İşte Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle;
Tarihin zor aşamalarında silahlı kuvvetlerimizin bu zor dönemlerde nasıl bir kahramanlık gösterdikleri herkesçe malumdur. Dün yapılan saldırı hem aziz milletimize hem de silahlı kuvvetlerimize, asker ve sivil memurlarımıza yönelik olmuştur. Bu saldırı sonrasında dün Cumhurbaşkanımızla konuyu değerlendirdik. Gece boyu istihbarat bilgilerini topladık. Genelkurmay Başkanımız, Milli Savunma Bakanımız, Adalet Bakanımız'la toplantı gerçekleştirdik. Saldırı tümüyle aydınlanmış durumdadır. Elde ettiğimiz veriler ışığında kesin bir şekilde bu saldırının Türkiye içindeki terör örgütü mensuplarıyla, Suriye'den sızan YPG mensubu biri gerçekleştirmiştir. Salih Neccar isimli kişi Kuzey Suriye, Haseke bölgesinden giriş yapmıştır. Saldırının doğrudan YPG'yle irtibatı ortaya konmuştur. Soruşturma derinleştirilerek sürdürülmektedir. Bu soruşturmada unsurlar tek tek ortaya çıkarılıp adalete temsil edilecektir.
Terör saldırısının gerçekleşmesi aşamasındaki seyirle ilgili şu andaki bilgileri mahfuz tutuyoruz. İrtibatlı 9 kişi gözaltına alındı. Bu anlamda bir network tespit edildi. Yeni gözaltılar olacak. Bu çerçevede soruşturma devam ettiği için şu anda detaylı bilgi vermeyi doğru bulmuyorum. Şehitlerin isimlerini ailelerin hassasiyeti bağlamında zikretmeyeceğim. Bu konuda kamuoyumuz bilgilendirecek.
ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER ETKİSİZLEŞTİRİLDİ
Dün saat 09.30 itibarıyla Haftanin civarında bölücü terör örgütü kamplarına dönük çok etkili bir operasyon yapılmıştır. Burada terör örgütünün önemli elebaşlarının da bulunduğu bir anda gerçekleştirilmiştir. Şu ana kadar 70 civarında kişi etkisiz hale getirildi. Suriye sahasında Afrin'den gelen YPG unsurlarının, İranlı milislerin, Rus hava gücü desteğiyle Türkiye Halep koridorunu kapatması, Azez'e yönelmesi üzerine, Silahlı kuvvetlerimiz oradaki mültecilerin korunması amacıyla top atışlarımız oldu. Bu devam edecek. Sınırımıza dönük olarak kim ihlal ederse en güçlü şekilde mukabelede bulunulacak.
MEYDAN OKUYANLARA MEYDANI BIRAKMAYIZ
Türkiye'ye daha çok mültecilerin gelmesini sağlayan hamleler karşısında müdahalelerde bulunacağız. Sınırlarımızı korumak, Türkiye'ye dönük mülteci akınını zorlayan saldırılar yanında dünkü saldırının müsebbibi YPG'dir ve terör örgütü PKK'dır. Bunlara karşı gerekli tertibat alınacak. Hiçbir saldırı karşılıksız kalmamıştır. Bu karşılığın en etkin şekilde, nasıl olacağı konusunda yapılacak hususlar bizde mahfuzdur. Biz fevri hareket etmeyiz. oldu bittiye izin vermeyiz. Bizce en doğru zamanda, en doğru yöntemlerle, en kararlı şekilde mukabelede bulunacağız. Türkiye'ye meydan okuyanlara meydanı bırakmayız.
DÜN SOVYETLER'İN PİYONUYDU ŞİMDİ DE PİYON
PKK 70'li yılların sonunda doğduğu zamanda bir piyondu. O zaman Sovyetler Birliği'nin Türkiye'deki uzantısıydı. Herhangi bir şekilde Kürt vatandaşlarımızı korumak argümanlarına dayalı bir oluşum değildi. Daha sonra bu piyon şartlara göre değişerek birçok başka unsur tarafından kullanıldı, hala kullanılıyor. Bu oyun karşısında bir bütün olduğumuz konusunda doğu ve güneydoğulu vatandaşlarımızın gösterdiği vakurlu tutuma teşekkür ediyorum. Bu terör örgütleri Türkiye'de etnik bir karışıklık olsun istiyorlar. Onlara karşı provokasyonlara gelmeyelim.
BU PİYON DÖNER SİZLERİ DE VURUR
Bu piyon bugün de başka unsurlar tarafından kullanılıyor. Birinci unsur Suriye'dir. Dün Suriye rejiminin BM daimi temsilcisi Caferi, YPG bizim desteklediğimiz bir örgüttür dedi. YPG Suriye rejiminin bir piyonudur. Bu saldırıdan Suriye sorumludur. Suriye'ye dönük gerekli tedbiri almak bizde mahfuzdur. Madem ki onlarla irtibatlıdır, şu andan itibaren Suriye rejimi bu işten birinci derecede sorumludur. YPG'yi açık bir şekilde irtibat kurarak destekleyen ülkeler var. Son dönemde AZez'e ilerlemesi için hava desteği veren ve sivil halka ağır bombardıman yapan Rusya'yı uyarıyorum. Rusya dün saldırıyı kınadı, bu iyi bir şeydir ama kınama yetmez. Terör örgütünü kullanmaya niyet eden herkes bilsin ki, bu piyon döner onları vurur.
DESTEK OLDUĞUNUZ PYD BİZİM CANIMIZI VURDU!
Türkiye'nin kırılgan bir konumda olduğunu kimse zannetmesin. Üçüncüsü iyi niyetle de olsa DEAŞ'a karşı YPG'yi kullanabiliriz düşüncesiyle YPG'ye destek veren ülkelere sesleniyorum; bugün destek verdiğiniz YPG Ankara'da bizim canlarımızı aldı. Bu saldırılar devam ederse YPG kadar onlar da bu sorumluluğu paylaşmış olurlar. Türkiye ile dayanışma sözle olmaz. Biz nasıl fiilen dayanışmayı Afganistan'da gösterdik, NATO dayanışması çerçevesinde orada bulunan şerefli TSK'nın silah arkadaşları Ankara'da saldırıya uğradı.
BÜYÜKELÇİLERE TEK TEK BİLGİ VERİLECEK
NATO üyesi hiçbir ülkenin bu terör örgütüyle ilişki kurmasını mazur görmeyiz. Bizim için PKK ile YPG arasında fark yoktur. Bütün dost ve ülkelerin büyükelçilikleri Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak ellerine bu bilgiler verecek. Bu bilgilere rağmen hala YPG'ye destek veren ülke olursa onların da samimiyetini sorgulamaya başlarız.