AA
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Alt yapıya ilişkin eksiklerimizi tamamladığımız için bundan sonra tüm imkanlarımızı eğitim öğretimin her kademesinde ve elbette üniversitelerde kalitenin yükseltilmesine teksif edeceğiz." dedi.
AA'nın aktardığı habere göre, Başkan Erdoğan'ın dün Mersin ziyareti sonrasında 81 ilden üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı'nın görüntüleri paylaşıldı.
Üniversiteyi kazanan öğrencilerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Erdoğan, "Üniversite kapısına gelene kadar okul öncesinden, ilk, orta ve lise seviyelerine kadar eğitim öğretimin her aşamasından geçen siz değerli kardeşlerim bu sürece büyük emekler verdiniz. Bu yıl nihayet emeklerinizin karşılığını alarak üniversiteli sıfatını kazandınız" ifadelerini kullandı.
"Her biriniz ayrı üniversitede, ayrı fakültelerde, ayrı bölümlerde olsanız da hayalleriniz farklı olsa da geleceğe aynı umutla aynı heyecanla baktığınızı biliyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öncelikle sizleri üniversite sınavındaki başarınız ve yerleştiğiniz bölümler için tebrik ediyorum. Başarılı bir eğitim öğretim sürecinin ardından hayata atıldığınızda da inşallah aynı başarıyı göstereceğinize eminim. Önünüzdeki uzun üniversite maratonunda elbette önceliğiniz derslerinizde başarılı olmanızdır. Bununla birlikte sosyal ve kültürel faaliyetlerde hayatınızı zenginleştirmeniz, donanımınızı artırmanız gerekiyor. Gerek üniversitedeki imkanları, gerek dışardaki fırsatları değerlendirerek hayatınızın bundan sonraki safhasında en hazırlıklı şekilde ona da başlayacağınızdan şüphem yok. Mesela üniversitelerdeki öğrenci kulüpleri bu bakımdan önemli bir imkandır. Sizlerden spordan teknolojiye, sosyal sorumluluklardan fikri gelişime kadar geniş bir yelpazedeki öğrenci kulüplerinde aktif şekilde yer almanızı istiyorum. Hayatınızın belki de en güzel dönemlerini geçireceğiniz üniversite yıllarını ilerde özlemle ve hayırla yad etmek için her gününü dolu dolu geçireceğinizi düşünüyorum."
GENÇLERE "DİL ÖĞRENİN" TAVSİYESİ
Üniversite yıllarının aynı zamanda gençlerin fikri donanımlarını güçlendirdikleri, siyasi görüşlerini şekillendirdikleri dönemler olduğuna işaret eden Başkan Erdoğan, "Sizlerden istirhamım, asıl kaynaklarına inip araştırmadan sorgulamadan, tefekkür etmeden, bilhassa da kendi medeniyetinizi, kültürünüzü, tarihinizi, tam manada öğrenmeden siyasi kimlik sahibi olmayın." dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Medya ve sosyal medya gibi büyük bir kısmı yalan veya saptırma üzerine kurulu manipülasyon araçlarıyla popüler sanatçı, fenomen, şovmen bu türlerden kişilerin yönlendirmesiyle asla fikir ve tutum belirlemeyin. Hani o meşhur kalıpla ifade edecek olursak, önce kendiniz olun, önce kendinizi tanıyın, önce kendinizin de içinde bulunduğu medeniyet ve kültür ikliminizi tanıyın. Sonra diğer her şeyi öğrenin. Ondan sonra fikri ve siyasi safınızın adını koyun. Bir diğer önemli husus yabancı dil eğitimine önem vermenizdir. Yabancı dil eğitimini önce iletişim, ardından da ilgi seviyenize göre akademik standartlarda çözmeden hayata başlarsanız kendinizi bir adım geride bulursunuz. Hatta artık bir yabancı dil dahi yeterli olmuyor. İkinci, üçüncü yabancı dil bilmek tercih sebebi haline geliyor. Yeni bir dil öğrenmek aynı zamanda yeni bir dünyayı, yeni bir kültürü, yeni bir hayat ve düşünce biçimini de öğrenmek demektir. Meseleye bu açıdan baktığınızda, yabancı dil öğrenmenin size, okuldaki ihtiyaçların çok ötesinde bir katkı sağlayacağını göreceksiniz. Üniversite eğitimi size mesleki bir formasyon kazandırmanın ötesinde ilim ve dolayısıyla hayatın tüm boyutlarının kapılarını açan bir işleve sahiptir. Hocalarınızdan, arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden, bilgi kaynaklarından ne kadar çok yararlanırsanız üniversite eğitiminin bu yönünü o derece değerlendirmiş olursunuz."
