Bakan Göktaş cinsiyetsizleştirmenin aile kurumuna verdiği zararı anlattı

Bakan Göktaş, ''Bireysellik, cinsiyetsizleştirme, aile kurumunu zayıflatıyor ve insanı yalnızlaştırıyor. Evlilik, çocuk sahibi olmak artık günümüz insanının öncelikler sıralamasında geri planda kalıyor'' dedi.

DHA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara'daki bir otelde düzenlenen 'Ailenin Güçlendirilmesi ve Dinamik Nüfus Yapısı Sempozyumu'na katıldı.

Burada konuşan Göktaş, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de nüfus dinamizminin azalma eğiliminde olduğunu ifade ederek, "Doğurganlık hızı düşüyor, yaşlı nüfus oranı yükseliyor. Dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızı, Türkiye'de 1,51 düzeyinde. 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranımız da yüzde 10'u geçmiş durumda.

Genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfusun artması ise daha az çalışanın daha fazla emekliyi desteklemesi demek. Bakıma ihtiyaç duyan çocukların sayısı azalırken, yaşlı bakımına bağlı ihtiyaçların artması demek. Sosyal hizmetler ve sağlık hizmetlerindeki bütçe ihtiyacının artması demek. Sosyal güvenlik sistemi dengesinde oluşacak sorunların yanı sıra, iş gücü piyasasında sıkıntılar yaşamak demek" dedi.

DOĞUM ORANLARINDA DÜŞÜŞ

Bakan Göktaş, nüfus dinamizmindeki düşüşün toplumsal değişimlerle paralel bir seyir çizdiğini dile getirerek, "Bireysellik, cinsiyetsizleştirme, aile kurumunu zayıflatıyor ve insanı yalnızlaştırıyor. Evlilik, çocuk sahibi olmak artık günümüz insanının öncelikler sıralamasında geri planda kalıyor. Doğurganlık hızındaki düşüşün sadece ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını söyleyebiliriz. Zira refah düzeyi yüksek toplumlarda doğurganlık hızı düşme eğilimini sürdürüyor. Bu anlamda nüfus politikalarının gerçekçi ve çok yönlü bir bakış açısıyla belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Göktaş, Türkiye'de evlilik ve doğum oranlarının gitgide azaldığını işaret ederek, "İlk evlilik yaşı erkeklerde 28,3; kadınlarda ise 25,7 düzeyinde. İlk doğumda ortalama anne yaşı 27'ye ulaşmış durumda. Evlenme ve ilk anne olma yaşının yükselmesi, doğal olarak doğurganlık hızının düşmesine ve doğumların azalmasına da sebep oluyor. 2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408'e düşmüş; 10 yılda doğum oranları yıl bazında yaklaşık 400 bin azalma göstermiştir. 2008-2023 yılları arasındaki binde 1,4 olan boşanma oranları, 2,01'e yükselmiştir" dedi.

12 İLDE SAHA ARAŞTIRMASI İLE ULUSAL NÜFUS EYLEM PLANI HAZIRLANACAK

Göktaş, 12 ilde doğurganlık ve anne- babalık fikrine ilişkin saha araştırmaları başlattıklarını belirterek, "Böylece kuşaklar arası farklılıkların kök nedenlerini daha iyi anlamayı ve toplumumuzun ihtiyaçlarına uygun sosyal politikalar üretmeyi hedefliyoruz. Nüfus politikalarımızın ülke genelinde daha etkin uygulanmasını sağlamak, demografik yapıdaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek üzere Nüfus Politikaları Kurulu'nu oluşturuyoruz. Kurulumuzun çalışmaları ile Ulusal Nüfus Eylem Planı'nı hazırlayacak; kısa, orta ve uzun vadeli nüfus eylemlerinin uygulanmasını sağlayacağız" diye konuştu.