Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Malta Dışişleri Bakanı Bartolo ile ortak basın açıklaması yapıyor.
AB'nin açıklamalarına yanıt veren Çavuşoğlu, 'Kınama sözünü reddediyoruz. İspanya’da da cami olarak inşa edilmiş kiliseye çevrilmiş eserler var' dedi.
Çavuşoğlu açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Dün AB Dışişilişkiler Konsey Toplantısı'nda Türkiye gündemdeydi. Bunu isteyenler ülkeler Fransa, Rum Kesimi ve Yunanistan... Borrell de söylemişti. Düşüncelerimizi aktardık. Türkiye'ye ilave bir yaptırım diye bir karar çıkarsa, biz de bunun karşılığını sahada vereceğiz dedik. Ama diğer taraftan diyaloğa hazır olduğumuzu, geldiğimiz noktaya nasıl ulaştığımızı, geçmişte tüm uyarılarımıza rağmen Akdeniz'de adımların atıldığını, Rum Kesiminin de Kıbrıs Türk halkının haklarını yok sayması neticesinde, adım attığımızı söylemiştik. Bugün bu kararlılığımız halen devam ediyor.
Biz Doğu Akdeniz'de işbirliğine varız. Yunanistan da dahil. Zaten Yunanistan ile de Sayın Cumhurbaşkanımızla telefon görüşmesinden sonra bir diyaloğu başlattık. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ve bakanlığımdan bazı arkadaşlarımız Berlin'deydi. Almanya - Yunanistan - Türkiye üçlü zirvesi yapıldı. Demek ki istenirse diyalog olabiliyormuş.
Yunanistan, İtalya ile bölge anlaşması imzaladı. Biz işbirliği ve paylaşıma varız. Ama tek taraflı yaptırıma karşıyız. Bunlara da boyun eğmeyiz. Hem kararlılığımız var.
Ayasofya ile ilgili açıklamaya gelecek olursak, daha önce de söylediğim gibi Borrell eğer "açılmasaydı daha iyi olurdu" deseydi buna saygı duyardım. Ama kınama sözcüğünü biz reddediyoruz. İspanya'da da cami olarak inşa edilmiş daha sonra kiliseye çevrilmiş eserler var.
Biz de İspanya'ya bunları 'tekrar camiye çevir, sizi kınıyoruz' mu dememiz lazım? Kaldı ki bu Türkiye'nin egemenlik haklarını ilgilendiren bir konu.
Bu eseri biz göz bebeğimiz gibi korumuşuz. İbadet yapılacak bir taraftan, diğer taraftan herkes de ziyaret edebilecek ücretsiz olarak. Buranın tarihi dokusunu tüm özelliklerini biz bundan sonra da koruyacağız.
Bu anlamda da atılacak adımlar konusunda UNESCO ile de işbirliğimiz olacak. Yani biz bu kadar yapıcıyken Türkiye'yi kınamak doğru bir yaklaşım değil.
"Türkiye'nin egemenlik hakkıdır ama korunsun" diyenlere de teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Putin'e de bu şekilde söyledi. "Kınama" tabiri pek hoş olmadı. Esasen Borrell'in de üslubu değil kınama tabiri.