HABER MERKEZİ
Altay programı, Türkiye'nin yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azaltma ve tam egemen bir savunma sanayi üssü geliştirme yönündeki daha geniş stratejisinde önemli bir çabayı temsil ediyor.
TÜRK DEVLERİ GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİYOR
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile BMC arasında imzalanan sözleşme, başlangıçta 250 adet tankın teslimatını kapsıyor ve üretimin toplamda bin tanka kadar genişletilmesi opsiyonu bulunuyor. Program, elektronik sistemler için Aselsan, zırh modülleri için Roketsan, yazılım entegrasyonu için Havelsan ve ana silahın üretimi için MKE olmak üzere Türkiye savunma sanayisinin kilit oyuncularını harekete geçiriyor. Bu kapsamda Altay, üç ardışık konfigürasyonda üretilecek. Teslim edilecek ilk versiyon olan T1 versiyonu, aktif koruma sistemi ve ek modüler zırh içeriyor. Şu anda geliştirilme aşamasında olan T2 versiyonu, mobil kamuflaj, izole mühimmat bölmesi, lazer güdümlü atış kabiliyeti ve özel mürettebat eğitim modu gibi yükseltmeler sunacak. Şu anda kalifikasyon denemelerinden geçen T3 versiyonunun ise uzaktan kumandalı taret ve otomatik yükleme sistemine sahip olması bekleniyor.
Altay'ın mimarisinin gelişen tehditlere ve operasyonel ihtiyaçlara uyarlanabilen modüler bir platform içinde ateş gücü, hareket kabiliyeti ve korumayı dengelemek üzere tasarlandığını belirten yabancı basın, ana silahı, MKE tarafından üretilen 120 mm L55 yivsiz namlulu top olduğunu duyurdu.
ETKİN KORUMA SAĞLIYOR
Altay'ın koruması, Roketsan tarafından geliştirilen modüler kompozit zırh sistemine dayanmaktadır. Bu sistem, kinetik ve şekilli şarjlı mühimmatlar dahil olmak üzere çeşitli mermi tehditlerine dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Bir spall astarı ve gelen mermileri engelleyebilen aktif bir koruma sistemi ile tamamlanmaktadır. Roketsan ayrıca zırhlı araçlar için modern balistik koruma sistemlerinin tasarımı, üretimi ve testi için özel bir altyapı kurmuştur.
Haberde, Türk Ordusunun şu anda 2 bin 378 ana muharebe tankı işlettiği, bunlara modernizasyondan geçen 316 Leopard 2A4 , 170 Leopard 1A4, 227 Leopard 1A3, 100 M60A1, 650 M60A3 TTS modeli, FIRAT modernizasyon programı kapsamında yükseltilen 165 M60TM ve 750 eski M48A5 T2 tankının dahil olduğu ifade edildi. 2025'ten başlayarak, Altay tanklarının kademeli olarak envantere gireceği ve Türkiye'nin zırhlı kabiliyetlerini hem nicelik hem de teknoloji açısından önemli ölçüde artıracağı vurgulandı.
ALTAY REKABETİ ARTIRACAK
Türkiye'nin iç modernizasyon çabalarına paralel olarak Altay'ı rekabetçi bir ihracat platformu olarak konumlandırmayı hedeflediğinin altı çizilen haberde, Bayraktar insansız hava araçlarının son çatışmalardaki başarısının, Türk savunma ürünlerinin uluslararası alanda tanınmasını artırdığı ifade edildi. Ankara'nın Altay'ı Katar ve Azerbaycan gibi bölgesel ortaklarına veya savunma sanayisinin daimi müşterilerine sunarak bu ivmeyi artıracağı dile getirilen haberde, Altay'ın satışının Güney Kore, Çin ve Rus alternatifleri için önemli zorluklar doğuracağı belirtildi.
Haberde son olarak Altay ana muharebe tankının, Türkiye'nin silahlı kuvvetlerini yerli üretim, modern ve uyarlanabilir bir muharebe sistemiyle donatma çabasını temsil ettiği, üretim takvimleri karşılanırsa ve operasyonel performans doğrulanırsa, Altay'ın Türkiye'nin zırhlı savaş yeteneklerinin temel taşı ve savunma ihracat portföyünün önemli bir unsuru haline gelebileceği ifade edildi.