Bakanlar bölgede... Orman yangınlarında son durum

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Muğla'nın Marmaris ilçesinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Antalya'nın Manavgat ilçesinde açıklamalarda bulundu.

AA

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Muğla'nın Marmaris ilçesinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Antalya'nın Manavgat ilçesinde açıklamalarda bulundu.

AA'nın aktardığı habere göre, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 28 Temmuz-3 Ağustos arasında 38 ilde 163 yangın çıktığını ve yangınların 152'sinin söndürüldüğünü söyledi.

Pakdemirli, Muğla'da Marmaris Öğretmen Evi'nde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla düzenlediği basın toplantısında, 28 Temmuz-3 Ağustos arasında çıkan orman yangınları ve yangınlarla mücadeleye ilişkin bilgi verdi.

"38 ilde bu tarihler arasında 163 yangın çıktı. 152 tanesi söndürüldü." diyen Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Antalya'da devam eden yangınlarla ilgili bilgi vermek gerekirse Antalya'da 19 yangın çıktı. Şu anda 2 yangın devam ediyor, yani 17'si söndürüldü. Manavgat ve Gündoğmuş yangınları devam ediyor. Özellikle Manavgat'ın batı tarafında çok yakın bir saatte iyi bir haber aldık. Ekiplerimiz biraz risk aldılar. İyi bir noktaya doğru gidiyor. Kontrol diyemeyiz ama belli bir noktaya girdiler ve oradan ateşi tutmaya çalışıyorlar. Eğer bu olursa, kontrol altına alınabilirse geriye Gündoğmuş yangını kalacak. Şu anda yeni gelen taze bir haber. Muğla'da 5 yangın devam ediyor. Marmaris'te belli bir noktada parlama var. Onu da bu akşam ve yarın gündüz saatlerinde halledilebilirse Marmaris yangını sona doğru gelebilecek gibi gözüküyor. Köyceğiz'de yangın hala devam ediyor. Kavaklıdere'de sabah saatlerinde söndürülen yangın... Hem ben hem de İçişleri Bakanımız, Kavaklıdere'yi ziyaret ettik. Yangın tamamen söndürülmüştü ama öğleden sonra birden daha fazla patlamayla yangın tekrar devam etmeye başladı."

Bakan Pakdemirli, Milas'taki yangının halen devam ettiğine değinerek "Hala ciddiyetini koruyor ve çok yakın takip ediyoruz ve Yılanlı yangını var. Manisa Salihli'de devam eden yangın var. Denizli güneyinde bir yangın devam ediyor ama Denizli'de dün çıkan yangını kontrol altına aldığımızı söylemiştik. Isparta Sütçüler'de öğle saatlerinde çok iyi doğru giden yangın şu aralar bir miktar daha alevlenmiş durumda. Arkadaşlarımız takip ediyor. Bunları kontrol altına alma çabamız sürüyor. Hava sıcaklığında bugün Marmaris'te 45,5 dereceyle tüm zamanların sıcaklık rekoru kırıldı. Önceki rekor 7 Temmuz 1988'de 45,2 olarak ölçülmüştü." ifadesini kullandı.

"ÖN HASAR TESPİT ÇALIŞMALARINI BİTİRDİK"

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, cuma günü de aynı hava sıcaklıklarıyla karşı karşıya olacaklarını ifade ederek "Rüzgarın, alevlerin sürekli yön değiştirdiği bir tablo, bu yangınların ilk gününden beri var. Gündoğmuş'ta ilçe merkezi biliyorsunuz tahliye edildi. Marmaris'teki parlamaları toparlamaya arkadaşlar çalışıyorlar. Yangınlarda hep soruluyor, 16 uçak, 9 insansız hava aracı, 45 helikopter, 6'sı yönetim olmak üzere 51 helikopter, 1 insansız hava helikopteri, 805 arazöz ve tanker, 150 iş makinesi, yaklaşık 5 bin 200 personel mücadele ediyor." bilgisini paylaştı.

