Ankaralı avukat Melih Akkurt, Alman Federal Meclisi'nde 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan kararın iptali için Alman Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
"YETKİLİ TEK ORGAN MAHKEMELER"
Konuyla ilgili açıklama yapan Akkurt, itirazın BM'nin Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesine dayandığını belirterek, "Bu maddeye göre soykırım konusunda karar vermeye yetkili tek organ mahkemelerdir. Bu anlamda parlamento tarafından verilen karar yok hükmündedir. Bizim de en temel dayanaklarımızdan biri budur" dedi.
DW'deki habere göre; söz konusu madde, soykırım fiilini işlediğine dair hakkında suç isnadı bulunan kişilerin, suçun işlendiği ülkedeki devletin yetkili bir mahkemesi, veya yargılama yetkisi söz konusu ülkeler tarafından kabul edilmiş uluslararası bir ceza mahkemesi tarafından yargılanabileceğini belirtiyor.
BİR İLKE İMZA ATTI, EMSALİ BULUNMUYOR
Ancak Alman Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu kabul etmemesi olasılık dahilinde. Öncelikle Alman Federal Meclisi'nin 1915 olaylarını soykırım olarak tanıması sadece bir meclis kararı. Yasa hükmünde değil, cezai yaptırımı, yargı iddiası bulunmuyor.
Ayrıca Anayasa Mahkemesi'ne başvurular sadece kanunlarla ilgili olarak yapılabiliyor. Dolayısıyla bir meclis kararının Anayasa Mahkemesi'ne taşınmasının emsali bulunmuyor.
"AYM REDDEDERSE AİHM'E BAŞVURACAĞIZ"
Avukat Melih Akkurt, bu pürüzün farkında olduklarını belirterek, "Tabii Anayasa Mahkemesi'ne kanunlarla ilgili gidilmesi söz konusu. Fakat söz konusu karar neticesinde artık icrai sonuçlar doğmuş, sonuçta Osmanlı Devleti'nin ardılı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları soykırımcı olarak ilan edilmiştir. Söz konusu kararın da dava konusu kılınabileceğinden bahisle Anayasa Mahkemesi'nde davamızı açtık. Bunun incelenerek önkoşullar açısından sakınca yoktur şeklinde değerlendirildikten sonra uyuşmazlığın esasında inceleneceğini düşünüyoruz" dedi.
Meclis kararı ile ilgili gidilebilecek başka bir kurum bulunmadığına dikkat çeken Akkurt, Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu reddetmesi durumunda konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyledi.