Dr. Güçlüer: Azerbaycan tezkeresi, Türkiye'yi Doğu Akdeniz ve Ege'de de güçlendirecek

Libya ve Suriye'den sonra Azerbaycan tezkeresini kabul eden ve asker konuşlandıran Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege'de de elinin güçleneceğini belirten Dr. Güçlüer, “Türk askerinin bölgedeki varlığı, tüm emperyalist güçlere karşı denge ve caydırıcılık sağlayacaktır.” dedi.

DHA

Libya ve Suriye'den sonra Azerbaycan'da asker konuşlandıran Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege'de de elini güçlendireceğine dikkat çeken Dr. Eray Güçlüer, “Kafkaslarda yeni bir Hazar jeopolitiği oluşuyor. Türk askerinin bölgedeki varlığı, tüm emperyalist güçlere karşı denge ve caydırıcılık sağlayacaktır.” dedi.

DHA'da yer alan habere göre, Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer, Türkiye'nin Karabağ'daki 30 yıllık Ermenistan işgalini sona erdiren Azerbaycan-Ermenistan savaşıyla varılan ateşkes anlaşması kapsamında Karabağ'da asker konuşlandırmasının, jeopolitik ve askeri açıdan ne anlama geldiğini ve olası yansımalarını değerlendirdi.

Türkiye’nin bugün 13 ülkede askeri varlığı bulunduğunu kaydeden Güçlüer, "Karabağ Türk Görev Gücü de Azerbaycan’daki Türk askeri mevcudiyetine ilave olarak Hazar’ın batısında kritik bir bölge olan Dağlık Karabağ’da konuşlanarak barış gücü görevleri icra edecek." dedi.

“KARABAĞ’IN BEKASI ÖNCELİKLİ AMAÇLARDAN”

Bir ülkenin başka bir ülkede askeri güç bulundurması o ülke ile birlikte jeopolitik çıkarların da korunmasında çok önemli bir kuvvet çarpanı olarak değerlendiren Eray Güçlüer şöyle devam etti:

"Dolayısıyla ülkeler arasındaki askeri güvenlik ve iş birliği anlaşmaları, taraflar için bölgesel çıkarların da garantisi durumundadır. Ancak Türkiye’nin Karabağ’a göndermeyi planladığı Barış Gücü bunlardan daha fazla anlam ve önem taşıyor. Örneğin KKTC’deki Türk Askeri Varlığı KKTC-Türkiye ortak çıkar parametresinin de ötesinde, adadaki Türk varlığının bekasının sağlanması bakımından çok önemlidir. Benzer şekilde neredeyse 30 yıldır işgal edilmiş kendi topraklarından göçe zorlanmış, demografik yapısı Türkler aleyhine değiştirilmiş Karabağ Türkü'nün bekasının sağlanabilmesi öncelikli amaçlardan biridir. Buna ilave olarak geçtiğimiz yüzyılın başında Rusya tarafından Zengezur bölgesine sokularak suni bir şekilde oluşturulmuş Ermenistan özelinde Türk askerinin bölgedeki varlığı, tüm emperyalist güçlere karşı denge ve caydırıcılık sağlayacaktır."

“KAFKASLARDA YENİ BİR HAZAR JEOPOLİTİĞİ OLUŞUYOR”

Dr. Eray Güçlüer, “Günümüzde ABD başta olmak üzere Batı'nın etkisiyle Kafkaslarda yeni bir Hazar jeopolitiği oluşuyor. Kafkaslardaki jeopolitik şekillenme Hazar’ın doğusu, batısı ve güneyi olmak üzere kendisini iyice göstermeye başlamış durumda. Karabağ’da konuşlanacak askeri gücü sayesinde Hazar’ın batısındaki denklemde Türkiye daha aktif bir şekilde yerini alabilecektir.” dedi.

“SOSYOPOLİTİK SONUÇLARI DA OLACAKTIR”

Türkiye'nin Azerbaycan'da asker konuşlandırmasının etkilerinin de Karabağ ile sınırlı kalmayacağını vurgulayan Dr. Eray Güçlüer "Elbette bunun sosyopolitik sonuçları da olacaktır. Özellikle Zengezur bölgesinden Nahcivan ile Karabağ arasında bir koridorun açılacak olması Türkiye ile Kafkaslardaki Türk dünyası arasında doğrudan bağlantının sağlanması anlamına gelir ki önümüzdeki süreçte bunun psikolojik etkilerinin de görülmesinin son derece muhtemel olduğu söylenebilir." diye konuştu.

“OLASI SALDIRILARI ÖNLEMEDE TAM YETKİLİ OLACAK”

Karabağ'da konuşlanacak Türk askerinin, dünyadaki diğer barış gücü misyonlarından farklı bir konuma sahip olduğunu anlatan Dr. Eray Güçlüer, "Türkiye ile Rusya arasında 11 Kasım 2020 tarihinde imzalanan mutabakatın 3. maddesinde olası bir saldırı girişimi karşısında, bunu önlemek için Türk askerinin tam yetkili olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bölgede huzur ve istikrarın sağlanmasında bu yetki son derece önemli. Sadece gözetleme ve rapor verme durumunda olunmayacağı, gerektiği durumlarda provokatif olaylara ve saldırı girişimlerine cevap da verileceği anlaşılıyor.” dedi.