Bakan Fidan sözde müttefikleri uyardı: Net duruş bekliyoruz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ''DEAŞ'la mücadele kisvesi altında PKK'ya ve uzantısı YPG'ye başta Amerika olmak üzere müttefiklerimizin verdiği desteğin büyük bir stratejik hata olduğunu her zaman ve her platformda dile getirdik. Müttefiklerimizden net duruş bekliyoruz'' dedi.

HABER MERKEZİ

Dışişleri Bakanı Fidan, "Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi"nde konuştu.

İşte Fidan'ın açıklamaları;

Son 20 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliği ile ülkemiz büyük bir aşama kaydetmekte. Dışişleri Bakanlığımız da bu çabalara güçlü bir şekilde iştirak etmektedir. Stratejik İletişime ağırlıklı olarak önem vermekteyiz. Yapay zekanın otomasyon ile birlikte dünya ekonomisine 15 trilyon dolar katkı sağlayabileceğine ifade etmekte veya ön görmekteler. Bu neredeyse Avrupa Birliği'nin toplam ekonomik büyüklüğüne denk bir meblağ.Ancak üreticileri dahil yapay zekanın sınırlarını kestiremediklerini itiraf etmekteler. Bunun salgın veya nükleer savaş ölçeğinde bir tehdide dönüşebileceğine dair ifade edilmekte.

Uluslararası farkındalığın artırılmasını hibrit tehditlerin ortadan kaldırılması açısından önem vermekteyiz. Türkiye olarak hibrit tehditlere karşı önlemlerimizi biz de alıyoruz. Güvenlik konseptleri bütüncül bir yaklaşımla ele alarak gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz.

Dışişleri Bakanlığımızla milli güvenliğimizin bir parçası olarak bu çabalara güçlü bir şekilde iştirak etmektedir. Bakanlığımdaki yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında dijital çağın sunduğu imkanlardan yararlanarak stratejik iletişime özel bir ağırlık vermekteyiz.

260 misyonla dünyanın en büyük diplomatik ağına sahip bir teşkilat olarak kendimizi ve alt yapımızı zamanın ihtiyaçlarına göre yenileyecek kapasiteye fazlasıyla sahip durumdayız. Öte yandan uluslararası farkındalığın ve dayanıklılığın artırılmasını hibrit tehditlerin caydırılması bakımından stratejik önemde görmekteyiz. Bu yüzden Türkiye olarak BM, NATO, AGİT, G-20, OECD ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara destek sağlamaktayız.

Bugün terör grupları sosyal medyanın yaygınlaşmasından yararlanmakta. Finansman için organize suç faaliyetleri yürütmekteler. Terörizmle mücadelede geçmişin yöntemleri bugün yetersiz kalmakta.

Milli güvenliğimizi tehdit eden her adımı atacağız her önlemi de alacağız.

"DEAŞ'LA MÜCADELE ADI ALTINDA PKK'YA DESTEK BİR HATA"

FETÖ'nün dünya çapındaki terör ağına büyük darbe vurduk. Terörizme karşı uluslararası iş birliği şarttır. Müttefiklerimizden teröre karşı net duruş bekliyoruz. DEAŞ'la mücadele adı altında PKK'ya destek bir hata.

Terörizm, hibrit tehdit ile iç içe geçmiş bir olgudur. Görüyoruz ki bugün terör grupları sosyal medyanın yaygınlaşmasından faydalanmaktalar. Haberleşme sistemleri, siber saldırı yazılımları ve yapay zeka kullanımıyla taktik hazırlıklar yapmaktalar.

İnsansız hava araçları dahil örgütsel maliyeti azaltacak kabiliyetlere erişim sağlamaktalar. Finansman için organize suç faaliyetleri yürütmekteler. Gıdaya, enerjiye, refaha ve adalete erişim yönündeki küresel krizleri suistimal etmekteler. Bu bakımdan terörizmle mücadelede geçmişin yöntemleri günümüzün ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Türkiye bu bağlamda terörle mücadele stratejisini çağın getirdiğine göre sürekli geliştiren bir ülkedir. Bu çabalarımızda zaman zaman yalnız kaldık. Zaman zaman dost ve müttefiklerimizi terör örgütleriyle aynı safta gördük. Bu kapsamda emperyal güçlerin maşası haline gelmiş vekil örgütlerle de mücadele etme durumunda bırakıldık.

DEAŞ'la mücadele adı altında PKK ve uzantısı YPG'ye başta ABD olmak üzere müttefiklerimizin verdiği desteğin büyük bir stratejik hata olduğunu her zaman dile getirdik. Bu konuda milli güvenliğimizi tahkim edecek her adımı atacak, her önlemi alacağız.

Batılı ülkelerin ateşkes çağrısında bile bulunamamaları, ahlaki ve siyasi bir çöküşe işaret etmektedir. Batı dünyası İsrail'in savaş suçlarıyla arasına mesafe koymalıdır.

Gazze'de İsrail'in dezenformasyonuna maruz kaldık. İsrail basını gerçekleri perdeledi.

Tam ateşkes sağlanmalı yardımlar Gazze'ye kesintisiz girmeli. Türkiye olarak çabaları 2 kulvarda sürdürüyoruz. İlki bölgeye yardımlar, ikincisi kalıcı barış. Yoğun bir diplomasi trafiği içerisindeyiz. Filistin'in yanında durmaktan asla geri durmayacağız. Yeni yöntem ve söylemlerle kalıcı çözümü hayata geçirmeliyiz.

Çatışmaların sona erdirilmesini destekleyen ülkelerin birlik ve eş güdüm içinde hareket etmesi barışa giden yolu hızlandıracaktır. Unutmamalıyız ki savaşın uzaması Hibrit Tehdit yöntemlerinin adeta cazibesini arttıracaktır.