Bakan Pakdemirli, hasar tespit çalışmalarına da değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Antalya, Muğla, Adana, Mersin ve Osmaniye'de afetten etkilenen vatandaşlarımızın tarımsal alanla ilgili ön hasar tespit çalışmalarını bitirdik. 5 ilimizde 18 ilçe, 78 köy ve 2 bin 219 çiftçimiz yangınlardan etkilenmiş durumda. Tespitler devam ediyor. Çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz üreticilerimizin mağduriyeti giderilecek. Ülkemizdeki tüm yangınları Orman Genel Müdürlüğündeki Yangın Yönetim Merkezinden takip ediyoruz. Ancak sahada olduğumuz için sahada da bunun benzeri mobil araçlardan aynı görüntüleri izleyebiliyoruz. İHA görüntülerini canlı olarak izliyoruz, meteorolojik verileri dikkate alıyor ve yangınları harita üzerinden takip ediyoruz. Yangınların büyüklüğüne, riskine ve yerleşim yerlerini tehdit ağırlığına göre müdahalelerimizi yapıyoruz. Buna göre insan kaynağı, uçak, helikopter dağılımını ayarlıyoruz. Vatandaşlardan birçok telefon geliyor, sanatçılarımız arıyor beni bugün, 'müdahale edilmedi' filan gibi söylemler olabiliyor ama müdahale edilmediğini sandığınız yerlerde aslında canla başla hem karadan hem de havadan müdahale yapılıyor."

Yangın konusunda çok ciddi bir mücadele verildiğini ifade eden Pakdemirli, orman teşkilatının moral ve motivasyonunun yüksek tutulması gerektiğini kaydetti.

Herkesi sabırlı ve sağduyulu olmaya davet eden Pakdemirli, "Hava araçlarıyla alakalı 'yeterlidir' ya da 'değildir' diye kamuoyunda çok tartışılıyor. Portekiz'in 43, Yunanistan'ın 18, Fransa'nın 40 hava aracı var. Bunlar, 2018 verileridir. Yeni veriler elimde yok ama çok aşırı değişiklik olacağını düşünmüyorum. Bizim normalde elimizdeki mevcut envanterde, yani sürekli olarak çalıştığımız uçak ve helikopter sayımız, yönetim helikopterlerini, uçağını saymazsak 48. Bunları da sayarsak 53-55'i buluyor." ifadesini kullandı.

Çeşitli ülkelerden bu akut durumun üstesinden gelebilmek için bazı yardım taleplerinde bulunduklarını aktaran Pakdemirli, şöyle devam etti:

"Birçoğu da kendi yardım talepleriydi. Bu taleplerin de çoğunu eğer teknik olarak gereklilikleri karşılıyorsa uçaklar, bunların da çoğunu olumlu karşıladık ki şöyle, toplamda 3 amfibik uçağa 3 amfibik uçak daha eklendi, 6 amfibik uçak oldu. 9 tanker uçağımız var. Helikopter 45'ken 12 daha eklendi, 57'ye vardı ve toplam 72 hava aracına çıkmış oldu ama bu akut dönem geçtikten sonra bile Türkiye'nin bilançosunda her zaman 50 ve üzerinde hava aracı oluyor, olacak."

"TÜM DÜNYADA KÜRESEL ANLAMDA CİDDİ BİR YANGIN RİSKİ VAR"

Pakdemirli, "Bu yangınlar normal mi? Neden bu kadar yangın oluyor? Bu akut durum sadece ülkemizde mi yoksa başka ülkelerde de yaşanıyor mu?" sorularına dair genel bilgi vermek istediğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika'da, elbette bizden büyük ama, 1,36 milyon hektar alan yanmıştır. Bu, bizim ormanlık alanımızın aşağı yukarı 20'de 1'inden biraz daha fazladır. 12 eyalette şu an 101 orman yangını Amerika'da devam ediyor. Sadece Kaliforniya'da 200 bin hektar alanda, 300'ün üzerinde bina hasar gördü. Yine bunları artırabiliriz. Kanada'da 5 bine yakın orman yangınında 2,75 milyon hektar orman alanı zarar gördü. Yani küresel sıcaklık ve kuraklıkla beraber tüm dünyada küresel anlamda ciddi bir yangın riski var. Rusya'da, Sibirya yılbaşından beri en az 1,88 milyon hektar orman alanı yangınlarda zarar gördü. Yani 2 milyon hektar desek bugün Türkiye'nin ormanlarının yüzde 10'u kadar bir alan Sibirya'da ve Rusya'da yanmış durumda."

