Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Azerbaycan Delegasyonu üyesi ve Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva'nın ''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin birkaç metre yakınına kurulmuş PKK terör örgütleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Avrupalı milletvekilleri 'Ne yapalım gelip fikir ve düşüncelerini söylüyorlar'' skandal cevabıyla karşılık verdi.
1
Bolu'da bir sempozyuma katılan Ganire Paşayeva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'nın, Batı'nın, Amerika'nın bir çifte standardının ortada olduğunu, bu çifte standardı doğru bulmadığını, Türkiye'nin de bu konuda kendi itirazını bildirmesinin çok doğal hakkı olduğunu söyledi.
Terörle mücadele konusunda Avrupa'da açıklamalarının olduğunu belirten Paşayeva, "Avrupa Konseyi binasının yanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birkaç metre yakınında PKK terör örgütünün kampları kurulmuş. Ben bazı Avrupalı milletvekili arkadaşlarımıza şunu söyledim; 'Neden bunlara izin veriliyor?' 'Ne yapalım gelip fikir ve düşüncelerini söylüyorlar.' dediler. 'Öyle mi, siz Hamas ve Hizbullah örgütüne de izin verir misiniz gelsin burada bu kampları kursun, fikirlerini, düşüncelerini söylesin?' 'Hayır' sözüyle yüzüme bakıyor. O zaman Türkiye'de 30 binden fazla insanı katletmiş, insanın hayatını almış bir terör örgütüne burada neden izin veriyorsunuz. Onların destekçileri gelip burada onların propagandalarını yürütüyor." diye konuştu.
Paşayeva, Batı'nın terörle mücadelede samimi yaklaşımlarının olmadığını, çifte standartlarının olduğunu vurgulayarak, terörle ilgili Avrupa'ya bir şey olursa herkesin yanlarında olmasını beklediklerini ancak Türkiye ve Azarbeycan'a terör zarar verdiğinde kimsenin yanlarında olmadığını belirtti.
- "Türkiye'ye olan zarar bize olan zarardır"
Azerbaycan ve Türkiye'nin Avrupa ile İslam dünyası arasında en önemli diyalog köprüsü olduğunu aktaran Paşayeva, şunları kaydetti:
"Çünkü Türkiye ve Azerbaycan, İslam Konferansı Örgütü'nde temsil edilmekle beraber Avrupa'nın kurumlarında da temsil olunuyor. Siz bizimle burada samimi diyaloğu yürütemezseniz İslam ve Müslüman dünyasıyla diyaloğunuz ciddi anlamda zarar görür. Türkiye ile Azerbaycan diyalogdan yanadır. İslamafobinin artışı, Avrupa'da kendiliğinden gelişen bir şey değil. Politikacıların kışkırtması ile gelişen bir şeydi bu daha çok. Bu ne Avrupa'nın geleceği için iyi bir şeyler vadedecek ne kültürlerarası diyalog için iyi bir şey vadedecek. Demek ki dünyanın geleceği için de kötü şeyler vadedecek. O yüzden Azerbaycan ve Türkiye olarak, ister Türkiye isterse Azerbaycan'ın menfaatleri olsun birlik ve beraberlik içerisindeyiz. Türkiye'ye olan zarar bize olan zarardır. Türkiye'ye yapılan haksızlık bize yapılan haksızlıktır. Tabii ki ona karşı mücadelede de biz de Türkiye'nin yanında itiraz sesimizi söylüyoruz."
ASALA'nın Fransa'da Türk Hava Yolları Ofisine saldırı düzenlediğini hatırlatan Paşayeva, söyle konuştu:
"O saldırıda 8 kişi ölmüştü ve 55 kişi yaralanmıştı. Ermenistan'ın yaptığı müracaatın ardından Fransa onu serbest bırakıyor ve affediyor. Biz öyle bir terör örgütü liderini serbest bıraksak, affetsek bizim başımıza dünyayı dökerlerdi. Siz nasıl bize zarar vermiş, bize karşı olmuş bir terör örgütüne, onun elebaşına böyle yaparsınız. O zaman neden bunu affettiniz. Ermenistan bunu kahraman ilan etti çünkü Türk milletini düşman ilan etmişti o ASALA terör örgütü..."
- "Sizin, bizim yanımızda olmanız lazım, terörün değil"
Paşayeva, Avrupalılara terör örgütü DEAŞ'a karşı Türkiye'nin verdiği mücadeleyi anlatan konuşma yaptığını ifade ederek, "Türkiye İçişleri Bakanlığı bir kitap yayımladı, DEAŞ'ın yaptıklarıyla ilgili. DEAŞ, Türkiye'de 14 terör saldırısı yapmış, 300'ün üzerinde insan hayatını kaybetmiş, 300'ün üzerinde yaralı var. O sınırlarda bu konuda en fazla mücadele eden de Türkiye'dir, Gelin tartışalım dedim. Bu DEAŞ'ı kim yarattı? Bu DEAŞ kimin çıkarlarına hizmet ediyor." diye konuştu.
Ganire Paşayeva, şunları söyledi:
"(DEAŞ'ı) Kim besliyor? Hem besleyenler dışarıda duracak, bize zarar verecek, sonra da bu yaptıklarından dolayı da bizim üzerimize geleceksiniz. Ya vallahi ayıp diye bir şey var. Bunlar adaletsiz, haksız yaklaşım. Sizin bizim yanımızda olmanız lazım, terörün değil. Terörle mücadelede 'Sağ olun, o bölgede mücadele ediyorsunuz. Size ne destek verelim. Türkiye'ye size ne destek verelim' demek yerine siz terörle mücadele konusunda Türkiye'ye çifte standartlar uygulayacaksınız. Bu, samimi ve adil bir yaklaşım değil. O bölgede istikrara, huzura destek adımı değil. Bu çifte standartlar o bölgede huzursuzluğa, o bölgede istikrarsızlığa destek anlamına gelir."