1
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanığın yargılanmasına başlandı.
YARGILAMADA BEŞİNCİ GÜN - 7 AĞUSTOS 2017
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda görülen davanın beşinci celsesinin öğleden sonraki bölümünde bir kısım müştekilerin avukatı Emrullah Beytar, sanık Öztürk'e savunmasında yanlış ya da yalan söylediği bir bölüm olup olmadığını, Akıncı Üssü'nde bulunduğu sürede sivil şahıs görüp görmediğini sordu.
Sanık Öztürk de yanılabileceğini ama asla yalan söylemeyeceğini belirterek, Akıncı Üssü'nde 15 Temmuz'da koruması ve emir astsubayı dışında sivil şahıs görmediğini söyledi.
Avukat Beytar, iddianamede yer alan kamera görüntülerini anımsatarak, görüntülerde Öztürk'ün önünde yer alan sivil şahsın Öztürk tarafından görülmemesinin mümkün olmadığını, sanık Akın Öztürk'ün mahkemeyi ve kamuoyunu yanıltıcı, yalan beyanda bulunduğunu kaydetti. Bunun üzerine de sanık Akın Öztürk, "Buyurun, suç duyurusunda bulunun." dedi.
Sanık Kubilay Selçuk da Akın Öztürk'e soru sordu. Selçuk'un, Öztürk'e "Sayın Komutanım" şeklinde hitap etmesi üzerine, salonda bulunan müştekiler tepki gösterdi. Öztürk de "Komutanım yok" diyerek Selçuk'u uyardı. Müştekilerin tepkisinin sürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray da "Burada komutan yok, herkes sanık" diyerek Kubilay Selçuk'u uyardı.
Kubilay Selçuk'un, "Akıncı Üssü'nde bulunduğunuz sürede Genelkurmay Başkanının 'Bu uçaklar nereye gidiyor' şeklinde sorusu oldu mu? Orada Sayın Genelkurmay Başkanımıza bu kalkışmanın planı, uygulamasıyla alakalı herhangi bilgi verdiğime dair gözleminiz oldu mu?" sorularına sanık Akın Öztürk, "hayır" yanıtını verdi.
YARGILAMADA DÖRDÜNCÜ GÜN - 4 AĞUSTOS 2017
Fetullahçı Terör Örgütü'nün ( FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada, örgütün sivil imamlarından Nurettin Oruç'un çapraz sorgusuna devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda görülen davanın dördüncü celsesinde çapraz sorgusu yapılan Oruç, TBMM avukatının, o akşam Kayseri'de bulunan eşini ya da şu an FETÖ davalarından şüpheli konumdaki, halen firari olan jandarma üsteğmen kardeşini arama gereği duyup duymadığını sorması üzerine, eşi ve kardeşiyle haberleşmediklerini söyledi. Oruç, "Kardeşimle çok görüşmüyoruz zaten." dedi.
Başbakanlık avukatının, savunmasında Kahramankazan'a hayvan belgeseli çekmeye geldiğini öne süren Oruç'a, buraya giderken üzerinde neden pasaport taşıdığını sorması üzerine Oruç, "Uzaktaki Anadolu Projesi" kapsamında 14 ülkede yapacakları çekimlerle ilgili, alınacak izinden sonra şirketin söyleyeceği ülkeye gideceği için yanına pasaportunu aldığını iddia etti.
YARGILAMADA ÜÇÜNCÜ GÜN - 3 AĞUSTOS 2017
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen davanın üçüncü celsesinde, savunmasını tamamlayan Çiçek'e mağdur ve sanık avukatları sorular yöneltti.
TBMM Avukatı Nurhan Özkaya'nın "Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü'ne 'taksiyle gittiğinizi' söylediniz. Taksiye ne kadar ödeme yaptınız?" sorusuna Çiçek, "Arabamı Yenimahalle'de okul inşaatının bulunduğu yerde otobana çıkış noktasına yakın bir yerde bıraktım. 100-120 lira verdiğimi hatırlıyorum." yanıtını verdi.
"Akıncı'ya gitme nedeniniz nedir?" sorusu üzerine Çiçek, "Yanımda okuldaki arkadaşların ve benim kartlarım vardı, onları dağıtacaktım." dedi.
"Darbe girişiminin olduğu gün Akıncı Üssü'ne geleceğinizi, Pilot Binbaşı olan kardeşiniz Gökhan Çiçek'e söylediniz mi?" sorusunun yöneltildiği Çiçek, böyle bir diyaloğun geçmediğini söyledi. Hakan Çiçek, kardeşiyle ilgili bir soru üzerine, "Kardeşim yakalanması iki gün sonra. Emniyete gitmiş, alınmış, cezaevine konulmuş. Kardeşimin Akıncı'da olduğunu bilsem onu bulurdum, dışarı çıkardık, şu anda da burada olmazdım." ifadesini kullandı.
