AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın başörtüsüyle ilgili açıklamalarına ilişkin, "Başörtülü Müslüman kadının "Fransız" kadını olabilmesinin şarta bağlanması, kadının özgür iradesine, temel hak ve özgürlüklere de aykırıdır. Ayrıca bu yaklaşım, Müslümanların kendi dini kimlikleriyle yaşadıkları topluma entegrasyonlarının önünde de önemli bir engeldir" dedi.
Yanlış bir tutum
Bakan Çelik, "Müslüman kadına kendini gerçekleştirme imkanı sağlarsak, başörtüsünden özgürleşecek ve isterse dindar kalarak bir Fransız kadını olacak. Son olarak Sayın Hollande'a atfedilen bu tarz cümleler Avrupa'da yaygınlaşan İslamofobi'ye somut örnek teşkil ediyor. Kendini gerçekleştirme ve "özgürleşme" gibi kavramlara dayanarak ilericilik adına takınılan tutum "liberal İslamofobik" bir yaklaşımdır" ifadelerini kullandı. Çelik şöyle devam etti: "Başörtülü Müslüman kadının "Fransız" kadını olabilmesinin şarta bağlanması, kadının özgür iradesine, temel hak ve özgürlüklere de aykırıdır. Ayrıca bu yaklaşım, Müslümanların kendi dini kimlikleriyle yaşadıkları topluma entegrasyonlarının önünde de önemli bir engeldir. Bugün dünyanın ihtiyacı olan şey herkesin kendi kimliği ile özgür bir toplumun parçası olmasıdır. İnsanların özgür bir toplumun parçası olmak için gönüllü olarak asimile olmalarını istemek çok tehlikelidir.
HOLLANDE NE DEMİŞTİ?
3 gün önce Le Monde gazetesine verdiği mülakattan başörtüsüyle ilgili görüşlerini söyleyen Hollande, Fransa Cumhuriyeti'nin sembollerinden kadın figürü Marianne'a göndermede bulunarak, "Bugünün başörtülü kadını yarının Marianne'ı olacaktır. Eğer onun gelişmesi için şartları sağlarsak, başörtüsünden kurtulacak ve dindar kalarak bir Fransız kadını olacak." ifadelerini kullanmıştı..