AA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İzmir'in Selçuk ilçesinde çıkan yangında 5 kardeşin hayatını kaybetmesinin bir anne olarak kendisini derinden yaraladığını belirterek, "Süreç içerisindeki soruşturmayı dikkatle takip ediyoruz." dedi.
Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Yemek ve Sergi Salonu'nda düzenlenen "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı"nda, İzmir'de herkesin yüreğini yakan bir facia yaşandığını söyledi.
5 çocuğu elim bir şekilde kaybetmenin üzüntüsü içinde olduğunu dile getiren Göktaş, "Bu olay bir anne olarak da beni derinden yaraladı. Bu faciada hayatını kaybeden evlatlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Süreç içerisindeki soruşturmayı dikkatle takip ediyoruz. Hepimizin, milletimizin başı sağ olsun." diye konuştu.
Bugün sadece Türkiye'de değil farklı ülkelerde ve uluslararası sözleşmelerde ailenin, toplumun özü ve temel taşı olarak kabul edildiğini vurgulayan Göktaş, Türkiye'de ailenin çok daha kıymetli bir değer ve her türlü zorluk karşısında sığınılacak bir liman olduğunu ifade etti.
Bakan Göktaş, kültürel değerlerin nesiller arası aktarımını sağlayan ailenin, Türkiye'nin yarınlarına yön verdiğini, kuşaklar arası sevgi, saygı, hoşgörü ve bağlılık değerlerini yaşattığını anlattı.
Bu anlayışla, 10. Kalkınma Planı'ndan itibaren tüm politika belgelerinde Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programları'nda ailenin korunması ve güçlendirilmesinin vazgeçilmez bir unsur haline geldiğini vurgulayan Göktaş, şöyle devam etti:
"Bu inançla, Bakanlık olarak, 'Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye' anlayışıyla yürüttüğümüz politikalarla aileyi tüm bireyleriyle birlikte güçlendirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Kurumlarımızın katılımıyla oluşturduğumuz Koordinasyon Kurulumuz bu somut adımlardan biridir. Buna ek olarak 81 ilimizde oluşturulacak koordinasyon kurullarımızla yerelde etkili ve hızlı çözüm üretmelerine destek olacak il eylem planlarının hazırlanması sürecini de önümüzdeki dönemde başlatacağız. Böylece eylem planımız kapsamında toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir anlayışla güçlü aile yapısını destekleyecek yeni adımlar atmış olacağız."
Göktaş, 21. yüzyıl dünyasında sosyal, siyasal ve ekonomik alanda büyük değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığına şahitlik edildiğini, afetler, küreselleşme, demografik değişimler, dijitalleşme, bağımlılık, cinsiyetsizleştirme ve bireyselleşme gibi etkenlerin aile bağlarını zayıflattığını aktardı.
Tüm aile bireylerini tehdit eden küresel zararlı akım ve alışkanlıklar, dijital mecralarda çocukların dünyasını etkileyen zararlı içerikler ve cinsiyetsizleştirme propagandalarının aile yapısını ve değerlerini önemli ölçüde etkilediğinin altını çizen Göktaş, bu sürecin evlenme oranlarının azaldığı ve boşanmaların arttığı bir sosyal yapıyı ortaya çıkardığına işaret etti.
İlk anne olma yaşı, yaşlı nüfus oranı, yalnız yaşayan birey sayısı gibi göstergelerin her geçen yıl daha da arttığının gözlemlendiğine dikkati çeken Göktaş, şöyle konuştu:
"Özellikle ülkemizde doğurganlık hızı, 2023 yılında tarihin en düşük oranı 1,51'e kadar geriledi. Bu durumu sayın Cumhurbaşkanımız 'varoluşsal bir tehdit' olarak dile getirdi. Ülke nüfusunun kendini yenileyebilmesi için bu rakamın en az 2,1 olması gerekiyor. Bu durum genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfusun artması demek. Bakıma ihtiyaç duyan çocukların sayısı azalırken, yaşlı bakımına bağlı ihtiyaçların artması demek. Sosyal ve sağlık hizmetlerindeki ihtiyaçların daha da artması demek. Tüm bu veriler Bakanlık olarak bize aile odağında bir eylem planı hazırlamamız gerektiğini gösterdi ve 2024-2028 yıllarını kapsayan 5 stratejik amaç, 15 stratejik hedef ve 100 faaliyeti içeren Eylem Planımızı hazırladık. Eylem Planımızla ilk olarak ailelerin refah düzeylerinin yükseltilmesi kapsamında, aile bireylerinin bilgi ve becerilerini artırarak iş, okul ve aile uyumunu güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, aile birlikteliğini desteklemek ve ailelerin yaşam becerilerini geliştirmek için eğitimler ve kurumsal hizmetler sunacağız."