Mağdur avukatlarından Fatih Ünal'ın "Okul tanıtımlarına sık sık gider misiniz?" sorusuna Çiçek, sık sık gitmediği yanıtını verdi.
"Darbe girişimi gecesi telli bir duvarı aşarak çıktığınızı söylediniz. Atlarken üzerinizde kesilme veya sıyrık oldu mu?" sorusunu Çiçek, "Lojman bölgesinde beton bariyerlerin üzerindeki dikenli telden atladım. Duvar boyumdan uzundu. Atlarken ciddi bir yaralanma olmadı. Gidip orada keşif yapılabilir." diye yanıtladı.
MAHKEME BAŞKANI: BİZ ETKİLENMİYORUZ
Mağdur avukatlarından Nuray Baynazoğlu, Çiçek'in savunmasında "Akıncı Üssü'ne eski Kurmay Albay Ahmet Özçetin'in daveti üzerine gittiği"ni söylediğini anımsatarak, "Özçetin de ifadesinde 'Hakan Çiçek'i tanımam, olay günü beni aradığını hatırlamıyorum. 'Saat 20.30'da sosyal etkinlik var' diye davet etmedim. Bu şahsın, çocuklarımın okuduğu Anafartalar Okulu'nun sahibi olduğunu bilmiyorum' diyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusunu yöneltti. Çiçek, bu soruya savunmasında yanıt verdiğini söyleyerek, cevap vermedi.
Baynazoğlu'nun,"Ben örgüt mensubu olsaydım, darbe girişiminin gerçekleşeceği gece olaylarla hiç bağı olmayan bir kişiyi üsse davet edip, bütün programı bozma riskini göze almazdım. Ahmet Özçetin size niye Akıncı'ya davet etti?" sorusu üzerine Çiçek, darbenin gece 03.00 gibi planlandığının basında yazdığını, kendisinin 20.00-20.30 gibi çağrıldığını söyledi.
Hakan Çiçek, avukatların sorduğu bazı soruların salonu ve mahkeme heyetini etkileme amacı taşıdığını iddia etti. Buna karşılık Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Biz etkilenmiyoruz." karşılığını verdi.
Çiçek, bir soru üzerine, Ahmet Özçetin'in okulunda okuyan çocukları için herhangi bir burs vermediğini savundu.
"60 MİLYONLUK SERVET SORUSU"
Avukat Uğur Kızılca'nın "Pilot Binbaşı olan kardeşiniz Gökhan Çiçek'in o gece neden Akıncılar'da bulunduğunu biliyor musunuz? sorusuna Çiçek, "Niye gittiğini ifadesinden öğrendim. Helikopter pilotlarıyla gitmiş. Herhangi bir faaliyete katılmadığını, çekilip bir kenara oturduğunu biliyorum. Varsa bir suçu, cezasını çeksin." yanıtını verdi.
"Yakın akrabalarının FETÖ ile iltisaklı şirketlerde çalıştığının" hatırlatıldığı Çiçek, akrabalarıyla irtibatının zayıf olduğunu söyledi. Çiçek, eşinin bir dönem FETÖ ile irtibatlı bir okulda öğretmenlik yaptığını kaydetti.
Avukat Ömer Oğur'un "Kısa sürede edindiği 60 milyonluk serveti" sorduğu Çiçek, ilk başlarda özel dersler verdiğini, sonrasında araba alıp sattığını, Vizyon A.Ş. isimli firmanın ortağı olduğunu, büyük firmalarda genel müdürlük yaptığını, Ümraniye'de bir restoran işlettiğini, okul yaptırmak için aldığı arsadan kazancının olduğunu anlattı. Çiçek, bankadan çektiği kredileri de okul yapımında kullandığını kaydetti.
Avukat Ahmet Zeki Kaplan'ın "Darbe girişimi gecesi yakalandığınızda üzerinizde 5 bin doların olduğunu söylüyorsunuz. Ancak jandarma kayıtlarına göre kartlığınızın içinde ayrıca bir 50 dolar bulunmuş. Bu 50 dolar neden ayrı bir şekilde kartlığınızda duruyordu? Bir anlamı mı var?" sorusu üzerine Çiçek, "Yıllardan beri kartlığımda duruyor bu 50 dolar. Hatırlamıyorum neden koyduğumu." dedi.
