tahsil edebileceği okullarını hazırlamak suretiyle hamdolsun bugünlere geldik. Medeni olmak, medeniyet bu. Ve ilmi Anadolu'ya, tüm annelerimizin, babalarımızın yavrularına yaygınlaştırmayı hamdolsun biz gerçekleştirdik."
Erdoğan, teknoloji alanındaki girişimlerin, ülkenin ekonomik büyümesindeki önemini, son yıllarda milyar dolarlık değerlere ulaşan bilişim şirketlerine bakarak görülebileceğini ifade ederek, "Gençlerimizin belki bir iş, ürün veya oyun fikriyle kurdukları girişimler vasıtasıyla girdikleri yolda elde ettikleri başarılarla bizler de gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde çok daha fazla sayıda bu tür başarı örneklerini ülkemize birlikte kazandıracağız." diye konuştu.
Bilişim sektörünün bir diğer özelliğinin de mekandan bağımsız çalışmaya imkan sağlaması olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün yararlandığımız pek çok teknolojik hizmetin bize ülkenin veya dünyanın neresinden sağlandığını bilemiyoruz. Ürünlerin ve hizmetlerin geliştirilmesinde de benzer bir süreç yaşanıyor. Eskiden tarih kitapları insanların göçebeliğini yazardı. Şimdi hizmetlerin göçebeliğini konuşuyoruz. Dijital göçebeliğin yaygınlaşması, özellikle gelişmekte olan illerimizdeki gençlerimizin katma değeri yüksek bilgi teknolojileri alanında istihdamını kolaylaştırıyor. Biz de fırsatı değerlendirmek için yeni projeler geliştiriyor ve uygulamaya geçiriyoruz."
Erdoğan, bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan nitelikli personel ihtiyacının, çeşitli alanlarda somut olarak görülmeye başlandığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Mesela yerli otomobilimiz Togg üreticileri tarafından bir mobil cihaz olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla bu sınıftaki araçların veya cihazların üretimi yanında bakımı ve idamesi için de daha çok nitelikli teknoloji personeline ihtiyaç olacak. Giderek yaygınlaşan akıllı ev ve bina sistemleri gibi gelişmeler, artan sayıda nitelikli personel ihtiyacı ortaya çıkartıyor. Benzer örneklerin çoğalmasıyla bilgi teknolojileri alanındaki pozisyonlar artık bugünün ve geleceğin mesleği olarak tanımlanıyor. Bu bakımdan Yazılımcı İstihdamı Projemizle Türkiye'nin dijital dönüşümüne de katkı sağlıyoruz."
Erdoğan, temel eğitim grubundaki çocuklar ve ebeveynleri için hazırlanan eğitimlere gösterilen yüksek ilgiyi de buna bağladığını, projede 7 yaşından başlayıp 70 yaş üstüne kadar çıkan kullanıcı çeşitliliğinin, milletin topyekun teknolojik gelişmeleri sahiplendiğini gösterdiğini dile getirdi.
Güvenli internet kullanımını öğrenmek için sisteme dahil olan 73 yaşındaki Mehmet Bey'in de dijital ebeveynlik eğitimi alan 51 yaşındaki Ayşe Hanım'ın da bu sürecin birer parçası olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Aynı şekilde 7 yaşındaki Poyraz'dan 8 yaşındaki Abdullah'a, 9 yaşındaki Alya'ya kadar 10 binlerce çocuğumuz, aldıkları eğitimle kodlama, yapay zeka, siber güvenlik konularına şimdiden hakim oldular. Benim torunum bile evde, 2 yaşında, 3 yaşında aman ya Rabb'im bizi solladı gidiyor. Bu projeyle dijital alana giriş yapan evlatlarımızın ileride neler başarabileceklerini şimdiden hayal edebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, kamunun bilişim altyapısına verdiği önemin en güzel sonuçlarının e-Devlet uygulamasıyla alındığına dikkati çekerek, bu altyapıları kuran ve idamesini sağlayan kurumların bilişim personeli ihtiyacının da hızla arttığını söyledi.
Benzer gelişmelere özel sektör şirketlerinde de şahit olduklarını ifade eden Erdoğan, "Biz de kendimizi bu geleceğe göre hazırlamaya başladık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli başlıklarının bilim, iletişim, dijital, verimlilik olduğunu sizlere hatırlatmak isterim. Gençlerimizde günümüz yazılım teknolojilerinin temelini oluşturan algoritmanın mucidi Harezmi'nin, robot teknolojisinin mucidi Cezeri'nin mirasını yaşatacak azmi ve iradeyi görüyorum." dedi.
Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan bir yönetim olarak bu alanların her birindeki gelişmelerden ziyadesiyle memnuniyet ve heyecan duyduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"İstihdamda, 31 milyonu geçerek tarihimizin en büyük rakamına ulaşmış olmak, en büyük sevinç kaynağımızdır. Sadece son bir yılda 1,5 milyona yakın istihdam sağlamış olmamız, uyguladığımız programın gücüne ve isabetine işaret ediyor. Küresel gelişme ve büyümenin teknoloji ağırlıklı bir istikamete kayması, bizi dijital dönüşüm ve bilgi teknolojileri alanına daha çok eğilmeye yöneltti. Kurumsal yapılardaki ve iş yapma biçimlerindeki değişimi hızla ülkemize uyarlayacak çalışmalar yürütüyoruz. Hiç şüphesiz bu süreçteki en önemli avantajımız, beşeri sermaye gücümüzün zenginliğidir, yani sizlersiniz.
Geçtiğimiz 20 yılda altyapımıza yaptığımız büyük yatırımı, yetişmiş insan potansiyelimizle taçlandırarak, Türkiye Yüzyılı'na güçlü bir giriş yapmayı hedefliyoruz. Çevrenin korunmasından küresel krizlere karşı dirençli bir siyasi ve ekonomik yapı inşasına kadar attığımız her adımda bu hedefi gözetiyoruz. Dünyanın kalanına göre geleceğimize güvenle bakmak için pek çok sebebimiz bulunuyor. Elbette hala çözmemiz gereken sıkıntılarımız da var. Ama bunların hiçbiri önümüzdeki fırsatları ve imkanları en iyi şekilde değerlendirmemize mani değildir. Hayata geçirdiğimiz her atılım gibi yazılımcı istihdamı projesini de bu doğrultuda atılmış bir adım olarak görüyoruz."