Gerçekten akut bir dönem yaşandığını vurgulayan Pakdemirli, "Sadece Türkiye'nin başında olan bir musibet değil, yangınlarla uğraşmak. Tüm dünya yangınlarla uğraşıyor. Biz de uğraşıyoruz, uğraşmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar orman teşkilatımız, bu konuda motive." dedi.

"YANGINLARIMIZIN ÜSTESİNDEN GELİYOR OLACAĞIZ"

Pakdemirli, en yakın zamanda yangınları üstesinden gelineceğini belirterek şunları kaydetti:

"Hem Muğla'da hem de Antalya'daki gereğinden fazla sürmüş yangınlarımızın üstesinden geliyor olacağız. Ülkemizin yaşadığı bu doğal afette cansiprane mücadele eden orman kahramanlarımıza, yine aynı kararlılıkla yanımızda olan vatandaşlarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Sürekli olarak bir yandan tabii ki orman faaliyetlerini koordine ediyoruz ama bir yandan da vatandaşla da beraber oluyoruz. Vatandaş, bu gayretimizi görüyor, devletin tüm kurumlarının gayretini görüyor. Bize de her gittiğimiz yerde teşekkür ediyor. İnşallah yangınları en kısa sürede söndüreceğiz. Şu an bana göre milli birlik ve beraberlik zamanıdır. Herkesle el ele yürüme vaktidir. İnşallah ilk yağmurlarla beraber de fidanlarımızı dikiyor olacağız. Bununla ilgili de bir kampanya çalışmamız var. Bunu da sonuçlandırabilirsek en kısa zamanda bununla alakalı bir açıklama yaparız ama tabii ki şu anda önceliğimiz yangınların bir an evvel dönmesi, vatandaşların normal hayatına kavuşmasıdır."

BAKAN SOYLU'NUN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Orman teşkilatından Karayolları'na kadar, güvenlik teşkilatlarından belediyelere kadar herkesin yangını söndürmek için büyük bir mücadele ortaya koyduğunu söyledi.

Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Marmaris'teki öğretmenevinde düzenlediği basın toplantısında, yangınları söndürmek için mücadele eden herkese teşekkür etti.

"Orman teşkilatımızdan Karayolları'mıza kadar, güvenlik teşkilatlarımızdan belediyelerimize kadar herkes büyük bir mücadele ortaya koymaktadır." ifadesini kullanan Bakan Soylu, tüm kurum ve kuruluşların, vatandaşların el birliği içinde çalıştığını kaydetti.

Soylu, devletin ve milletin büyüklüğüne bir kez daha şahit olduklarını aktararak rüzgar, hava sıcaklığı ve kuruluğu gibi dezavantajlara karşı büyük savaş verildiğini belirtti.

Tamamen söndürüldüğü düşünülen bölgelerde yarım saat, 1 saat sonra yeniden alevlerin şiddetle yükseldiğini söyleyen Bakan Soylu, moral ve motivasyonun devam ettirilmesi gereken bir durumun yaşandığına işaret etti.

PROVOKASYON TARTIŞMALARI

Vatandaşlara yarın daha iyi haber vermek istediklerini de belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Provokasyon var mı? Var. Yok dersem yalan söylemiş olurum. Onun için halkımızın karşısında yalan söylemeyeyim. Ormancımızın yanına gidip de 'Siz işinizi yapmıyorsunuz, hakkımızı helal etmiyoruz.' diyenler beni son derece rencide ediyor, onları da moralsizlendiriyor. Böyle provokatif davranışlar var. Onlara da hep beraber göğüs gereceğiz. Çünkü en son geldiğim Köyceğiz'de ateşin içindeydiler. Ne zaman kurtulurlar, ne zaman kurtulmazlar bilmiyorum. Hortumu atmışlar, ormanın içine girmişler ki vadiden yangın başka bir tarafa girmesin. Ormanın içinde arazözlerle yangını söndürmeye çalışmak başka bir kahramanlık hikayesi ve inanç meselesidir. Bir şey istirham ediyorum, İstanbul'da durup, başka bir yerde durup buradaki insanları da bir telaşa koymanın anlamı yok. Zaten buradaki insanlar çok rahat haberleşiyor. Burada binlerce insan var ve çalışıyor, herkes koordinasyon içinde. Havada İHA'lar, helikopterler, her şeyimiz var var. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarımıza, bütün belediyelerimize bütün bilgiler anında akıyor. Biz gittikten sonra bir anda Kavaklıdere'de, Menteşe'de yangın başladı. 'Menteşe'deki bütün evler yandı' diye kamuoyuna bilgi vermek insafsızlıktır ve vicdansızlıktır. Buradaki insanların emeğine, burada yaşayanların duygularına hakarettir. Her şey olabilirsiniz sanatçı, profesör olabilirsiniz. Bu buradaki insanların hayatlarıyla, duygularıyla, gerçekleriyle oynamamıza kimse müsaade edemez."