"FEM DERSHANESİNDE KANTİN İŞLETTİM"
AK Parti vekili avukat Muammer Cemaloğlu'nun, eşinin FETÖ yapılanmasına bağlı bir kurumda çalışmasına neden izin verdiği yönündeki sorusu üzerine Çiçek, "Evindeki aslana sahip çıkan bir erkek var mı burada? Eşim evime yakın bir yerde çalışmak istediği için ve çalışacağı yer kız şubesi olduğu için ben de o dönemde çalışmasına razı oldum. Gitti çalıştı." dedi.
Bazı şehit yakınlarının vekili Serkan Kılıçkaya'nın sorusu üzerine Çiçek, örgüte bağlı evlerde kalmadığını, basında cihangir'de örgüt evinde kaldığı yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
Çiçek, örgüte bağlı FEM Dershanesinin Altunizade şubesinde kantin işlettiğinin SGK kayıtlarıyla tespit edildiği hatırlatılarak, burada örgütün elebaşı Fetullah Gülen'i görüp görmediğinin sorulması üzerine, "Ben kantinciyim. Orada o şahsı hiç görmedim." dedi.
Fatih'te yine örgüte bağlı bir kurumda Gülen ile yakın bir yerde kaldığı yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine Çiçek, "Ben Fetullah Gülen denilen terör başını hiçbir zaman görmedim, bir araya gelmedim, yanında namaz kılmadım, arkasında saf tutmadım. Herhangi bir vaazı ya da nasihatini de dinlemedim, bu adamların sohbetlerine ne esnaf olarak ne öğrenci olarak katılmadım." dedi.
"Gülen'in sizin kantin işlettiğiniz yerde yaşadığını biliyor muydunuz?" sorusuna karşılık Çiçek, örgütün elebaşının kantin işlettiği yere gelip gittiğinin konuşulduğunu, ancak bu kişiyi canlı olarak hiç görmediğini öne sürdü.
"CIA MERKEZİNİN BURADA OLDUĞUNU DUYMUŞTUM"
Çiçek, bir avukatın, "Darbe gecesi uçan kurmay subayları siz mi seçtiniz?" sorusu üzerine, o gece uçan subaylardan hiçbirini tanımadığını, kimseye örgütsel anlamda abilik yapmadığını savundu. Çiçek, "Akıncı Üssü de başka üsler de dahil hiçbir hiçbir kurumda kurmay abiliği yapmadım. Sistem içinde böyle bir abi değilim. Kurmay abisi olsam ve sınav sorularını versem kendi kardeşimi de kurmay yapardım. O gece uçan subayları ben seçmedim, bu salon içindeki herhangi bir insanı da tanımıyorum." dedi.
Çiçek, soru üzerine, sermayesinin FETÖ ile ilgisinin bulunmadığını, mal varlığını çalışarak edindiğini öne sürdü.
Avukat Bülent Kaya'nın, Tuncay Güney ile tanışıp tanışmadığını sorduğu Çiçek, Güney'i tanımadığını söyledi. Çiçek, "Altunizade'deki okullara Amerikalıların gidip geldiğine tanık olmadığını" söyledi.
"Virginia'da ev tuttuğunuzu söylediniz. CIA merkezinin burada olduğunu biliyor musunuz?" sorusuna, "CIA merkezinin burada olduğunu duymuştum." karşılığını verdi.
Çapraz sorgunun ardından beyanı sorulan Çiçek'in avukatı Fatih Çetin, müvekkilinin tüm sorulara samimi şekilde cevap verdiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, avukat Çetin'in beyanından sonra duruşmaya ara verdi.
SİVİL İMAM HAKAN ÇİÇEK'İN SAVUNMASI DEVAM EDECEK
Duruşmada hazır bulunanların tutanağa geçirilmesinin ardından dün öğleden sonra savunmasına başlayan sivil sanık Hakan Çiçek'in savunmasının alınmasına devam edilecek.
Çiçek, 16 Temmuz 2016'da üs civarında yakalanmıştı. İddianamede, kapatılan Anafartalar Koleji'nin de sahibi olan Çiçek'in örgütün sivil imamı olduğu belirtiliyor.
ÇAPRAZ SORGUDAN SONRA BİNİŞ VE ORUÇ SAVUNMA YAPACAK
Sanık Çiçek'in savunması ve çapraz sorgusunun tamamlanmasından sonra darbe girişimi sırasında üste oldukları belirlenen Harun Biniş ve Nurettin Oruç'un savunmalarının alınması planlanıyor.
