AKŞAM, Bağımsızlık Köyü'nde! ‘Yeni hayat'ın temeli topraktan

Sigara, alkol ve madde bağımlılığına karşı toprakla mücadeleyi benimseyen Bağımsızlık Köyü, 14-29 yaş arasındaki gençleri rehabilite ediyor. Gençler, terapi bahçeleri ve diğer etkinlikler sayesinde yeni hayatlarının temelini burada atıyor.

BÜLENT ŞANLIKAN

İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hazırlanan Bağımsızlık Köyü kapılarını ilk kez AKŞAM’a açtı. Türkiye’de tarımla terapinin resmi kurumlarda kullanıldığı ilk proje olan Bağımsızlık Köyü, Milli Emlak tarafından Kemerburgaz’da tahsis edilen 14 bin 970 metrekare içinde hayata geçirildi. ‘Değişim Seninle Mümkün’ sloganıyla başlayan çalışmada, bağımlılıkla mücadelede tüm çocuk ve gençlerin rehabilitasyonu amaçlanıyor. Projeye 14-29 yaş arasındaki tüm çocuk ve gençler katılabiliyor. Projede, müdürlüğün özel eğitimli uzman personeli görev alıyor.

BİRÇOK ATÖLYEDE EĞİTİM VAR

Bağımsızlık Köyü içerisinde çeşitli bitkilerin yetiştirilebildiği tarım alanları, yürüyüş yolları, meslek edindirme eğitimlerinin teorik kısımlarının ve sigara, alkol ve madde bağımlılığı müdahale programının yürütüleceği, bireysel görüşmelerin yapılabileceği bir prefabrik bina bulunuyor. Tedavi görenlerin geçirmesi hedeflenen dönüşümün desteklenmesi amacıyla 4 bungalov evde müzik, yemek yapım, drama ve çiçek aranjmanı atölyeleri düzenleniyor. Drama ile etkin eğitim, beden dili ve zor insanlarla başa çıkma konularında eğitim veriliyor.

TARIM TEDAVİ İÇİN ÖNEMLİ

Bağımlılıkla mücadele eden kişiler için terapi bahçeleri tedavinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Bahçelerdeki faaliyetlere 5 ay devam etme zorunluluğu olan gençler, böylece sigara, alkol ve madde bağımlılığı müdahale programına dahil edilerek, hem doğa ve bitkiler arasında vakit geçirme şansı buluyor hem de rehabilite ediliyor.  

MADDE KULLANIMI ARTIYOR

Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı’nın sitesinden alınan verilere göre 2019 yılının ocak ayında 68 bin 227 yetişkin, 3 bin 44 çocuk olmak üzere toplam 71 bin 271 kişi; 2020 yılının ocak ayında ise 71 bin 267 yetişkin, 2 bin 822 çocuk olmak üzere toplam 74 bin 89 kişi sisteme dahil edildi. Verilerden de anlaşılacağı üzere madde kullananların sayısında artış yaşanıyor.

AKŞAM muhabiri Bülent Şanlıkan, Bağımsızlık Köyü’nde ziyaret ettiği gençlerin hikayelerini dinledi.

PROJEYE DESTEK VEREN KURUMLAR

İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün yaptığı projeye İstanbul Valiliği, Eyüpsultan Kültür, Sanat, Spor, Eğitim ve Dayanışma Derneği Ortaklığı Eyüpsultan Belediyesi destek oluyor. 

ÜRETMEK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU 

Köy sakini A.G.: “Buraya geldiğim ilk andaki hissim ‘rüyada mıyım’ oldu. İyi ki gelmişim. Burada çalışıyoruz üretiyoruz. Üretmek kadar güzel bir duygu yokmuş. Emek harcamak, ter dökmek, diktiğiniz ürünün büyüdüğünü görmek ve onu kendinizin yetiştirmiş olması bambaşka bir duygu. Faydalı olmak, işe yaramak bana çok iyi geldi. Geleceğe dair bir sürü plan yapabiliyorum.” 

HEMEN BIRAKIN ZEHRİN SONU YOK 

Köy sakini K.A: “Burası bizim için huzur ifade ediyor. Ben buraya geldiğim için çok mutluyum. Müzik eğitimi alıyorum ve bu eğitimler sırasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Eğitimlerin yanı sıra yeşille iç içe olmak çok farklı bir duygu. Benim gençlere bir tavsiyem var. Biz sosyal hayatla burada tanıştık ancak uyuşturucu içmesinler, içen varsa tedavi olup bıraksın ve sosyal faaliyetlere katılsın. Bu zehrin sonu yok.” 

MÜZİK BENİ SAKİNLEŞTİRDİ 

Köy sakini N.R.: “İki haftadır buraya geliyorum, adeta kendimizi yeniden bulduk. Daha önce yapamadığımız birçok şeyi burada hayata geçirme imkânı buluyoruz. Örneğin ben müzik eğitimi alıyorum. Öncesinde hiç bilgim yoktu ama iki haftada burada çok şey öğrendim. Müziğin insanı nasıl sakinleştirdiğinin canlı örneğiyim diyebilirim.” 

HAYATA YATIRIM YAPIYORUZ 

Köy sakini V.D: “Bu köy bizim için adeta hayat oldu. Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Her birimizin ilgi alanına göre yapacak bir şeyi var ve o alanda kimimiz çalışıyor kimimiz eğitim alıyoruz. Belki de hayatta ilk kez kendimize yatırım yapıyoruz. Bir nevi sosyal hayata adaptasyon gibi görüyorum.” 

Fenerbahçe neden TFF'yi suçluyor?

İstanbul Sözleşmesi'nin arka planında ne var?

Beyrut'taki patlama sabotaj mı?

Beyrut'ta neler yaşanıyor?