AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Barış planı değil, bir işgal planıdır

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Trump'ın sözde barış planına sert sözlerle yüklenen Ömer Çelik, ''Filistin halkının meşru taleplerinin tamamen hiçe sayıldığı bir işgal planıdır. İsrail'in güdümü altında Filistinliler için sadece bir işgal yönetimi mekanizması vad edilmektedir.' dedi. Belçika'nın skandal PKK kararına ilişkinde konuşan Çelik, ''Bu karar Belçika yargısı için ağır bir lekedir. Belçika mahkemelerinin aldığı karar hukuki her türlü normdan uzaklaştığını gösteriyor'' ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarda bulundu. 

Çelik'in açıklamaları şöyle:

Kayıplarımızdan dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz. Burada bir millet olmanın tekrar hissettiren çok önemli sembolik anlamı çok yüksek çeşitli olaylarla karşılaştık. Her birinde insanlığımızla, milletimizle ilgili gurur duyacağımız hadiseler gördük. Tabi çeşitli olaylarda olduğu gibi burada da maalesef bu duygunun dışına çıkan, kendini kötünün hizmetine sokmuş ifadeler kullanan bir takım kimselerin olduğunu gördük.

Orada ortaya çıkan fedakarlık sahneleri hafızalarda sonsuza kadar kalacak. Diyarbakır annelerinin, kendi çocuklarını arayan annelerin Elazığ’daki ailesini kaybetmiş vatandaşlarımızla dayanışma içinde olması unutulmayacak anlardan bir tanesidir. Bir kere daha kaybedilen canlarımız için rahmet diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Orada görev yapan her kesimden, buradaki afette insanımızın yardımına koşan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

BELÇİKA'NIN TEPKİ ÇEKEN PKK KARARI

Maalesef Belçika’da bir takım gelişmeler yaşanıyor. Bunlar terör örgütü PKK’yı uluslararası normlarda devlet dışı aktör olarak tanımlıyorlar. İç mücadelede devlet dışı aktör demek meşru bir devlet işle bir terör örgütünü eş tutmak gibi hukukla, uluslararası hukuk normuyla izah edilemeycek kadar hukuk dışı insanlık dışı tutumdur. Belçika’da insani değerlerin teröre kurban edildiğini bir kez daha görüyoruz.

Avrupa’da uyuşturucu ticaretinin açık faaliyeti olan, AB’nin terör örgütü olarak kabul ettiği, çocukları dağa kaçıran; insanlık dışı her muameye imza atan, asker sivil pek çok insanımızı öldüren ve sürekli olarak terör örgütü faaliyeti içinde olan PKK’ya dönük olarak Belçika mahkemelerinin aldığı bu karar, mahkemelerin hukuki her türlü normdan uzaklaştığının ifadesidir.

Yarın bir gün Belçika’da bir terör örgütü çıksa, Belçika’daki asker sivil kişlieri öldürmeye kalksa, dağa kaçırmaya çalışsa ve başka bir ülke Belçika’daki terör örgütüne uluslararası hukuk normlarında iç çatışmanın tarafı olan devlet dışı bir aktör dese, bu Belçika için ne kadar meşruysa bu kararla yüzleşmeleri gerekir. Bu mantıkla bakarsanız bu karar DEAŞ’ı da terör örgütü olmaktan çıkarır.

PKK ile verdiği bu karar, DEAŞ’ı diğer terör örgütlerini her şeyi aklayan, hukuk karşıtı terör örgütleriyle kol kola bir yaklaşım içinde olduğunu gösteren bir karardır. Bu karara karşı, bu kararın siyasi sonuçlarına karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu akıldışı karara tepki göstermeye ve insan hayatının üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Bu karar Belçika için ağır bir lekedir.

FİLİSTİN'İ İŞGAL PLANI

Dün ABD Başkanı Trump, adına barış planı denen ama barışla ilgisi olmayan planı açıkladı. İsrail’in geçici Başbakanı Netanyahu ile yanyana bulunarak çeşitli olaylara referans vererek bir açıklama gerçekleştirdiler. Filistin halkına karşı buyurgan üslup herkesin dikkatini çekmiştir. Burada bir işgal planının açıklanmasıdır bu. Bu işgal planının karşısında Mahmud Abbas’ın tavrı açıktır. “Kudüs satılık değildir” diye tavır koymuştur. Filistinlilere soyut bir devlet vaat ediyor, toprağının nerede olduğu, başkenti nerenin olduğu belli değil. Kudüs’ü İsrail’in bölünemez başkenti olarak ilan ediyor. Arkasından da başkenti doğu kudüs olan soyut bir Filistin devletinden bahsediyor.

İsrailli yerleşimciler işgalciyken birden bire yerleşim sakinlerine dönüşüyorlar. Ama Filistinli mültecilerin asla kendi ülkelerine dönemeyecekleri maddesi kayda geçiriliyor. İsrail’in oluşturduğu saldırgan fiili tutumun yasallaştırılmasından başka bir şey ifade etmiyor bu plan. Barış planı değil, işgal planıdır.