Ayaz ve Nupelda Güloğlu'nun acısının yüreklerini yaktığını ifade eden Muş, ilgili bakanlardan aldığı bilgiye göre, acılı anne ve babaya destek olmak ve acılarını paylaşmak için devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini söyledi.
DESTEKÇİLERİ, YALAKALARI HESAP VERECEK!
Patlayıcının Jandarma karakoluna 3 kilometre mesafede yerleştirildiğini ve Ayaz Güloğlu'nun olay yerinde hayatını kaybettiğini, Nupelda Güloğlu'nun ise jandarma helikopteri ile Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldığını ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını anlatan Muş, şöyle konuştu:
NEDEN SESİNİZ ÇIKMIYOR?
"Sözde barışçı akademisyenler, sözde insan hakları savunucuları, sözde gazeteciler, sözde aktivistler neredeler? Sözde siyasetçiler neredesiniz? Neden sesiniz çıkmıyor?
SANKİ DOĞAL AFET OLMUŞ!
Bir de meydana gelen patlama, sanki orada bir doğal afet olmuş, kendiliğinden bir şey varmış gibi yansıtılıyor. PKK terör örgütünün döşediği EYP'den o çocuklar öldü. Bunu teröristler yaptı. Bunu saklamanın gizlemenin manası yok. Açık açık söyleyeceğiz."
SİLAHLI KUVVETLERİN KARŞISINA ÇIKAMIYORLAR!
Mezraların tekrar hayvancılığa açıldığını anımsatan Muş, Abdulhakim Demir ve Vali Çevik isimli çobanların PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını ve aramalar sonucunda cansız bedenlerine ulaşıldığını hatırlattı. Muş, "PKK, ciğersiz olduğu için silahlı kuvvetlerin karşısına çıkamayan, kalleşçe silahsız, ekmeğinin peşinde koşan insanları kaçırarak yine bölgede korku, baskı oluşturmaya çalışan cani bir örgüt. Yürekleri olsa silahlı kuvvetlerin karşısına çıkarlar am bunlar böyle yüreksizler." diye konuştu.