Bakan Soylu: Bunu ilk kez kamuoyuyla paylaşıyorum; PKK'lıları cezaevinde, bunlar astı

Bakan Soylu ''Bir terör örgütünün üyesi hapishanede öldü. Onu da burada söylüyorum. Üç tanesi kendisini son 10 gün içerisinde astı. Üçünün de ortak özellikleri var. Bunu ilk kez kamuoyuyla paylaşıyorum; ortak özellikleri şu, üçü geldiler polise ve jandarmaya teslim oldular, itiraflarda bulundular. Ve şimdi araştırıyoruz, bunları cezaevinde, bunlar astılar''

temsilcileri, kanaat önderleri ve vatandaşlarla buluştu.

Ellerinde Türk bayrağı bulunan vatandaşların sevgi gösterisiyle  karşılanan Soylu, katılımcılarla sohbet edip, fotoğraf çektirdi.

Burada konuşan Soylu, Gezi olaylarına değinerek, 8 ağaç için bu  ülkenin yeniden birbirine düşürülmeye çalışıldığını, bu olayın darbelerden, terör  saldırılarından ve anarşizmden bir farklı olmadığını, hepsinin amacının aynı  olduğunu söyledi.

Türkiye'nin büyümesinin, zenginleşmesinin ve ülke insanının sevincini  yaşamasının önüne geçildiğini anlatan Soylu, "Faiz 3,5-4 puandı. Gezi olayları  biter bitmez faiz 11,12, 13, 14, 15 puana çıktı. Kim ödedi bunun maliyetini? Bu  ülkede aynı öyle 28 Şubat yapmışlardı. Bankaları hortumladılar. 53,5 milyar  doları bu ülkeye, bu millete ödettiler. Gezi olaylarında da 150 milyar doların  üzerinde maliyet ödedi bu millet. 100 milyar dolarlık yatırımın önünü açmıştık.  Ardından yine hatırlarsınız, IMF pranga kurmuştu Türkiye'ye. Hesap sordular bize,  'Siz IMF'yi buradan nasıl gönderirsiniz. Nasıl bizim sizi yönetmemizi  engellersiniz?' Yapmadıkları mı kalmadı? Türk, Kürt, Alevi, Sünni, laik, dindar,  başı açık, başı örtülü..." diye konuştu.

TBMM'ye başörtülü kadınların girmesiyle birlikte Türkiye'nin  güçlendiğini, büyüdüğünü, cumhuriyetin kuvvetlendiğini vurgulayan Soylu, şöyle  devam etti:

"Bu ülkenin topraklarının bir tek şifresi vardır; o şifre tevhittir,  birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Bizi bunlar ayırmaya çalışıyorlar. Neden  biliyor musunuz? Batı gittiği her yeri sömürmüştür. Amerika, Avrupa her yeri  sömürdü. Şimdi 2 bin kilometrekare Afrin'deyiz. 2 bin kilometrekare Cerablus,  Azez'deyiz. Biz orayı sömürmüyoruz. 318 bin 500 Suriyeli oraya geri döndü. Oraya  huzur getirdik, terör örgütlerinden temizledik. Afganistan'ı uyuşturucu beldesi  yaptılar. Pakistan, Irak, Suriye, Libya, Lübnan, Sudan, Yemen, her tarafı  karıştırdılar ama biz öyle değiliz, korkuları budur. Biz Afrin, El Bab ve  Cerablus'tayız. Bizim orada polisimiz, jandarmamız, Mehmetçiğimiz var. Bizim  orada 5 vakit 'Allahuekber' diyen, 5 vakit namaz kıldıran imamımız var. Bizden  ürkmeleri, korkmaları, bizim güçlenmemizi istememelerinin sebebi tam da budur.  Etrafımızdaki coğrafyayı ateş çemberine çevirip, Türkiye'yi içine almak  istiyorlar. Dertleri bu."

"ÖNÜMÜZDEKİ 4,5 YIL İÇİN DE YENİ BİR TEZGAH KURUYORLAR"

Gezi olayları, 17-15 Aralık, 6-7 Ekim, Çukur olayları, 15 Temmuz darbe  girişimi ve Irak kuzeyinde Afrin'deki tuzak harekatlarıyla ve ekonomik  saldırılarla son 7 yılda birçok tezgah kurulduğunu belirten Soylu, "Önümüzdeki  4,5 yıl için de yeni bir tezgah kuruyorlar." dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Dün memleketimize yine bir yerden  patlayıcı sokmaya çalıştılar. Yerini söylemiyorum çünkü operasyonlarımız devam  ediyor. Engelledik. Sokmadık Türkiye'ye. Bunun için büyük bir mücadele ortaya  koyuyoruz. Türkiye'yi zayıflatmaya çalışıyorlar, hedeflerine ulaşmasını  istemiyorlar." ifadelerini kullandı.

