AA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin, kimsenin hakkında ve malında gözü olmadığını belirterek, "Ama lütfen kimse de bizim yetki alanlarımıza göz dikmesin. Özellikle Yunanistan son dönemde alanda varlık gösteremediği için kendisini Avrupa Birliği (AB) gibi birtakım dış güçleri arkasına almak suretiyle haklı göstermeye çalışıyor ama son derece açık ve net olarak söylüyorum, Birleşmiş Milletler Uluslararası Deniz Hukukuna göre haklıyız." dedi.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cuma günü paylaşılacağına işaret ettiği müjdeye ilişkin "Ben de sizin gibi merakla bekliyorum. Sabredelim cuma günü hayırlı bir gün inşallah hep birlikte şahit oluruz." ifadesini kullandı.
Dönmez, Türkiye'nin iki sismik araştırma gemisi ve iki sondaj gemisiyle Akdeniz ve Karadeniz'de çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatarak, "Kimsenin hakkında ve malında gözümüz yok ama lütfen kimse de bizim yetki alanlarımıza göz dikmesin. Özellikle Yunanistan son dönemde alanda varlık gösteremediği için kendisini AB gibi birtakım dış güçleri arkasına almak suretiyle haklı göstermeye çalışıyor ama son derece açık ve net olarak söylüyorum Birleşmiş Milletler Uluslararası Deniz Hukukuna göre haklıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası hukukta yer alan kıta sahanlığı tanımına da dikkati çeken bakan Dönmez, karşılıklı kıyıdaş ülkelerin bir araya gelerek ortak mutabakatla paylaşım yapabileceğinin altını çizdi.
Dönmez, söz konusu mutabakatlardan birinin Libya'yla yapıldığını hatırlatarak, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile de Ada'nın kuzeyinde kalan kısmında yaptık. Ada'nın batısında Oruç Reis'in çalıştığı yerde de 2012'de BM'ye kendi kıta sahanlığımızı beyan etmek suretiyle ilan ettik. Çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz, kararlıyız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin diyaloğa açık olduğunu vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti:
"Yunanistan istiyorsa gelebilir, bu konuları müzakere edebiliriz. Son çalıştığımız bölgede Yunanistan bize 2 kilometre kendisine 580 kilometre mesafedeki Meis Adası'nı kendi kara parçası gibi gösteriyor ve kendisinin bile doğrudan görmediği bir Ada'dan bahsediyoruz. O açıdan son derece hukuki temelden uzak. Bizim tezlerimizi destekleyen Uluslararası Adalet Divanı'nın birkaç kararı var. Bunlardan bir tanesi 70'li yıllarda İngiltere ile Fransa arasında yapılmış. İngiltere'nin Fransa'ya daha yakın kendisine ait birkaç adası var ama oturmuşlar o adaları dikkate almadan ana karadaki ülkelerin kıyılarını dikkate alarak ortay hat üzerinden anlaşma yapmışlar. Malta ve Libya arasında da benzer örnekler var. En son Yunanistan ile İtalya'nın, İyon Denizi'nde anlaşma yaptığı da duyurulmuştu. Ona da baktığımızda Yunanistan'ın adalarının çok fazla dikkate almadan yetki alanlarının paylaşıldığını görüyoruz. Bu da yine bizim tezlerimizi kuvvetlendiren bir durum."