Göktaş, ikinci olarak "Aile Odaklı Sosyal Politika ve Hizmetlerin Etkinliğinin Artırılması" doğrultusunda, vatandaşlara daha etkin ve erişilebilir sosyal hizmetler sunmayı hedeflediklerini, bu kapsamda sosyal risk haritaları oluşturarak hizmetleri yerel düzeydeki risk ve tehditlere göre özelleştirdiklerini söyledi.
Danışmanlık ve psikososyal destek hizmetlerini daha nitelikli hale getirerek toplumun refahını artırmayı amaçladıklarının altını çizen Göktaş, üçüncü stratejik amaçları olan "Dijitalleşme Sürecinde Ailenin Desteklenmesi" ile de dijitalleşmenin aile, çocuk ve gençler üzerindeki küresel risklerine karşı çalışmalar yürüteceklerini bildirdi.
Aile bireylerinin medya ve teknolojiyi bilinçli kullanmasını teşvik ettiklerini dile getiren Göktaş, "Dijital bağımlılıkla mücadeleye yönelik politikalarımıza daha fazla ağırlık vereceğiz. Medya ve dijital mecralarda aile değerlerimizi koruyan ve yücelten yapımları yaygınlaştıracak aile dostu içerikleri ödüllendirerek özendirmeyi hedefliyoruz." dedi.
Bakan Göktaş, dördüncü stratejik amaçlarının "aileye duyarlı çevre politikalarıyla ailelerin afet ve acil durumlara dayanıklılığının artırılması" olduğunu, bu kapsamda çevre politikalarında aile dostu ve aile odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi için çalışmalar yapacaklarını anlattı.
Beşinci stratejik amacı ise küresel riskler ve demografik dönüşüm karşısında ailenin korunması olarak belirledikleri bilgisini veren Göktaş, şunları kaydetti:
"Bu hedef doğrultusunda birlikte hareket ederek, sağlıklı bir aile yapısı ve dinamik nüfus yapısını destekleyen politikalarla ülkemizin geleceğini güvence altına alabiliriz. Aile kurumunu tehdit eden cinsiyetsizleştirme, dijitalleşme, bağımlılık, bireyselleşme gibi küresel risklerle mücadele etmek her zamankinden daha büyük bir sorumluluk arz ediyor. Çünkü küresel çapta, evlilik ve aile kurumuna zarar veren, kadınların ve çocukların yaşlarına, cinsiyetlerine özgü haklarını ihlal ederek toplumsal yapıyı olumsuz etkileyen çalışmalara daha sık şahit oluyoruz. Bugün pek çok ülke, dinamik nüfus yapısının muhafaza edilmesi ve aileye yönelik zararlı akımlarla mücadele edilmesi yönünde etkin stratejiler belirliyor. Ülkemizdeki doğurganlığın düşüş nedenlerini daha iyi anlamak ve uygun politikalar geliştirmek amacıyla TÜİK ile ortak bir araştırma başlattık. 12 ilde yürüttüğümüz saha araştırması ile doğurganlık kültürü ve bu kültürün alt bileşenlerine ilişkin hususların tespit edilmesini hedefliyoruz."
Göktaş, bütüncül bir perspektifle ulusal nüfus politikalarının oluşturulması ve uygulanması için "Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu"nu oluşturmaya yönelik çalışmaların son aşamaya geldiğini ifade etti.
İslam İşbirliği Teşkilatı 2026-2035 Eylem Programı öncelikleri arasına "ailenin, nesillerin ve dinamik nüfus yapısının korunması" maddesinin eklenmesinin Türkiye'nin önerisiyle kabul edildiğini anlatan Göktaş, "Aile yapımızın korunması ve güçlendirilmesi yolunda hep birlikte atacağımız adımların, ülkemizin geleceğine, birlik ve beraberliğine büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum." diye konuştu.