temsilcileri, kanaat önderleri ve vatandaşlarla buluştu.
Ellerinde Türk bayrağı bulunan vatandaşların sevgi gösterisiyle karşılanan Soylu, katılımcılarla sohbet edip, fotoğraf çektirdi.
Burada konuşan Soylu, Gezi olaylarına değinerek, 8 ağaç için bu ülkenin yeniden birbirine düşürülmeye çalışıldığını, bu olayın darbelerden, terör saldırılarından ve anarşizmden bir farklı olmadığını, hepsinin amacının aynı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin büyümesinin, zenginleşmesinin ve ülke insanının sevincini yaşamasının önüne geçildiğini anlatan Soylu, "Faiz 3,5-4 puandı. Gezi olayları biter bitmez faiz 11,12, 13, 14, 15 puana çıktı. Kim ödedi bunun maliyetini? Bu ülkede aynı öyle 28 Şubat yapmışlardı. Bankaları hortumladılar. 53,5 milyar doları bu ülkeye, bu millete ödettiler. Gezi olaylarında da 150 milyar doların üzerinde maliyet ödedi bu millet. 100 milyar dolarlık yatırımın önünü açmıştık. Ardından yine hatırlarsınız, IMF pranga kurmuştu Türkiye'ye. Hesap sordular bize, 'Siz IMF'yi buradan nasıl gönderirsiniz. Nasıl bizim sizi yönetmemizi engellersiniz?' Yapmadıkları mı kalmadı? Türk, Kürt, Alevi, Sünni, laik, dindar, başı açık, başı örtülü..." diye konuştu.
TBMM'ye başörtülü kadınların girmesiyle birlikte Türkiye'nin güçlendiğini, büyüdüğünü, cumhuriyetin kuvvetlendiğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Bu ülkenin topraklarının bir tek şifresi vardır; o şifre tevhittir, birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Bizi bunlar ayırmaya çalışıyorlar. Neden biliyor musunuz? Batı gittiği her yeri sömürmüştür. Amerika, Avrupa her yeri sömürdü. Şimdi 2 bin kilometrekare Afrin'deyiz. 2 bin kilometrekare Cerablus, Azez'deyiz. Biz orayı sömürmüyoruz. 318 bin 500 Suriyeli oraya geri döndü. Oraya huzur getirdik, terör örgütlerinden temizledik. Afganistan'ı uyuşturucu beldesi yaptılar. Pakistan, Irak, Suriye, Libya, Lübnan, Sudan, Yemen, her tarafı karıştırdılar ama biz öyle değiliz, korkuları budur. Biz Afrin, El Bab ve Cerablus'tayız. Bizim orada polisimiz, jandarmamız, Mehmetçiğimiz var. Bizim orada 5 vakit 'Allahuekber' diyen, 5 vakit namaz kıldıran imamımız var. Bizden ürkmeleri, korkmaları, bizim güçlenmemizi istememelerinin sebebi tam da budur. Etrafımızdaki coğrafyayı ateş çemberine çevirip, Türkiye'yi içine almak istiyorlar. Dertleri bu."
"ÖNÜMÜZDEKİ 4,5 YIL İÇİN DE YENİ BİR TEZGAH KURUYORLAR"
Gezi olayları, 17-15 Aralık, 6-7 Ekim, Çukur olayları, 15 Temmuz darbe girişimi ve Irak kuzeyinde Afrin'deki tuzak harekatlarıyla ve ekonomik saldırılarla son 7 yılda birçok tezgah kurulduğunu belirten Soylu, "Önümüzdeki 4,5 yıl için de yeni bir tezgah kuruyorlar." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Dün memleketimize yine bir yerden patlayıcı sokmaya çalıştılar. Yerini söylemiyorum çünkü operasyonlarımız devam ediyor. Engelledik. Sokmadık Türkiye'ye. Bunun için büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz. Türkiye'yi zayıflatmaya çalışıyorlar, hedeflerine ulaşmasını istemiyorlar." ifadelerini kullandı.
Geçen yıl yapılan terörle mücadele çalışmaları hakkında bilgi veren Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"2018'de olmayan bir iş oldu terörle mücadele tarihimizde 160'ın üzerinde üst düzey terörist öldürdük, bunun 13 tanesi kırmızı listeydi. Türkiye'de artık üst düzey teröristleri kalmadı biliyor musunuz? Ben o hayvan Murat Karayılan'a, o hayvan Cemil Bayık'a çağrı yapıyorum. Gelsinler Gabar, Cudi, Tendürek, Ağrı Dağı orada duruyor. Gelsinler oraya, şu anda 700 kişi kaldılar. O 700 kişiye de sahip çıksınlar. Onlarla beraber onları orada yalnız bırakmasınlar. Oralara gelsinler de onları bir can pazarına düşürelim.