"GENÇLER GELECEĞİN TOHUMUDUR"
Merhum Nurettin Topçu'nun "Gençler, geleceğin tohumudur" dediğini aktaran Başkan Erdoğan, "Tohum olarak bu vatanın bağrına düşen sizler önce filize, ardından görkemli çınarlara dönüşecek, kendinizle birlikte bu milletin de geleceğini şekillendireceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Ailelerin her zaman olduğu gibi üniversite yıllarında da çocuklarının en yakın destekçileri olacağını vurgulayan Başkan Erdoğan, kendilerinin de 19 yıldır gençleri eğitimden sağlığa, spordan kültür ve sanata, teknolojiden girişimciliğe kadar her alanda, hayallerini hayata geçirmeleri için desteklemenin gayreti içinde olduklarını söyledi.
Bu çerçevede, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş projeler geliştirdiklerini, yatırımlar yaptıklarını, imkanlar sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Mesela, 19 yıl önce ülkemizdeki sadece 9 olan Gençlik Merkezi sayısını 376'ya, Gençlik Ofisi sayısını 223'e çıkardık. Gençlik merkezlerimizin üye sayısı 5 binden 2,5 milyona çıktı. Sayılarını 51'e yükselttiğimiz gençlik kamplarına bu yıl 17 bin, tematik gençlik kamplarına 7 bin, STK gençlik kamplarına 6 bin genç katıldı." dedi.
"LİSANSLI SPORCU SAYIMIZI 278 BİNDEN 10 MİLYON 200 BİNE ÇIKARDIK"
Lisanslı sporcu sayısının 278 binden 10 milyon 200 bine, spor kulübü sayısının 6 binden 19 bine yükseldiğini aktaran Başkan Erdoğan, spor tesisi sayısının ise 1575'ten 3 bin 915'e çıkararak her gencin kullanımına açtıklarını söyledi.
Aynı şekilde atletizm pisti sayısını 12'den 56'ya, olimpik yüzme havuzu sayısını 46'dan 279'a çıkardıklarını belirten Başkan Erdoğan, "Ülkemize kazandırmak için kolları sıvadığımız modern stadyumlardan 32'sini tamamladık, 9'unun yapımına devam ediyoruz 5 tanesi de proje ve ihale aşamasındadır. Sporu hayatın merkezine almak ilkesiyle mahallelerimizde toplam 2 bin 754 futbol ve voleybol sahaları kurduk. Ülkemizin olimpiyatlar başta olmak üzere, uluslararası müsabakalarda son dönemde kazandığı başarıların gerisinde işte böyle bir alt yapı ve gayret vardır." açıklamasında bulundu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yüksek öğrenim yatak kapasitemizi 182 binden 717 binin üzerine çıkardık. Yüksek öğrenim burs ve kredi tutarını, lisans öğrencileri için görev geldiğimizde ne alıyorlardı biliyorsunuz değil mi, siz tabii o günleri görmediniz, 45 liracık burs. Bunu 650 liraya çıkardık. Yüksek lisans öğrencileri için aylık 90 lira alıyorlardı 1300 liraya çıkardık. Doktora öğrencileri içinse aylık 135 liradan 1950 liraya yükselttik. Yurtlarımızda barınan yüksek öğrenim öğrencilerimize verdiğimiz aylık beslenme yardımını 11 liradan bugün 480 lira seviyesine çıkardık. İnşallah bu rakamları, yılbaşında tekrar güncelleyeceğiz. Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye, akademik personel sayımızı 70 binden 181 bine yükselterek, yüksek öğrenime geçişteki tıkanıklığı ortadan kaldırdık. Artık alt yapıya ilişkin eksiklerimizi tamamladığımız için bundan sonra tüm imkanlarımızı eğitim öğretimin her kademesinde ve elbette üniversitelerde kalitenin yükseltilmesine teksif edeceğiz. Sizlerden bu süreci, şimdilik öğrenci ileride de yetişmiş insan gücümüz olarak en güzel şekilde değerlendirmenizi ve daha yükseğe taşımanızı bekliyorum."