Geçen yıl yapılan terörle mücadele çalışmaları hakkında bilgi veren  Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"2018'de olmayan bir iş oldu terörle mücadele tarihimizde 160'ın  üzerinde üst düzey terörist öldürdük, bunun 13 tanesi kırmızı listeydi.  Türkiye'de artık üst düzey teröristleri kalmadı biliyor musunuz? Ben o hayvan  Murat Karayılan'a, o hayvan Cemil Bayık'a çağrı yapıyorum. Gelsinler Gabar, Cudi,  Tendürek, Ağrı Dağı orada duruyor. Gelsinler oraya, şu anda 700 kişi kaldılar. O  700 kişiye de sahip çıksınlar. Onlarla beraber onları orada yalnız bırakmasınlar.  Oralara gelsinler de onları bir can pazarına düşürelim.

Hemşehrilerim tezgah büyük. Ben bir araştırma yaptım. Dedim ki; Bu  HDP'nin vekillerinin çocukları ne iş yapıyorlar acaba? Milletin 13-14 yaşındaki  çocuklarını dağa çıkarıyorlar ya. Kimisi Amerika, kimisi İngiltere de okuyor.  Kimisi Lamborghini arabalara biniyor. Bir taraftan 5-6 kafe işletiyor. Doğu ve  Güneydoğu Anadolu'da o garip insanların 13-14  yaşındaki kızlarını evinden gelip  alıyorlar. O kızları alıp dağa götürüp taciz, tecavüz ediyorlar. Millet bizi Doğu  ve Güneydoğu'ya sadece terörü yönetmek, orada evlatlarımızla beraber olmak için  gittiğimizi zannetmesin. Bir şey için daha gidiyoruz. Oradaki çocuklarımıza  elimizi uzatmak, 'Siz çaresiz değilsiniz. Sahipsiz değilsiniz. Tayyip amcanız,  dedeniz sizi bunlara kaptırmayacak. Hiç endişe etmeyin.' demek için gidiyoruz."

Süleyman Soylu, Beyoğlu'nda Keçeci Piri Mahallesi Arabacılar  Meydanı'nda, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve  vatandaşlarla bir araya geldiği etkinlikte, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan'ın önderliğinde Türkiye'nin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun makus talihini  yendiğini, terör örgütlerini ve Türkiye'yi sıkıştırmak isteyenlerin elindeki  istismar alanlarının adeta çekilip alındığını söyledi.

İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:

"Yapmak istedikleri nedir, biliyor musunuz? Kaseti tekrar başa sarmak.  'Siz bizim 94 belediyemizi alırsınız, siz bize oradan para gelmesini  engellersiniz, siz sigara kaçakçılığını yüzde 21,5'ten yüzde 1,5'a düşürüp  engelleyip bizim gelirlerimizi azaltırsınız, siz 10 katrilyonluk uyuşturucuya 2  yılda el koyup bizim uyuşturucu tekelimizi kırmak istersiniz' deyip şimdi büyük  şehirlerimize sızmak istiyorlar. Bakın, sokaklarımıza terörist ismi vermek  istiyorlar. 'Bu olmaz' demeyin sakın, var burada işte. Alper Taş diye bir adam  var. Apo'nun resmi önünde, bilmem ne akademisinde, ismini söylemeye gerek yok,  orada kendi ideallerini, kendi anlayışını anlatan bir adam var. Şimdi şunu  söylemek istiyorum, bunların zikri de fikri de bellidir. Türkiye'nin huzurunu  almak istiyorlar elinden. Önümüzdeki 4,5 yılda bu ülkenin sıçramasını, bu ülkenin  ekonomisinin gürül gürül ilerlemesini, bu ülkede terörün tamamen tasfiye  edilmesini, bu ülkenin etrafındaki coğrafyaya huzur ve kardeşlik vermesini, milli  ve yerli üretimimizi engellemeye çalışıyorlar."

Birilerinin parmak sallamasıyla hareket eden bir Türkiye olmadığını  vurgulayan Soylu, "Amerika bize 'Afrin'e giremezsin.' dedi mi, demedi mi? Çatır  çatır girdik mi? Bu kadar. Çıldırdıkları budur. Bunu bu millet sağladı, bu  milletin iradesi sağladı." dedi.

Taksim'de bir otelde HDP'nin yaptığı basın toplantısını hatırlatan  Soylu, "15 vilayete gidecekler, en son da Diyarbakır'a yürüyecekler, sonra  Apo'nun İmralı'dan çıkması için. Ne demişiz, kötü mü demişiz? 'Sizi yürüten adam  değildir.' demişiz. Hemşehrilerim, eğer bu çark dönerse farklı bir şekilde  dönerse oradan törenlerle uğurlanırlar. Bu Alper Taş denilen adam onları oradan  bandoyla, mızıkayla uğurlar. Bu kadar açık ve net söylüyorum." ifadelerini  kullandı.

"PKK'YA YAMULMAZ CELLADI OLUR"

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun  söylemlerini eleştiren Soylu, "İmamoğlu sesini çıkaramıyor. Bir de etrafta  dolaşıyor. Ben Karadeniz evladıyım, şöyledir, böyledir. Haydi oradan. Karadeniz  evladı PKK'ya yamulmaz, PKK'nın celladı olur." dedi.

Soylu, uyuşturucunun aileleri hedef alan bir terör faaliyeti olduğunu  kaydederek, buna asla hayat hakkı tanımayacaklarını dile getirdi.