Hemşehrilerim tezgah büyük. Ben bir araştırma yaptım. Dedim ki; Bu HDP'nin vekillerinin çocukları ne iş yapıyorlar acaba? Milletin 13-14 yaşındaki çocuklarını dağa çıkarıyorlar ya. Kimisi Amerika, kimisi İngiltere de okuyor. Kimisi Lamborghini arabalara biniyor. Bir taraftan 5-6 kafe işletiyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da o garip insanların 13-14 yaşındaki kızlarını evinden gelip alıyorlar. O kızları alıp dağa götürüp taciz, tecavüz ediyorlar. Millet bizi Doğu ve Güneydoğu'ya sadece terörü yönetmek, orada evlatlarımızla beraber olmak için gittiğimizi zannetmesin. Bir şey için daha gidiyoruz. Oradaki çocuklarımıza elimizi uzatmak, 'Siz çaresiz değilsiniz. Sahipsiz değilsiniz. Tayyip amcanız, dedeniz sizi bunlara kaptırmayacak. Hiç endişe etmeyin.' demek için gidiyoruz."
Süleyman Soylu, Beyoğlu'nda Keçeci Piri Mahallesi Arabacılar Meydanı'nda, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve vatandaşlarla bir araya geldiği etkinlikte, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde Türkiye'nin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun makus talihini yendiğini, terör örgütlerini ve Türkiye'yi sıkıştırmak isteyenlerin elindeki istismar alanlarının adeta çekilip alındığını söyledi.
İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:
"Yapmak istedikleri nedir, biliyor musunuz? Kaseti tekrar başa sarmak. 'Siz bizim 94 belediyemizi alırsınız, siz bize oradan para gelmesini engellersiniz, siz sigara kaçakçılığını yüzde 21,5'ten yüzde 1,5'a düşürüp engelleyip bizim gelirlerimizi azaltırsınız, siz 10 katrilyonluk uyuşturucuya 2 yılda el koyup bizim uyuşturucu tekelimizi kırmak istersiniz' deyip şimdi büyük şehirlerimize sızmak istiyorlar. Bakın, sokaklarımıza terörist ismi vermek istiyorlar. 'Bu olmaz' demeyin sakın, var burada işte. Alper Taş diye bir adam var. Apo'nun resmi önünde, bilmem ne akademisinde, ismini söylemeye gerek yok, orada kendi ideallerini, kendi anlayışını anlatan bir adam var. Şimdi şunu söylemek istiyorum, bunların zikri de fikri de bellidir. Türkiye'nin huzurunu almak istiyorlar elinden. Önümüzdeki 4,5 yılda bu ülkenin sıçramasını, bu ülkenin ekonomisinin gürül gürül ilerlemesini, bu ülkede terörün tamamen tasfiye edilmesini, bu ülkenin etrafındaki coğrafyaya huzur ve kardeşlik vermesini, milli ve yerli üretimimizi engellemeye çalışıyorlar."
Birilerinin parmak sallamasıyla hareket eden bir Türkiye olmadığını vurgulayan Soylu, "Amerika bize 'Afrin'e giremezsin.' dedi mi, demedi mi? Çatır çatır girdik mi? Bu kadar. Çıldırdıkları budur. Bunu bu millet sağladı, bu milletin iradesi sağladı." dedi.
Taksim'de bir otelde HDP'nin yaptığı basın toplantısını hatırlatan Soylu, "15 vilayete gidecekler, en son da Diyarbakır'a yürüyecekler, sonra Apo'nun İmralı'dan çıkması için. Ne demişiz, kötü mü demişiz? 'Sizi yürüten adam değildir.' demişiz. Hemşehrilerim, eğer bu çark dönerse farklı bir şekilde dönerse oradan törenlerle uğurlanırlar. Bu Alper Taş denilen adam onları oradan bandoyla, mızıkayla uğurlar. Bu kadar açık ve net söylüyorum." ifadelerini kullandı.
"PKK'YA YAMULMAZ CELLADI OLUR"
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun söylemlerini eleştiren Soylu, "İmamoğlu sesini çıkaramıyor. Bir de etrafta dolaşıyor. Ben Karadeniz evladıyım, şöyledir, böyledir. Haydi oradan. Karadeniz evladı PKK'ya yamulmaz, PKK'nın celladı olur." dedi.
Soylu, uyuşturucunun aileleri hedef alan bir terör faaliyeti olduğunu kaydederek, buna asla hayat hakkı tanımayacaklarını dile getirdi.
