Başkan Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurul'da milletvekillerine hitap etti. Erdoğan, "Türkiye, tüm imkanlarıyla Azerbaycan'ın yanındadır. Ermeni işgalciler topraklardan çıkmadan çözüm olmaz." dedi.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Meclis'imizin ilk başkanı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere herkese saygılarımı sunuyorum. Gazilerimizi ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükran ile anıyorum.
Bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğini bilerek daima hazırlıklı olacağız. Tarihimizi ne kadar iyi bilirsek, o kadar iyi sahip çıkabiliriz. Türkiye, gerisinde kesintisiz ve çok geniş bir coğrafyaya yayılmış 2 bin 200 yıllık çok nadir bir ülkedir. Böyle bir ülke, aç gözlü ve sömürgeci ülkelerle aynı şekilde davranamaz.
Kıbrıs ve Azerbaycan Türklerinden Balkanlar ve Kuzey Afrika'ya kadar her yerde kardeşlerimize samimi destek veren Meclisimiz, milletimizle birlikte tüm dostlarımızın da umut kaynağı olduğunu göstermiştir
Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Minsk Grubu’nun hala ateşkes arayışı içinde olmaları kabul edilebilir bir şey değildir işgalcilerin bu topraklardan çıkmaları gerekir ki burada bir çözüm olsun. İşte şimdi netice zamanı ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz de kendi göbeklerini kesmenin adımını attılar. İşgalcilere sessiz kalanların sözünün bizim nezdimizde kıymeti yoktur. Şimdi netice zamanı. Azeri kardeşlerimiz de kendi göbeklerini kesmenin adımını attılar.
Türkiye olarak Azerbaycanlı kardeşlerimize tüm imkanlarımızla destek vermeyi sürdüreceğiz. Bu bölgede kalıcı barışın yolu, Ermenilerin işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor.
Ermenistan yönetimini, her şeyi bir kenara bırakıp ısrarla Türkiye’ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak.Bu haydut devlete (Ermenistan) destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.
Türkiye olarak Akdeniz'de çatışma, haksızlık peşinde değiliz. Tek talebimiz haklarımıza saygı gösterilmesidir. Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik potansiyelin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların hakkaniyet temelinde çözülmesi öncelikli tercihimizdir.
Avrupa Birliği, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarının esiri olarak, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür. Bölgemizde ortaya çıkmış olup da, Avrupa Birliği’nin inisiyatifi ve ağırlığı ile çözüme kavuşmuş tek bir sorun yoktur. Tam tersine, Birliğin müdahil olduğu her kriz, yeni boyutlar kazanarak büyümüştür.
Üçüncü çeyrekle ilgili öncü göstergeler ekonominin hızla toparlandığına işaret ediyor. Amacımız V tipi toparlanmayı sağlayıp yılı pozitif kapatmaktır.