Gıdada hileciliğe karşı yeni düzenlemeler geliyor. Vatandaşın güvenliğini tehlikeye atanlar için getirilen cezalar artacak. İnternetten gıda satışlarına sıkı denetim ve yasaklama getirilecek. Tüketiciler için yeni dönemi başlatacak teklif, TBMM yolunda. AK Parti Grubu’nda imzaya açılan ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler kanun teklifinde, güvenilir olmayan ürünlerle ilgili tazminat hakkı getirilirken, bu konudaki zaman aşımı ise 10 yıla kadar çıkartılıyor.
Et ürünlerinde domut, süt ürünlerinde jelatin, zeytinyağında başka yağların karışımı, çikolatada olmaması gereken katkı maddeleri çıktı, listeler yayınlandı. Uzun süredir gıda güvenliği üzerinde çalışma yapan hükûmet, hazırladığı kanun teklifinde süreci hızlandıracak adım attı. AK Parti'nin hazırladığı ve ürün güvenliğini sağlamayanlara büyük cezalar içeren kanun teklifi hazırlandı. Teklifte uygun olmayan ürünlerin vatandaşa verdiği zarardan dolayı 'ürün sorumluluğu tazminatı' gibi birçok düzenleme de yer alıyor. İşte taslata yer verilen düzenlemeler:
40 BİN TL CEZA
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Bu kapsamda ürünlerinin güvenilirliğini teyit etmeyen satış yerlerine, 3 bin liradan 15 bin liraya kadar ceza verilecek. Ayrıca uygun olmayan ürünü piyasada bulunduran satış yerleri için de cezalar 8 bin liradan başlayacak, 40 bin liraya kadar çıkacak. Ürün güvenliği kuralları, bir yıl sonra geçerli olacak.
CEZA: Uygunsuz ürünleri üreten, satan veya ihraç edenler, 2 bin lira ila 250 bin lira ceza ödeyecek. Cezada üründe aykırılığın büyüklüğü ve yaptırıma uğrayacak kişinin ekonomik durumu dikkate alınacak.
TAZMİNAT: Uygunsuz ürün satan firmalara 'ürün sorumluluğu tazminatı' getiriliyor. Ürün bir kişiye, bir mala zarar vermesi hâlinde ürünün imalatçısı veya ithalatçısı zararı gidermek mecburiyetinde olacak. Zarar gören taraf üründeki uygunsuzluğu ve uğradığı zararı ispat edecek. Ürünün sebep olduğu zarardan birden fazla imalatçı veya ithalatçının sorumlu olması hâlinde bunlar zincirleme olarak sorumlu tutulacak.
10 YIL SÜRE: İmalatçı veya ithalatçıyı üründen kaynaklanan tazminat sorumluluğundan kurtaran, sorumluluğunu azaltan sözleşmeler hükümsüz olacak. Zararın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl boyunca tazminat talep edilebilecek.
TÜRKÇE: İmalatçılar ve ithalatçılar, ürün veya ambalajın üzerinde veya ürüne eşlik eden belgelerde yer alan bilgilerin ve montaj, kullanım ve bakım talimatları ile güvenlik kurallarının Türkçe olmasını sağlayacak.
İHRAÇ ÜRÜNÜ MARKAJDA: İhraç edilen ürünün de güvenli olması, tağşişe konu olmaması gerekecek. Ayrıca bu ürünlerde işaret, etiketleme ve belgelendirmelerin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılması zorunlu olacak.
İNTERNETTE ENGEL: Uygun olmayan ürünlerin internet üzerinden satışının yapıldığı tespit edildiğinde direkt olarak iletişime geçilecek. İçerik bir gün içerisinde siteden kaldırılmazsa içeriğe erişimin engellenmesi için çalışma yapılacak. Durum Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) bildirilecek.
ÜRÜN GERİ ÇAĞRILACAK: Ürün geri çağırmalar son kullanıcıları da kapsayacak. Ürününü geri çağıracak firmalar ürünü teslim eden kullanıcıya en az üç seçenek sunacak. Bu alternatifler arasında ürünün probleminin giderilmesi, ürünün alındığı dönemdeki satış fiyatının zarar görene aynı şekilde iade edilmesi ya da ürünün teknik düzenlemelere uygun eş değer bir ürünle değiştirilmesi yer alıyor. Ürünün geri çağrılmasıyla ilgili bütün masraflar ürünü geri çağıran işletmeci tarafından üstlenilecek.
SAĞLIKLI YAZAN ETİKETTEN 1 MİLYON DOLAR TAZMİNAT
TBM Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, Amerika'da görülen bir davadan örnek verdi: Bir anne, 10 yaşındaki kızını alıp mahkemeye gidiyor ve dünyaca ünlü fındık kreması firmasından şikâyetçi oluyor. Hâkime "Kavanozun üzerinde 'sağlıklı' yazıyor diye aldım. Sonra etiketi inceledim, 15.000 kalori yazıyordu. Bu, sağlığa zararlıdır" deyince hâkim 1 milyon dolar tazminata hükmediyor. Yani bir ürünün sadece o kişinin dişini kırması, alerjen olması değil kusur tarafı. 15.000 kalori olduğu hâlde 'sağlıklı' yazması da kusurdur.
HER SUÇA VE ŞİRKETE AYNI CEZA OLMAZ
Gıda yoluyla tüketicinin sağlığı ile oynayanlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini söyleyen Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu "Hapis cezası da olmalı" dedi. Geçtiğimiz günlerde tüketicinin sağlığı ile oynayan firmaların teşhir edildiğini hatırlatan Ağaoğlu "Gördük ki, yüzde 90'ı bir önceki liste ile aynı. Çünkü cezalar caydırıcı değil. Aynı üründe, aynı şekilde hile yapmış" tespitini yaptı. Ağaoğlu, şu önerilerde bulundu:
-Cezalar ciroya göre olmalı. Küçük bir işletmeye verilecek 15-20 bin lira ceza, o işletmeyi sarsar ve hatta batırabilir ama bir fast food zincirinin, tek şubesinin günlük cirosunun bile 10'da biridir bu rakam. Bu yüzden günlük ya da aylık cirolar üzerinden ceza verilmeli.
- İnceleme sonuçları hızlı açıklanmalı. Gıdada tağşiş yapanla ilgili inceleme bir sene, davası beş sene sürüyor. Söz konusu gıda çoktan satılmış oluyor. Ayrıca suç ispat edilmedikçe kişi kanun karşısında masum sayıldığından, o sürede aynı suçu işlemeye devam ediyor. Bunun için gıda ihtisas mahkemesi kurulmalı.
-Zeytinyağına çiçek yağı karıştırmak ile et ürününe domuz karıştırma suçu aynı olmamalı. Taklitle tağşiş aynı olmamalı. Burada ihtisas mahkemesinin rolü ortaya çıkıyor.