Diyarbakır'da bugüne değin 35 medeniyetin kurulduğunu aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pervin Buldan diyor ki '40 yıllık mücadelemizi taçlandıracağız.' Cahil. Diyarbakır'ın veya orada yaşayan Kürt kardeşlerimizin, bütün ömrü 40 yıllık mı? 639'da İslamla müşerreflenmiş Diyarbakır. Veysel Karani'yi nereye koyacaksın? İbrahim Hakkı Hazretlerini nereye koyacaksın? Mardin'in bütün medeniyetini, Diyarbakır'ın bütün medeniyetini nereye koyacaksın? Bunların yaptıkları sadece ve sadece bölücülüktür. Bunları ancak bizim yapmamız gereken milli iradeyle beraber cevap vermek. Aslında bunların da ehemmiyeti yok. Bunların patronlarına, bunların ağa babalarına, bunları yönetenlere. Elimizdeki fırsat, 50 gramlık oy pusulasıdır. Şimdi bu ülkenin başına musallat olmak isteyen kim varsa hepsiyle uğraşabilecek en güçlü dönemimizdeyiz. Ben sadece buradan bu virajdan geri dönmeyelim istiyorum. Benden önce de İçişleri Bakanı vardı, benden sonra da olacak. Belki yarım saat sonra yaşayacağız, yaşamayacağız bilmiyoruz, Cenabıallah'a teslimiz. Önemli olan biz değiliz. Önemli olan bizden çok var, bu arkadaşlarımızdan da benden de çok var ama bu memleketten bir tane var."
"PKK'YA İSTANBUL'DAN BİR KANAL AÇMAYALIM"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "PKK'ya İstanbul'dan bir kanal açmayalım" diyerek, katılımcılardan bu fırsatı onlara vermemelerini istedi.
Soylu, "Açık açık hepsini söyledik. Bir tanesine itiraz edemiyorlar. Bir tane bu PKK'lı değildir diye itiraz edemiyorlar. Söyledikleri şu, 'O zaman Yüksek Seçim Kurulu buna niçin izin verdi?' Yüksek Seçim Kuruluna müracaat eder... Sen bak bakalım, ben İçişleri Bakanı'yım. Bu PKK'lılar seçilirlerse göreve başlayabilirler mi, başlayamazlar mı? Siz bana sorun. Terör örgütü ile iltisaklı, terörle irtibatlı hiç kimseye bu ülkede bu payeyi verdirmeyiz. Ne söylerse söylesinler. Ne ortaya koyarlarsa koysunlar. Bu ülkede bir daha kaseti başa sardırmayız." diye konuşntu.
İspanya'da Batasuna'nın kapatılması kararını örnek gösteren Soylu, şunları anlattı:
"Bilmeyenlere buradan söyleyeyim, İspanya'da Batasuna'nın niçin kapatıldığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin hangi kararı verdiğini... Terörü destekliyor diye değil, aynen İmamoğlu gibi, aynen Mansur Yavaş gibi, aynen Kılıçdaroğlu gibi, aynen Karamollaoğlu gibi terör örgütünü reddetmedikleri için, onlara Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerekli cezayı vermiştir. Bakın sadece onları telin etmek değil, reddetmedikleri için. Bu kadar açık ve net. Dünyada teröre müsamaha göstermek belki de insanlığa karşı yapılabilecek en büyük cinayettir. O yüzden biz çok çalışacağız."
Soylu, AK Parti Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Haydar Ali Yıldız'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en güvendiği isimlerden biri olduğunu, Yıldız ile yıllarca dava arkadaşlığı ve kader birlikteliği yaptıklarını dile getirdi.
Beyoğlu'nda hakimiyet kurmak isteyen "gardırop solcuları" olduğunu kaydeden Soylu, "Tek işleri elbiselerini giyip, afili afili gezip, iş üretmeyen ve milletin değerlerine hakaret eden, milletin inancına, kutsalına hakaret eden bir anlayış ortaya koyanlar. Bu gardırop solcularına, bu PKK karışımlarına, 31 Mart'ta gerekli cevabı vererek Haydar Başkanı, 31 Mart'ta şu güzel mahallede, güzel insanların bulunduğu mahallede, sandıkları patlatarak yeter bir oyla seçeceğinize söz veriyor musunuz?" şeklinde sordu.
Yıldız'ın tevazu ve sorumluluk sahibi bir insan olduğunu vurgulayan Soylu, göreve geldiğinde Beyoğlu'nun "destansı" hizmetlerle buluşacağını dile getirdi. Soylu, "Hem Süleyman Soylu kardeşiniz, evladınız olarak hem de bu ülkede Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı, İçişleri Bakanı olarak ben de Haydar Başkanın emrindeyim." dedi.
Katılanlardan Kandil'in ve FETÖ'nün yüzünü güldürmemelerini isteyen Soylu, Cumhur İttifakı'nın öneminin gelecek yıllarda çok daha iyi anlaşılacağını vurguladı.