YARGILAMADA İKİNCİ GÜN - 2 AĞUSTOS 2017
Hain darbe girişiminin komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın ikinci celsesinde darbenin beyin takımı savunma yapıyor. Savunması alınan sanıklardan ilki ise Akıncı Üssü’nün sivil imamı Kemal Batmaz. FETÖ’cü hain darbeye hazırlık toplantılarına katıldığı ve Adil Öksüz'le birlikte Fetullah Gülen'le görüştüğü iddialarını kabul etmedi. ABD'ye iş seyahati için gittiğini söyleyen Batmaz, darbe girişiminden kısa süre önceki Adil Öksüz'le Atatürk Havalimanı'ndaki güvenlik kamera görüntülerinin ise tesadüf olduğunu iddia etti.
Çapraz sorgusu yapılan darbenin sivil yöneticilerinden Batmaz, darbe gecesi Ankara'da kaldığı evin sahibinin ismini "100 yıl geçse bile" açıklamayacağını söyledi - Darbe girişimi gecesine ilişkin, Akıncı Üssü'ndeki kamera kayıtlarında Batmaz'ın yanında görüntüleri olan eski Tuğgeneral Evrim de görüntülerde kendisini tanıyamadı
YARGILAMADA BİRİNCİ GÜN - 1 AĞUSTOS 2017
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi'ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar, avukatları ve izleyiciler katıldı. Duruşmayı, şehit yakınları ve gazilerle Cumhurbaşkanlığı başdanışmanları Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Ahmet Karayiğit, Gülay Samancı ve Gülşen Orhan da takip etti.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleriyle AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve bazı AK Parti milletvekilleri, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile bir grup CHP milletvekili de duruşma salonunda yer aldı.
Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen, darbe girişiminin kilit isimleri eski Yüksek Askeri Şura üyesi Akın Öztürk, "sivil imam"lar oldukları bildirilen Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek ile uçakla çeşitli noktaları bombalayan pilotların da aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı davada duruşmalar, 29 Ağustos'a kadar Sincan Cezaevi'ndeki duruşma salonunda devam edecek.
Darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü'ndeki olaylara ilişkin davanın bir numaralı sanığı FETÖ elebaşı Gülen, iki numaralı sanığı FETÖ'nün sözde "Hava Kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen Adil Öksüz, üç numaralı sanığı ise örgütün sivil imamlarından Kemal Batmaz olarak iddianamede yer alıyor.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selfet Giray'ın başkanlığındaki yargılama, kimlik tespitinin ardından iddianamenin özetinin okunmasıyla devam edecek.
ŞÜPHELİLERDEN BİRİ HAKAN ÇİÇEK
Bu arada sanıklar salona alındıkları sırada bazı şehit yakını ve gaziler, "Katiller", "Vatan hainleri", "Cehennem sizi bekliyor", "FETÖ'nün köpekleri", "Amerika'nın köpekleri" diye tepki gösterdi. Bu sırada salonda görevli jandarma, izleyicilerle sanıklar arasında bariyer oluşturdu. İzleyiciler, sanık avukatlarına da tepki gösterdi. Salonda, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı atıldı.
Ankara'da bir özel okul. Anafartalar Koleji, Atatürkçü bir eğitim verdiğini öne çıkaran, asker, savcı ve hakimlerin çocuklarını gönderdiği bir okuldu. Çünkü özellikle asker çocuklarına burslu eğitim veriyordu. Örgütün faaliyetlerini
yürütmek için kullandığı Anafartalar Koleji'nin gizli sahibi, FETÖ'nün Kurmay Subay abisi, akıncı iddianamesindeki 4 nolu şüpheli Hakan Çiçek ifadesine göre Adil Öksüz'ü tanımıyor.
PTS kayıtlarına göre Ankara'ya 12 kez aynı arabayla birlikte gittiler. Seyahatler, darbe girişimi öncesindeki 6 ay içinde, Öksüz'ün 34 SIR 49 plakalı aracıyla yapıldı.
Orgeneral Hulusi Akar'dan Akıncı Üssü davasına müdahillik talebi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanığın yargılandığı davaya müdahillik talebinde bulundu.
GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Duruşmanın güvenliği için Sincan Cezaevi Jandarma Taburu ile Ankara İl Jandarma Komutanlığından gelen jandarma personeli görev aldı. Cezaevi taburundan 550 personel, Ankara İl Jandarma Komutanlığından ise 250'si komando, 330'u da jandarma olmak üzere toplam bin 130 jandarma personeli duruşma salonu ve çevre güvenliğinde görev yaptı. Sanıklar, yoğun güvenlik tedbirleri altında duruşma salonuna getirildi.