Soylu, binlerce insanın yangınları söndürmek için çalıştığını hatırlatarak spekülatif, provokatif açıklamaların yapılmamasını istirham ettiğini aktardı.

Türkiye'nin her yerinden belediyelerin destek verdiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Şu tartışmalar öyle ayıp ki... Bunu da milletvekilleri bazen ortaya koymaya çalışıyor. Buna da üzülüyorum, yapmasınlar istirham ediyorum. 'Polisin TOMA'sı vatandaş gösteri yaparken su sıkıyor, şimdi su sıkacak.' E sıkıyor, baştan beri... 'Biz söyledik de oldu.' Tamam, 'Siz söylediniz de oldu' desem siz kendinizi tatmin edeceksiniz buyurun edin tatmin ama öyle değil. Başından beri bir programı var. Yangın yerleşim yerlerine inmeye başladığı andan itibaren TOMA devreye girdi ve bu Antalya'da bunu gördüğümüz birinci günden, andan itibaren oldu. TOMA dediğin araç yangının içine giremez ki... Ağır hareketli bir araçtır. Yerleşim yerlerine oraya sıçramaması için itfaiyeye de diğer araçlara da takviye amaçlıdır. Bu tartışmanın anlamı ne? Bir yangından bu tartışmayı mı çıkarabiliyoruz?"

Bakan Soylu, onlarca TOMA'yı konuşlandırdıklarını söyleyerek kendilerine yönelik bir başka sorunun da "Jandarmanın helikopterleri yardım ediyor mu?" olduğunu ifade etti.

Jandarma helikopterlerinin teknik cihazı olmadığını kaydeden Soylu, "Bizdeki 5 su alan sepeti, bageti Orman Bakanlığına vermiştik zaten daha önce. Çalışmaları için verilmişti. Yangının boyutu büyüyünce hepimiz gayret gösterdik. Türkiye'de baget yok. Türkiye'de suyu taşıyan bambi yok. Netice itibarıyla birçok ülkeden bulmaya çalıştık. Şu ana kadar da 4 tane bulduk. Artı yine bir ülkeden 3 tane daha bulduk. Onların teknik cihazlarını da bir vesileyle arkadaşlarımız 24 saattir çalışıyorlar acaba bunu nasıl yapabiliriz diye. Elimizdeki bütün imkanları sevk etmeye çalışıyoruz. Bütün her şeyi ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu tartışmalar, söylemler neyi ifade eder, ben bunu anlayabiliyor değilim." dedi.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Antalya'da bugüne kadar 19 noktada yangın başladı, 14 noktada kontrol altına alındı." dedi.

Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Antalya'nın Manavgat ilçesinde AFAD Koordinasyon Merkezi'nde düzenlenen toplantının ardından açıklama yaptı.

Yangınların kontrol altına alınması noktasında havadan ve karadan çalışmaların devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Antalya'da bugüne kadar 19 noktada yangın başladı, 14 noktada kontrol altına alındı." bilgisini verdi.

Gece boyunca karadan, sabah saatlerinden itibaren de havadan yoğun müdahale gerçekleştirildiğini belirten Çavuşoğlu, "Tüm imkanlarımızla, seferberlik halinde, iş birliği ve uyum içinde yangınlarla mücadelemizi sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.

Taşağıl-Demirciler bölgesinin bugün ekipleri çok zorladığını dile getiren Çavuşoğlu, şu şekilde konuştu:

"Taşağıl bölgesinde aşağıda biraz daha kontrol altına alındı. Demirciler bölgesinde devam ediyor. Arkadaşlarımız, Manavgat'ta kritik bölgelere sıçramasını bugün engelledi. Karadan çalışmalar devam ediyor. Sabah erkenden havadan da çalışmalar devam edecek."