Başkan Erdoğan, klarnet virtüözü Serkan Çağrı ve halk müziği sanatçısı Elif Buse Doğan'ın çeşitli türküleri seslendiği gecede da bazı türkülere de eşlik etti.
Program sırasında gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gencin, sabah uyanır uyanmaz akıllarına sosyal medyanın geldiğini belirtmesi ve kendisinin bu konudaki görüşleri ile sabah uyandığında ne yaptığını sorması üzerine, "Eğer garipsemezseniz inanın benim sosyal medyayla hiç işim yok, ondan dolayı da çok rahatım." ifadesini kullandı.
Sabah tek derdinin o günkü programıyla ilgili "dersine çalışmak" olduğunu söyleyen Erdoğan, "Sosyal medya, inanın şu anda toplumumuzun en önemli tahrik unsurudur ve şu anda eğer toplumda ciddi manada yaralarımız varsa bunun arkasında sosyal medya vardır. Getirisi olumlu değil ama götürüsü çok ağır. Bu bakımdan ben diyorum ki biz, derslerimize daha çok çalışalım, buraya daha çok ağırlık verelim ve bu sosyal medya belasından da mümkün oldukça sıyrılalım." dedi.
Erdoğan, hemşirelik bölümünde okuyan bir gencin, "Sosyal Medya Yasası şu an gündemde. Bu yasa için kimler endişelenmeli, biz gençler olarak endişelenmeli miyiz?" sorusuna, şu cevabı verdi:
"Hiç endişelenmeyin, çok rahat olun. Çünkü bizim sosyal medyayla ilgili attığımız adım, özellikle gençliğimizi çok daha huzurlu, rahat hale getirmek ve bundan sonraki süreçte kendisini tamamıyla derslerine vermesini sağlamak ve artık yarınlarda başhemşire olarak sizi görmek."
Bir başka genç de Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile ilgili söylediği "Şimdi şiir gibi bir yaşamımız var, oğlum inşallah bunu annesine aktarıyor." sözlerini hatırlatarak, programa katılan Bilal Erdoğan'a, "Bu samimi muhabbeti annenize aktardınız mı?" diye sordu.
Soruyu tebessüm ederek yanıtlayan Bilal Erdoğan, "Aktardım efendim. Çok müspet buldu, iyi oldu." cevabını verdi. Başkan Erdoğan da gülerek, "Aktardığına ben de şahidim. Çünkü o akşam havalar gayet iyiydi." dedi.
Başkan Erdoğan, programa katılan bir başka kişinin öfkelendiğinde ne yaptığını sormasına, "Sizlere bir anahtar veriyorum, öfkelendiğiniz zaman en güzel 'Ya sabır' çekeceksiniz. 'Ya sabır' dediğiniz zaman, Mevlam tecelli ediyor ve siz de inşallah sabredenlerden oluyorsunuz." karşılığını verdi.
Erdoğan, bu kadar tanınan bir insan olmanın iyi veya kötü yanlarının ne olduğu ve halkın içine tebdili kıyafetle karışıp karışmadığının sorulması üzerine, artık tebdili kıyafet diye bir şeyin kalmadığını, o safhaların geride kaldığını söyledi.
Programa Sakarya'dan gelen gence, Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu'nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun" dizelerini anımsatan Erdoğan, şiirin çok güzel ve iftihar ettikleri bir şiir olduğunu dile getirdi.
Ekibinin Sakarya'yı çok sevdiğini belirten Erdoğan, "İnşallah hep Sakarya'yı ayağa kaldır, Sakarya da sizleri ayağa kaldıracaktır. Hiç endişeniz olmasın." dedi.
NÜKLEER ENERJİ
Programa katılan bir diğer genç nükleer enerji mühendisliği için Rusya'da eğitim gördüğünü belirterek, bu fırsatı tanıdığı için kendisi ve arkadaşları adına Erdoğan'a teşekkür etti.
Erdoğan da Rusya'da 10 bini Türk, 3 bini Rus olmak üzere 13 bin genç mühendisin çalıştığını ifade ederek, genç mühendise Rus mühendislerle ilişkilerinin nasıl olduğunu sordu. Genç mühendis, Rusya'da bir yıl hazırlık eğitimi alarak Rusça öğrendiklerini bu nedenle iletişimlerinin güzel olduğunu ve huzurlu şekilde çalıştıklarını söyledi.