DARBECİ HAİNLER BÖYLE GETİRİLDİ
Sanıklar duruşma salonuna cezaevi bahçesinden tek sıra halinde yürütülerek alındı. Yürüyüş sırasında FETÖ'nün sivil imamlarından, Akıncı Üssü'nden darbe girişimini yönettikleri belirtilen Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Hakan Çiçek ve Harun Biniş ön sıralarda, eski asker sanıklar da bu kişilerin ardında yer aldı.
Jandarma ekipleri, duruşma salonu dışında da hava savunma sistemleri, keskin nişancılar, bomba arama ve asayiş köpekleri, TOMA ve zırhlı araçlar, arı drone ve seyyar plaka tanıma sistemiyle güvenliği sağladı.
İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 481 kişi hakkında iddianame hazırlamıştı.
FETÖ elebaşı Gülen, örgütün "Hava Kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen Öksüz ile sivil şüphelilerden Batmaz, iddianamedeki ilk 3 sanık olarak yer almıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile darbe girişimi sırasında "hürriyetinden yoksun kılınan" Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi'nin de aralarında yer aldığı 23, yaralanan 222, malı zarar gören 96, maktul yakını 77 kişi ile bazı milletvekillerinin de arasında bulunduğu diğer 20 kişinin müşteki gösterildiği iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ de müşteki tüzel kişilikler olarak sıralanmıştı.
FETÖ elebaşı Gülen ile 2 numaralı şüpheli Öksüz'ün de arasında bulunduğu kimi sanıkların "Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast, yasama organını ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütü yönetmek, askeri komutanlıkların gasbı, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, ibadethanelere zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmaları istenen iddianamede, konu edilen eylemler şunlar:
"TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otopark, Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Dairesi Başkanlığı ve Havacılık Daire Başkanlığı, TÜRKSAT tesisleri, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve yakınının uçakla bombalanması, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'nda darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığından 'Gören' ve askeri kargo uçaklarıyla Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığından F-16 uçaklarıyla darbe teşebbüsüne iştirak edilmesi, Adana/İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığından tanker uçaklarıyla yakıt ikmali yapılarak, darbe girişime iştirak edilmesi, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma (MAK) timinden, İstanbul'a gidilip darbe karşıtı komutanların Ankara Akıncı Üssü'ne kaçırılmasıyla girişime katılınması, İstanbul Sualtı Taarruz (SAT) Komutanlığından, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığına gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Genelkurmay Karargahı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, İnsani Yardım Tugayı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Kara Kuvvetleri MEBS Komutanlığı ve diğer askeri birliklerden darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü'ne gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi."
Firariler
Sanıklardan 461'inin tutuklu bulunduğu davada, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 18 kişi tutuksuz yargılanacak.
Aralarında Gülen ve Öksüz'ün de bulunduğu 7 firari sanık hakkında ise yakalama kararları bulunuyor.
Davanın firari sanıkları arasında, Konutkent'te örgüte ait Empati Danışmanlık şirketi adına kiralanan 3 katlı villada Öksüz başkanlığında darbeye hazırlık toplantılarına katılan ve Akıncı Üssü'ndeki haritalarda parmak izi çıkan eski Jandarma Yarbay Turgay Sökmen de yer alıyor.
Yine darbeye hazırlık toplantılarının yapıldığı Mebusevleri Mahallesi Anıt Caddesi'ndeki evi kiralayan Ahmet Sürmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminin sanıklarından ve Yunanistan'a kaçarak sığınma talebinde bulunan SAT komandosu eski Üstçavuş Fatih Arık ve eski Kıdemli Çavuş Halit Çetin ile darbeye hazırlık toplantıları için kullanılan evleri kiralayan sivil sanık Serkan Aydın da firariler arasında bulunuyor.
Duruşma kimlik tespitiyle başladı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi'ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar, avukatları ve izleyiciler katıldı.
Sanıkların kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, bazı müştekiler sanık ve sanık avukatlarına tepki gösterdi.
Müştekilerin sanık avukatlarına hakaretlerde bulunması üzerine avukatlar oturdukları sıralara vurarak, durumu protesto etti.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, tarafları tepki göstermemeleri konusunda uyararak, "Davanın önemini herkes biliyor. Burada Türk milleti adına, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre yargılama yapıyoruz. Acınızı, öfkenizi anlıyoruz. Ancak bunu kaldıramayacak kişiler duruşma salonundan ayrılsınlar. Devam ederse, gerekli kişileri talimatla salondan çıkaracağız. Sağlıklı yargılama yapabilmemiz için mahkeme düzenine herkesin uyması gerekiyor." dedi.
Sanıkların kimlik tespitleri sırasında UYAP'ta yaşanan sıkıntı nedeniyle duruşmaya saat 13.30'a kadar ara verildi.