Antalya'daki yangınlarda görev alan ekipler hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, "Antalya'da 6 bin 524 personel, 8 uçak, 2 İHA, 30 helikopter, 456 arazöz, 426 iş makinesi ve 172 itfaiye aracı ile toplam 1841 araç müdahale ediyor." dedi.

BAKAN KURUM'UN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI

Bakan Kurum, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki Afet Koordinasyon Merkezi'ndeki toplantının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile ortak düzenlenen basın toplantısında yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifa diledi.

Devletin tüm kurumlarıyla 28 Temmuz'da başlayan yangınlar sonrasında bölgelerde yer aldığını ifade eden Kurum, yangınların ilk anından itibaren sahada bulunduklarını dile getirdi. Tüm görevlilerin, belediye personelinin, sivil toplum kuruluşlarından gönüllerin canlarını ortaya atarak yangınla mücadele ettiğini vurgulayan Kurum, milletle bir ve beraber olarak çalışmalar yürütüldüğünü aktardı. Sahada insan üstü gayret sergilenerek çalışıldığını belirten Kurum, "Antalya'da 48 mahallemiz doğrudan etkilenmiş durumda. Tamamen boşalttığımız mahalle sayımız 31 ve kısmen zarar gören mahallelerimiz de 17 oldu." bilgisini paylaştı.

Yangından doğrudan etkilenen vatandaşlardan 654'ünün tedavilerinin ardından taburcu edildiğini bildiren Kurum, 1882 afetzedeye psikososyal destek verildiğini anlattı. Murat Kurum, "Zarar gören hayvanlarımıza ilişkin 70 veteriner hekimimiz, 7 gün 24 saat hizmet veriyor." dedi.

Yurt ve pansiyonlarda kalan kişi sayısının 59 olduğunu söyleyen Kurum, AFAD koordinasyonunda yerleşim yerlerine çadır ve konteynerlerin de kurulduğunu aktardı.

HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI

Yangın bölgelerinde yapılanları anlatan Kurum, hasar tespitlerinin sürdüğünü hatırlattı. Bakan Kurum, "İlgili bakanlıklardan Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Antalya'mıza toplamda 47,5 milyon lira ödenek gönderilmiş durumda. Zarar tespitleri çerçevesinde de şu ana kadar 912 ailemize toplamda 12 milyon 200 bin lira yardım yapıldı." bilgisini verdi.

Zarar tespiti kapsamında vatandaşların yarasını saracak adımların en hızlı şekilde atılacağını dile getiren Kurum, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla da zarar gören hayvanlara yönelik tespitlerin yapıldığını bildirdi.

Murat Kurum, Akseki, Alanya ve Manavgat'ta 2 bin 926 binada yaklaşık 6 bin bağımsız birimde tespit yapıldığını, 1071'i konut olmak üzere toplam 1960 bağımsız birimde hasar tespit edildiğini kaydetti. Yangından zarar gören mahallelerin hepsine ulaşıldığını belirten Kurum, 3 mahalle haricinde elektrik verilmeyen alanın bulunmadığını, içme suyu konusunda da çalışma yapıldığını dile getirdi.

"KONUTLARIMIZI KENDİ YERLERİNE YAPACAĞIZ"

Vatandaşların taleplerini dinlediklerini söyleyen Kurum, şöyle devam etti:

"Konutlarımızı kendi yerlerine yapacağız. Yöresel mimariye uygun şekilde, altında ahırıyla, deposuyla, üstünde 3+1 konutu varsa 3+1, 2+1 varsa 2+1 olacak şekilde konutlarımızın inşasını yapacağız. Bu konutlarımız hiçbir şekilde özel çevre koruma bölgelerine, doğal sit alanlarına veya orman alanlarına yapılmayacak, bunun altını çizerek ifade etmek istiyorum. Köylümüzün daha önce yaşadığı yer nere ise o yere yapacağız veya hazine mülkiyetinde yerleşime uygun alanlar nerelerse oralara yapacağız. Dolayısıyla herhangi bir doğal sit alanını, özel çevre koruma bölgesini veya orman alanını bugüne kadar imara açmadığımız gibi bu yangından sonra da ne Antalya'da ne Muğla'da ne Marmaris'te ne de Bodrum'da imara açmayacağız. Yine aynı yerine yapacağız."

