Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'adaleti bulmak' adı altında yaptığı yürüyüş de esasında Fetullahçı Terör Örgütü'ne bir destektir" dedi.
"BÖYLE BİR HAREKETİN SAVUNULMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Türkiye'nin artık o defterleri kapattığını kaydeden Canikli, bundan sonraki dönemlerde hükümet sisteminden, yönetimde iktidarsızlıktan kaynaklanan bir problem yaşanmayacağını ve Türkiye'nin yolunda yürümeye devam edeceğini anlattı.
Canikli, ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunmanın iktidarı ve muhalefetiyle herkesin görevi olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu topraklarda yaşayan, bu topraklara ait olan, bu topraklara ait olduğunu iddia eden herkesin görevidir. Sadece iktidarın değil, muhalefetin de görevidir. Ama muhalefetin, özellikle ana muhalefetin ve bölücü terör örgütüne destek veren muhalefetin bu konuda sabıkası çok kabarık maalesef. Bırakın mücadeleyi, geçmişte de terör örgütlerine açıkça destek verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi için de geçerli. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin öldürülen teröristlerin cenazelerinde ağıt yakıtları fotoğrafları, gözyaşı döktükleri görüntüleri unutmadık. Buldukları her fırsatta terör örgütlerine destek veriyorlar, onlarla kol kola giriyorlar."
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'adaleti bulmak' adı altında yaptığı yürüyüş de esasında Fetullahçı Terör Örgütüne bir destektir." diyen Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkenin gizli kalması gereken bilgilerinin yayınlanması olayında, o bilgiler, o kişilere kim tarafından verildi? Kim tarafından sağlandı? Bu çok önemli bir sorudur. Herkes her şeyi söylüyor, 'adalet için' yürüdüklerini ifade ediyorlar. Başbakanımız, arkadaşlarımız da söyledi, adalet sokakta aranmaz, adaletin aranacağı yer bellidir. Daha da önemli olan, mahkemenin mahkum ettiği o milletvekiline esas itibarıyla bu bilgileri kim verdi? Devletin gizli kalması gereken, doğrudan güvenliğini etkileyen, casusluk faaliyetinde kullanılan bilgileri kim verdi? Er ya da geç bu da açığa çıkacaktır. Böyle bir hareketin savunulması mümkün değil. Verilen cezayı adaletsiz bulabilirsiniz, ağır bulabilirsiniz, olabilir ama onu da arama yönetimi bellidir. Onun dışında herkes kendi kafasına göre, 'Ben verilen bu kararı beğenmedim, dolayısıyla sokağa çıkıyorum, ben öyle yapacağım.' dediği anda bu ülkede yaşanmaz, kaos ortaya çıkar."
"ON BİNLERCE İNSAN KATLEDİLMEK İSTENDİ O ZAMAN YÜRÜDÜNÜZ MÜ?"
Canikli, mahkemelerin verdiği kararlar karşısında kişilerin haklarını arama kurallarının belli ve herkes için geçerli olduğunu dile getirerek, "Milletvekilleri için de ana muhalefet partisinin genel başkanı için de geçerlidir. Hiç kimsenin ayrıcalığı yok, olamaz. Hem bir taraftan mahkemeyi baskı altına alarak kararı değiştirmeye çalışıyorsunuz hem de aynı zamanda Fetullahçı Terör Örgütü'nün esas itibarıyla operasyonu olan bu casusluk faaliyetine destek veriyorsunuz. Bu yürüyüşün anlamı bu, böyle okumak gerekiyor" dedi.
"Şehitlerimiz için yürüdünüz mü?, 15 Temmuz'da bu ülkenin birlik ve bütünlüğü ortadan kaldırılmak ve iç savaş çıkarılmak istendi. Binlerce, on binlerce insan katledilmek istendi o zaman yürüdünüz mü?" diye soran Canikli, şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu, o zaman kaçtınız. Gün o gündü, yürümenin zamanı o zamandı, kendini göstermenin, gerçekten bu milletin dirliğini tehdit edenlere karşı mücadele etme zamanı o gündü. Tankların üzerine çıkma günü o gündü, ama siz ne yaptınız? Tankların yanından savuştunuz. Öyle olmaz, şimdi bu yolla yeniden sokaklar hareketlendirilmeye, bu ülkenin barışı ortadan kaldırılmaya, kardeşliği dinamitlenmeye çalışılıyor. Elbette buna müsaade etmez bu millet. Boşuna uğraşıyorlar ama amaç bu. Sokağa çıktığınız anda ve herkesi sokağa davet ettiğiniz anda bunun anlamı çok farklıdır. Bunun anlamı barışı, düzeni, sistemi ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Elbette bu millet buna müsaade etmedi, bugüne kadar sayısız kereler saldırılarla karşı karşıya kaldı ve hepsinde de gereğini yaptı"
Canikli, terör örgütlerinin bu gibi dönemleri beklediğini vurgulayarak, "Onlar ellerini ovuşturuyorlar şimdi. Dumanlı havayı severler yani özellikle kalabalıkların, insanların toplu şekilde nizama, kurallara aykırı bir şekilde sokağa davet edilmesinde terör örgütleri er veya geç devreye girer. Biz bunları geçmişte, mesela Gezi olaylarında gördük" şeklinde konuştu.
