AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Türkiye'deki yabancı medyanın tutumunu, ülke içerisinde doğruyu yanlış, yanlışı da doğru gibi gösterebilecek bir algı sürecini kendilerince yönetmeye yönelik bir hamle olarak görüyorum. Kamuoyunun bu konuda duyarlı olması gerekir. Vatandaşlarımızın uyanık olmalarını istiyoruz." dedi.
Akbaşoğlu, AA muhabirine, Türkiye'ye yönelik "yabancı medya atağının" 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde ortaya çıktığını yenilenme kararı alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesinde de arttığını ifade ederek, bu durumun Gezi olaylarını hatırlattığını söyledi.
Gezi olaylarından haftalar önce, bazı batı medyasının canlı yayın araçları kiralayarak hazırlık yaptığının herkesçe bilindiğini dile getiren Akbaşoğlu, bu medya eliyle ülkede yaratılmak istenen siyasi duruma dikkati çekti. Akbaşoğlu, "Gezi olaylarından günler öncesinde bu medyanın yalan yanlış ve yanlı haberlerle provokatif, ajite yaklaşımlarla kendi etik kurallarını hiçe sayarak farklı bir siyasi sonuç elde edilmesine ilişkin yaklaşımlarını hatırlamamak mümkün değil." diye konuştu.
AK Parti'li Akbaşoğlu, 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında Batı'nın Türkiye değerlendirmelerini de anımsatarak şunları kaydetti:
"31 Mart seçimleri çerçevesinde bazı açıklamalara bakıldığında, 'İstanbul'daki seçimlerin yenilenme kararı bir savaş ilanıdır.' diyen Batılı siyasetçiler oldu. Bazı ülkeler, 'Bunu not ediyoruz.' dediler. Biz de onların açıklamalarını, milli iradeyi, demokrasiyi hazmedememelerini, Türkiye'nin bağımsız ve tarafsız kurullarının hukuka uygun ortaya koyduğu kararları kabullenmemelerini not ediyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini manipüle etmeye yönelik, bizzat devlet medyası diyebileceğimiz medyaların bir araya gelmesiyle Türkiye'de farklı yönlendirmelerin, bilgilendirmelerin, yalan yanlış çarpıtmaların, birtakım değerlendirmelerin yapılacağını tahmin etmek güç değil. Türkiye'deki yabancı medyanın tutumunu, ülke içerisinde doğruyu yanlış, yanlışı da doğru gibi gösterebilecek bir algı sürecini kendilerince yönetmeye yönelik bir hamle olarak görüyorum. Kamuoyunun bu konuda duyarlı olması gerekir. Vatandaşlarımızın uyanık olmalarını istiyoruz. Algı yönetimlerine kapılmamalarını, bir konuda yalnızca gerçeği aramaları hususunda hassasiyet göstermelerini, işin doğrusunu ortaya koyan medyayı iyi takip etmelerini istiyoruz."
(AA)