Diyarbakır'da bugüne değin 35 medeniyetin kurulduğunu aktaran Soylu,  sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pervin Buldan diyor ki '40 yıllık mücadelemizi taçlandıracağız.'  Cahil. Diyarbakır'ın veya orada yaşayan Kürt kardeşlerimizin, bütün ömrü 40  yıllık mı? 639'da İslamla müşerreflenmiş Diyarbakır. Veysel Karani'yi nereye  koyacaksın? İbrahim Hakkı Hazretlerini nereye koyacaksın? Mardin'in bütün  medeniyetini, Diyarbakır'ın bütün medeniyetini nereye koyacaksın? Bunların  yaptıkları sadece ve sadece bölücülüktür. Bunları ancak bizim yapmamız gereken  milli iradeyle beraber cevap vermek. Aslında bunların da ehemmiyeti yok. Bunların  patronlarına, bunların ağa babalarına, bunları yönetenlere. Elimizdeki fırsat, 50  gramlık oy pusulasıdır. Şimdi bu ülkenin başına musallat olmak isteyen kim varsa  hepsiyle uğraşabilecek en güçlü dönemimizdeyiz. Ben sadece buradan bu virajdan  geri dönmeyelim istiyorum. Benden önce de İçişleri Bakanı vardı, benden sonra da  olacak. Belki yarım saat sonra yaşayacağız, yaşamayacağız bilmiyoruz,  Cenabıallah'a teslimiz. Önemli olan biz değiliz. Önemli olan bizden çok var, bu  arkadaşlarımızdan da benden de çok var ama bu memleketten bir tane var."

"PKK'YA İSTANBUL'DAN BİR KANAL AÇMAYALIM"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "PKK'ya İstanbul'dan bir kanal  açmayalım"  diyerek, katılımcılardan bu fırsatı onlara vermemelerini istedi.

Soylu, "Açık açık hepsini söyledik. Bir tanesine itiraz edemiyorlar.  Bir tane bu PKK'lı değildir diye itiraz edemiyorlar. Söyledikleri şu, 'O zaman  Yüksek Seçim Kurulu buna niçin izin verdi?' Yüksek Seçim Kuruluna müracaat  eder... Sen bak bakalım, ben İçişleri Bakanı'yım. Bu PKK'lılar seçilirlerse  göreve başlayabilirler mi, başlayamazlar mı? Siz bana sorun. Terör örgütü ile  iltisaklı, terörle irtibatlı hiç kimseye bu ülkede bu payeyi verdirmeyiz. Ne  söylerse söylesinler. Ne ortaya koyarlarsa koysunlar. Bu ülkede bir daha kaseti  başa sardırmayız." diye konuşntu.

İspanya'da Batasuna'nın kapatılması kararını örnek gösteren Soylu,  şunları anlattı:

"Bilmeyenlere buradan söyleyeyim, İspanya'da Batasuna'nın niçin  kapatıldığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin hangi kararı verdiğini... Terörü  destekliyor diye değil, aynen İmamoğlu gibi, aynen Mansur Yavaş gibi, aynen  Kılıçdaroğlu gibi, aynen Karamollaoğlu gibi terör örgütünü reddetmedikleri için,  onlara Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerekli cezayı vermiştir. Bakın sadece  onları telin etmek değil, reddetmedikleri için. Bu kadar açık ve net. Dünyada  teröre müsamaha göstermek belki de insanlığa karşı yapılabilecek en büyük  cinayettir. O yüzden biz çok çalışacağız."

Soylu, AK Parti Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Haydar Ali Yıldız'ın  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en güvendiği isimlerden biri olduğunu,  Yıldız ile yıllarca dava arkadaşlığı ve kader birlikteliği yaptıklarını dile  getirdi.

Beyoğlu'nda hakimiyet kurmak isteyen "gardırop solcuları" olduğunu  kaydeden Soylu, "Tek işleri elbiselerini giyip, afili afili gezip, iş üretmeyen  ve milletin değerlerine hakaret eden, milletin inancına, kutsalına hakaret eden  bir anlayış ortaya koyanlar. Bu gardırop solcularına, bu PKK karışımlarına, 31  Mart'ta gerekli cevabı vererek Haydar Başkanı, 31 Mart'ta şu güzel mahallede,  güzel insanların bulunduğu mahallede, sandıkları patlatarak yeter bir oyla  seçeceğinize söz veriyor musunuz?" şeklinde sordu.

Yıldız'ın tevazu ve sorumluluk sahibi bir insan olduğunu vurgulayan  Soylu, göreve geldiğinde Beyoğlu'nun "destansı" hizmetlerle buluşacağını dile  getirdi. Soylu, "Hem Süleyman Soylu kardeşiniz, evladınız olarak hem de bu ülkede  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı, İçişleri Bakanı olarak ben  de Haydar Başkanın emrindeyim." dedi.

Katılanlardan Kandil'in ve FETÖ'nün yüzünü güldürmemelerini isteyen  Soylu, Cumhur İttifakı'nın öneminin gelecek yıllarda çok daha iyi anlaşılacağını  vurguladı.