Erdoğan, "13 bin nükleer enerji mühendisi Türkiye olarak şu anda kazandık. Bu sayı daha da artacak ve böylece bizim bundan sonraki ikinci, üçüncü yapacağımız santrallerde de şimdiden elemanlarımızı yetiştirmiş oluyoruz ve bu tabii AK Parti iktidarının ülkemize kazandırmış olduğu nükleer enerjideki en önemli adımdır." dedi.
Bir başka gencin nükleer santraller ve bunların kurulmasına karşı olanlarla ilgili görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu konuda konuşanlar, konuya hakim oldukları için değil tam aksine hiç bu konuyu bilmedikleri için. Çünkü nükleer enerjinin ne olduğundan haberleri yok. Bir defa dünya artık şu iklim değişikliğinde nereye doğru gidiyor, artık geçmişteki, özellikle enerjideki o kirli enerjiden sıyrılıp temiz enerjiye geçmenin gayreti içinde ve bu temiz enerjiyle alakalı da dünya bir tehdit altında. Diyor ki 'Ya temiz enerjiye geçeceksin, geçmediğiniz takdirde de bunun müeyyidelerine tabi olacaksınız.' Buna başta Amerika da dahil, bu adımları atmanın gayreti içindeler. Artık böyle kömür, fuel-oil bunlardan elde edilen enerjiye kimse müsaade etmiyor. Şimdi ise biz geç de olsa bununla bir adım atıyoruz. İnşallah 2023'ün ilk yarısında bir üniteyi açmış olacağız, süratle de diğer üç ünitesini burada bitirmenin gayreti içinde olacağız."
Erdoğan, Sinop ile Trakya'da da dörder ünite olmak üzere nükleer enerji çalışmaları olduğunu ve bunun yenilenebilir enerjiye güç katmanın yanında daha ucuz enerji teminini sağlayacağını belirterek şunları kaydetti:
"Bu konuyla ilgili olarak tabii şu anda bizim burada yaptığımız santral bir örnek teşkil edecek. Bir de tabii eleman yetişimine çok büyük fayda sağlayacak. Yani nereden bakarsanız bakın, ilk etapta şu anda 13 ama bu rakam 15 bine rahatlıkla inşallah çıkacaktır. Çünkü 15 binin belli bir kısmını da bu yeni yapılan yerlere inşallah aktarmış olacağız. Eğer Japonlarla anlaşmış olsaydık, oradan bir sıkıntı yaşamamış olsaydık bugün Japonlarla da bir etabı yapmış olacaktık ama olmadı, anlaşamadık. Fakat belki Ruslarla ikinci bir inşallah adım daha atabiliriz veyahut farklı bir adımı da bu arada atmış oluruz ama bizim için şu an ilk etapta Ruslarla yapmakta olduğumuz bu santral var."
KRİPTO PARA
Katılımcılardan birinin Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu'nun oluşturulduğunu hatırlatarak Merkez Bankasının kripto paraya açılıp açılmadığını ve kendisinin kripto para konusundaki görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, kripto paraya açılma gibi bir dertlerinin olmadığını, tam aksine onlara karşı ayrı bir savaş ve mücadeleleri olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Onlara da böyle bir prim zaten vermeyiz, vermeyeceğiz de. Çünkü biz, şu anda bu konuda kendi asli hüviyeti olan paramızla yola devam edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan'ın söz verdiği AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım konuya ilişkin olarak, şunları dedi:
"Kripto para, maalesef mağduriyetlere de kapı açıyor. Dolayısıyla çok ciddi denetime ihtiyaç gösteren bir şey. Bir nevi hayali bir geleceğe yönelik satış yapılıyor ve ondan sonra bunun kötü örneklerini, mağdur olanlarını gördük ama ilerde takdirinizde tabii bu istismarları, yanlışları önlemek için devlet olarak, hükümet olarak, bazı düzenlemeler yapmak gerekebilir. Onunla ilgili de zaten çalışmalar başlatıldı."
Soruların ardından program, öğrencilerin seslendirdiği şarkılarla devam etti. Programa Van'dan katılan Yunus Kaval isimli genç, Başkan Erdoğan için bestelediği parçayı seslendirdi.
Ardından, klarnet virtüözü Serkan Çağrı ve halk müziği sanatçısı Elif Buse Doğan, Ahmet Kaya'nın parçalarını söyledi.