Konutların TOKİ aracılığıyla inşa edileceğini, ahırların ihalelerini kısa zamanda yapmak istediklerini, ahırları 3 ay içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini anlatan Kurum, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Konutlarla ilgili bir ay içerisinde ihalelerimizi yapıp en geç önümüzdeki yaza kadar vatandaşlarımıza 1037 konutumuzu hızlı şekilde, daha önce Giresun'da, Malatya'da, Elazığ'da, İzmir'de, Rize'de, Trabzon'da ne yaptıysak aynı anlayışla, aynı hızla Antalya'mızda da Marmaris'imizde de çalışacağız, vatandaşlarımızın yarasını sarmış olacağız. Biz her mahalleye gidiyoruz, vatandaşımızla görüşüyoruz."

Kurum, seferberlik ruhuyla çalıştıklarını, evi yıkılan, yangından zarar görenlere 50 bin liraya kadar eşya ve kira yardımı yapıldığını kaydetti. Muğla'daki hasar tespitlerine de değinen Kurum, Marmaris, Milas ve Seydikemer'de 134 binanın ağır hasarlı ve yıkık olduğunun tespit edildiğini bildirdi.

Kurum, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde 7, Mersin'in Aydıncık ve Silifke ilçelerinde 77, Adana'nın Aladağ ve Kozan ilçelerinde ise 61 binanın yangından zarar gördüğünün tespit edildiğini aktardı.

Van'ın Başkale ilçesindeki selin ardından yapılanlara da değinen Kurum, burada da hasar tespitinin sürdüğünü, toplam 26 bağımsız birimin selden etkilendiğini söyledi.

Bakan Kurum, Antalya'nın ve tüm şehirlerin en kısa sürede yaralarını saracaklarını vurguladı.

"BUGÜN BİRLİK, BERABERLİK GÜNÜDÜR"

Bakan Kurum, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Sosyal medyada ve bazı basın-yayın organlarında 'yangın devam ederken ev projeleri hazırlandığı' şeklinde bazı iddialar gündeme geldi. Bu iddialar hakkındaki düşünceniz nedir?" sorusu üzerine Kurum, "Biz de maalesef sosyal medyada yapılan tezvziratlarla yangın üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan odakları görüyoruz. Maalesef üzülerek izliyoruz." yanıtını verdi.

"Bugün birlik, beraberlik günüdür. Su olup yangına akma günüdür." diyen Kurum, bu anlayışla, seferberlik ruhuyla, devlet-millet kaynaşmasıyla hareket ettiklerini söyledi. Bakan Kurum, şunları kaydetti:

"Burada biz dışarıdan izlemiyoruz. Buraya gelip selfie çekip gitmiyoruz. Bilfiil uykusuz kalarak, tüm ekibimizle birlikte sahada vatandaşımızla beraberiz. Yeri geliyor onlarla yangın söndürüyoruz, yeri geliyor onların zararlarını giderebilmek adına çalışma yapıyoruz. Ancak maalesef belli odaklar, 'Buradan nasıl bir siyasi rant üretirim, buradaki uyumu, ahengi, kaynaşmayı nasıl bozarım, milletin moralini nasıl bozarım, çalışan kahramanlarımızın moralini nasıl bozarım' anlayışıyla bir tezvirat yürütmekte, bir algı peşinde. Ama biz, milletimizle beraber yeni konutlarımızı, yeni yerleşim alanlarını mevcut yerlerine nasıl yapabiliriz, onların mağduriyetini bir gün, bir saat önce nasıl ortadan kaldırabiliriz anlayışıyla çalışıyoruz. Bu anlayışımızdan rahatsız olan odaklar var. Onlar olmaya devam etsinler. Biz, burada Alanya'mızla, Manavgat'ımızla, Akseki'mizle, Antalya'mızla birlik, beraberlik, dayanışma ruhu içerisindeyiz. Gidiyoruz, orada devletine milletimizin duyduğu güveni gözlerimizle görüyoruz. Biz, her afet bölgesine gidiyoruz ve görüyoruz ki milletin devletine güveni tamdır. İşte bundan rahatsız olan odaklar var. Onlar varsın olmaya devam etsinler. Biz, vatandaşımızın evini bir gün, bir saat önce nasıl teslim ederiz, zararını ziyanını nasıl ortadan kaldırabiliriz bunun derdi, tasası içindeyiz. Bu anlayışla da çalışmaya devam edeceğiz."