"ESAS O KORKTUKLARI OLAYLARIN ORTAYA ÇIKMASINI ENGELLEMEYE Mİ ÇALIŞIYORLAR"
"Esas o korktukları olayların ortaya çıkmasını engellemeye mi çalıyorlar?"
"Zaman zaman aklımıza da geliyor acaba Sayın Kılıçdaroğlu'nun ve destek verenlerin başka korkuları mı var?" ifadesini kullanan Canikli, "Onu mu acaba şimdiden kapatmaya çalışıyorlar. Esas o korktukları olayların ortaya çıkmasını engellemeye mi çalıyorlar? İnşallah öyle bir şey yoktur, temenni etmiyoruz ama dediğim gibi, hiçbir hakikat uzun süre kapatılamaz, kamufle edilemez, ortadan kaldırılamaz" dedi.
Canikli, Türkiye'nin artık çok önemli adımlar attığını ve çok önemli gelişmeler yaşandığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünyanın en büyük üçüncü büyüme oranını yakalamış Türkiye almış başını gidiyor, şahlanıyor adeta. Tam böyle bir dönemde bu gelişmenin önünü kesmek için (başka nasıl yorumlayacağız?) herkesi sokaklara davet ediyorsun. Terör örgütleri dahil, onları sokaklara davet ediyorsunuz. Bu yürüyüşü engelleyemezsiniz onu söyleyelim, sayısız kereler ortaya konuldu ama milletimizin canını sıkarsınız, sadece yaptığınız bu. Yoksa gelin, bu ülkenin daha güzel yönetilmesi için bizim eksiklerimiz varsa onları söyleyin. Biz onlardan memnun oluruz, kesinlikle dikkate alırız. Esasında muhalefetin de görevi budur."
"GELECEĞİNİ SİZLERİN GELECEĞİNE BAĞLAMIŞ YÜZ MİLYONLARCA İNSAN VAR DÜNYADA"
Canikli, Giresun Valiliğince Atatürk Meydanı'nda düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, dostluk kardeşlik ortamında iftar sofrasında bir araya geldiklerini söyledi.
Türkiye'nin sıkıntılı dönemlerini büyük oranda geride bırakmış vaziyette olduğunu ifade eden Canikli, şöyle konuştu:
"Bundan sonra geleceğe daha umutla bakabiliyoruz, millet olarak büyük hayallerimiz var, büyük hedeflerimiz var. Bu millet o hayallerini de, hedeflerini gerçekleştirme gücüne sahiptir. Bu millet öyle bir millettir ve bu millet dünyada eksik olana, adaletin tesisi için daha güçlü bir şekilde dünya siyaset arenasına çıkmak zorundadır, bu bizim kaderimiz, bu bizim mirasımız, bunu yok sayamayız, bunu reddedemeyiz, çünkü geleceğini bu milletin, sizlerin geleceğine bağlamış olan yüz milyonlarca insan var dünyada."
Canikli, yapılan ve yapılacak çalışmalarda sadece 80 milyonun değil geleceğini Türkiye'nin geleceğine bağlamış milletleri de düşünerek hareket ettiklerini vurguladı.
Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize de değinen Canikli, "Aynı refleksi Türkiye orada da gösterdi: Adalet. Türkiye’nin müdahalesiyle bir haksızlığın önüne geçildi. Bu millet bunu geçmişte çok yaptı, ülkeleri kaynaklarını sömürmek, kendi ülkesine aktarmak için değil gerçek anlamda adaleti tesis etmek için mücadele etti" dedi.
Canikli, Osmanlı'nın da böyle olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Atalarımızın en önemli özelliklerinden bir tanesi adaletle hüküm vermek, dünyayı adaletle yönetmek. Şu anda dünyadaki adaletsizliğin temel nedeni haksızlığın, sömürünün temel nedeni, Türkiye’nin, bu milletin dünya arenasında olması gereken yere gelememesidir, olması gereken pozisyonda bulunamamasıdır. Olaylara, dünyadaki gelişmelere adaleti sağlamak amacıyla gerekli müdahaleyi yapacak güce erişememesidir ama oraya doğru hızla gidiyoruz değerli kardeşlerim Allah'ın izniyle."
Milletin bu yürüyüşünü de hiç kimsenin engelleyemeyeceğini belirten Canikli, "Biz barış ve kardeşlik ortamı içerisinde Giresun'da bu meydanda Türkiye'nin her yerinde inşallah bu kardeşlik sofralarını, iftar sofralarını kuracağız, bunu engellemeye hiç kimsenin gücü yetmeyecek Allah’ın izniyle, buna yürekten inanıyoruz" diye konuştu.