HABER MERKEZİ
Rusya'nın 6 gün önce işgal operasyonu başlattığı Ukrayna'da direniş sürerken, 100'den fazla sivil vurulan binalarda öldürüldü, yüz binlerce kadın ve çocuk sığınmacı olarak Batı'ya doğru yürüyüşe geçti. Yaşanan insanlık dramını değerlendiren ABD ve Avrupa medyasının muhabirleri ve görüş aldığı kimi 'uzman'lar ise bu dramı bile 'ırkçı' yorumlarla sundular. Ukraynalı siviller, 'sarışın mavi gözlü, Avrupalı' diye sınıflandırılarak, başka ülkelerde savaşlarla karşı karşıya kalan halklardan ayrıştırıldı. Ukrayna'nın eski başsavcı yardımcısı da Batı'dan yardım isterken aynı ırkçı ruha seslenerek bir başka ikiyüzlülük sergiledi.
Hiçbirinin aklına insanları renklerine, ırklarına, coğrafyalarına göre ayırmamak; dahası, 30 yıl önce Avrupa'nın ortasında 'sarışın mavi gözlü' oldukları halde soykırıma uğrayan Müslüman Boşnaklar; Filistin'de de İsrail işgali olduğu ve 'sarışın mavi gözlü' çocukların da hedef alındığı; Afganistan'da savaşın sembolü haline gelen Şerbet adlı kadının gözleri gelmedi...
Ancak her şeye rağmen, bu açıklamalara sosyal medyada gösterilen tepki insanlık adına cılız da olsa bir umut veriyor.
'BİZİM GİBİLER' ŞAŞKINLIĞI!
ABD merkezli CBS NEWS muhabiri Charlie D'Agata, canlı yayında, "Burası on yıllardır kaosla yaşayan Irak veya Afganistan değil. Burası böyle şeyleri görmeyi hiç ummadığınız medeni Avrupalılara has bir kent" ifadelerini kullandı.
İngiltere merkezli ITV News muhabiri Lucy Watson da, bir tren istasyonundan yaptığı yayında "Ukraynalıların başlarına düşünülemez bir şey geldi. Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil, burası Avrupa" ifadesini kullandı.
ABD'li NBC muhabiri Kelly Cobiella, "Bunlar Suriye'den gelen mülteciler değil. Bunlar Hıristiyanlar, beyazlar. Polonya'da yaşayan insanlara çok benziyorlar" dedi.
Fransız Gazeteci Ulysse Gosset ise Fransız TV kanalı BFM'de 'uzman' olarak konuşurken, "21. yüzyıldayız, bir Avrupa şehrindeyiz ve sanki Irak'ta ya da Afganistan'daymışız gibi seyir füzesi ateşi var, hayal edebiliyor musunuz!" İfadeleriyle 'şaşkınlığını' dile getirdi.
Aynı kanalda görüşü alınan bir başka yorumcu da, "Putin'in desteklediği Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz, Avrupalıların bizimkine benzeyen arabalarla kendilerini kurtarmak için ülkelerinden ayrılmalarından bahsediyoruz" diyebildi.
İngiliz Daily Telegraph gazetesinde Daniel Hannan imzasıyla çıkan yazıda ise "Bize çok benziyorlar. Bu durumu çok şoke edici kılıyor. Ukrayna bir Avrupa ülkesi. İnsanlarının Netflix ve Instagram hesapları var, özgürce oy kullanıyor ve sansürsüz gazeteler okuyor. Savaş artık uzaktaki yoksul insanların başına gelen bir şey değil" ifadeleri yer aldı.
Irkçı yaklaşıma son noktayı ise Ukrayna'nın eski başsavcı yardımcısı David Sakvarelidze koydu. İngiliz resmi yayın kurumu BBC'nin canlı yayınına katılan Sakvarelidze, Rusya saldırısına karşı 'duyarlılığını' şöyle ifade etti: "Bu durum benim için çok duygu yüklü. Çünkü her gün sarı saçlı ve mavi gözlü Avrupalı insanların ve çocukların Putin'in füzeleriyle, helikopterleriyle ve roketleriyle öldürüldüğünü görüyorum."
BBC'nin sunucusu da "Tabii ki hislerinizi anlıyorum ve saygı duyuyorum" diyerek onu teselli etti! Bütün bu yorumlar TV'lerden yayınlanırken, program sunucuları veya editörleri de herhangi bir uyarı veya müdahalede bulunmadı.
BİRİ ÖZÜR DİLEDİ, DİĞERLERİ SUSTU
Irkçı yorumları önce El Cezire muhabiri Arwa İbrahim sosyal medyadan ifşa etti. Ardından milyonlarca tepki geldi. Bunun üzerine CBS muhabiri D'Agata, "Pişman olacağım bir şekilde konuştum ve bunun için üzgünüm. Çatışmaları asla karşılaştırmamalıyız, her biri benzersizdir. Kötü bir kelime seçimi yaptım, özür dilerim" mesajı yayınladı. Diğer muhabir ve yorumcular ise haberin hazırlandığı saatlere kadar bir açıklama yapmadılar.
BOŞNAKLAR DA SARIŞIN MAVİ GÖZLÜYDÜ!
Sözde 'insani duyarlılık' adı altında ABD ve Avrupalı ve hatta 'Batıcı' Ukraynalı örneklerde ortaya konulan 'sarışın mavi gözlü Avrupalı' ırkçılığı, henüz 30 yıl önce Avrupa'nın ortasında soykırıma uğratılan Müslüman Boşnakları akla getirdi.
Tıpkı Ukrayna gibi dağılan sosyalist bloktan olan Yugoslavya'da etnik temizlik yapmaya kalkışan Bosnalı Sırp çeteler, 1992-95 yılları arasında silahsız Boşnaklara sistematik soykırım uyguladı. 3,5 yılda 300 binden fazla Boşnak katledildi, 2 milyonu zorla göç etti, 27 bin 734 kişi ise halen 'kayıp'... Birçok yerde açılmamış toplu mezarlar araştırılıyor. En büyük katliam, Sırp çetelerden kaçan Boşnak yaşlı, kadın ve çocukların sığındığı Srebrenitsa'da, BM görevinde bulunan Hollanda ordusunun sorumluluk alanında yapıldı. Hollandalı Komutan Thom Karremans, 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti, 5 gün süren katliamda 8 bin 372 kişi katledildi.
Batı medyasındaki ırkçı yorumlara tepki gösteren Boşnak gazeteci ve soykırımı anlatan 'Kurşunların da rengi var' kitabının yazarı Emine Seçeroviç Kaşlı, "Bundan sonra Boşnaklar olarak kendimizi öyle savunacağız; biz de sarı saçlı, mavi gözlüyüz" mesajını paylaştı.
Irkçı yaklaşım sergileyenler, Boşnakların yanında, İsrail işgaline direnen Filistinlilerin, hem Rusya hem ABD işgalinde mağdur edilen Afganistan halkının önemli bir kısmının da 'sarışın mavi gözlü' olduğunu bile akıl edemeyerek, kendi ırkçılıklarıyla bile çeliştiler!