Tüm Türkiye'den her selde, yanında olduğu gibi birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde hareket etmeyi beklediklerini dile getiren Kurum, "Burada gerçekten arkadaşlarımız canlarını tehlikeye atarak çalışıyorlar ve çalışmaya da devam edecekler." dedi.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU, ANTALYA'DA YANGINLAR HAKKINDA KONUŞTU

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, orman yangınlarına ilişkin, "Yangının yerleşim yerleriyle ve diğer ormanlarla bağını koparmak için de yeni yollar açıyoruz." dedi.

Bakan Karaismailoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Antalya'nın Manavgat ilçesinde AFAD Koordinasyon Merkezi'nde düzenlenen toplantının ardından açıklama yaptı.

Karaismailoğlu, Türkiye'nin birçok yerinde başlayan özellikle Antalya, Muğla'da şiddetini artıran yangınlarla ilgili olağanüstü bir mücadele yürütüldüğünü söyledi.

Bakanlıklar, valilikler, belediyeler ve diğer kurumlarla topyekun bir mücadele sürdürüldüğünü vurgulayan Karaismailoğlu, "Zor bir süreç, olağanüstü bir durum var. Belli noktalarda büyük bir afet var. Belli noktalarda olayı kontrol altına aldık, devam eden yerler var, yeni başlayan yerler olabiliyor. Sıcaklıkların 45 derecelere kadar yükselmesi, nemin yok denecek kadar az olması nedeniyle mücadele zorlaşabiliyor." dedi.

Her türlü araç, gereç ve imkanlarla arazide yangınla mücadele edildiğini anlatan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

"Temennimiz en kısa sürede bu sürecin bitirilmesi. Bir taraftan yangının yerleşim yerleriyle ve diğer orman alanlarıyla bağını koparmak için de yeni yollar açıyoruz. Yeni boşluklar bırakıp, yangının oralarda bitirilmesi için de çok büyük bir gayret var. Çalışan arkadaşlarımıza minnettarız. Özellikle Orman Genel Müdürlüğü personelimize ve Türkiye'nin pek çok ilinden gelmiş olan çok değerli arkadaşlarımıza. Köyünü, ormanını korumaya çalışan vatandaşlarımızın olağanüstü gayretleri var. Bizler de şu anda Manavgat'tayız. Gözümüz kulağımız özellikle Bodrum ve Marmaris'te. Orada da arkadaşlarımız olağanüstü mücadele veriyorlar."

Bir taraftan yangınla mücadele ederken bir taraftan da yangından etkilenen vatandaşların sıkıntılarını, sorunlarını çözüme kavuşturmak için onlarla birebir ilgilendiklerini aktaran Karaismailoğlu, "Geçmiş afetlerde olduğu gibi burada da inşallah bu yangınları söndürdükten sonra bu afetin de izlerini ortadan kaldırmak için topyekun bir mücadele vereceğiz. Kısa sürede onların hepsini geçmişinden daha iyi olacak şekilde çözeriz. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Öncelikli amacımız yangını kısa sürede bertaraf etmek." diye konuştu.

Bakan Karaismailoğlu, böyle insanüstü bir mücadele yapılırken kimsenin oturduğu yerden dezenformasyonlarla sahada olağanüstü gayret gösterenlerin morallerini bozmaya hakkı olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Vatandaşlarımız lütfen bunları dikkate almasınlar. Burada, topyekun cansiperane çalışan arkadaşlarımız var. Onlara yardım edebilecekler yardımlarını yapıyorlar. Yardım edemeyecekler dualarını edecekler. İnşallah bu afetin de kısa sürede üstesinden geleceğiz ve afetin izlerini kısa sürede ortadan kaldırıp afet öncesinden daha iyi bir yaşam kalitesine vatandaşlarımızı ulaştıracağız. Bütün temennimiz odur. Bu yüzden burada birebir olayın içerisindeyiz. İnşallah bu olay bitmeden de buralardan ayrılmayacağız. Olay yerindeki bütün arkadaşlarımıza minnettarız. İnşallah onlarla birlikte bu olayın üstesinden en kısa süre gelmek için büyük bir gayret var."