AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen: Cumhur İttifakı'nın oyu yüzde 51

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, Akşam TV'de, Aksam.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Serkan Fıçıcı'ya konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Şen, son anketlere göre AK Parti'nin oy oranının yüzde 40, Cumhur İttifakı'nın oy oranının ise bugün itibarıyla yüzde 51 olduğunu açıkladı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen Akşam TV canlı yayınına konuk oldu. Şen, Aksam.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Serkan Fıçıcı'nın sorularını yanıtladı.


CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 51

AK Parti Genel Merkezi'nde kamuoyu araştırmalarından sorumlu olan genel başkan yardımcısı Mustafa Şen, son anketlere göre AK Parti'nin oy oranının yüzde 40, Cumhur İttifakı'nın oy oranının ise bugün itibarıyla yüzde 51 olduğunu açıkladı.

SONBAHARDA YÜZDE 10 BÜYÜME

Mustafa Şen ekonomideki göstergelerin 2021 yılı sonbaharıyla birlikte Türkiye'nin iki haneli yani yüzde 10-11 civarı bir büyüme kaydedeceğine işaret ettiğini belirterek, "Üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının iki haneli olma ihtimali çok yüksek." dedi.

SON ANKETLER NEYİ GÖSTERİYOR?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen, muhalefetin siyaset değil, psikolojik harp yaptığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Medya ve araştırma dünyasından kendilerine müttefik buldular. Yurtdışından da müttefikler edindiler. AK Parti yüzde 40'tan yüzde 30'a düştü diyorlar. Bu araştırmalar doğru değil. Sıkıntı var. Vatandaşa soruyoruz, bu sorunu kim çözer diyoruz? İktidarın bu sorunları çözmede daha mahir olduğunu söylüyorlar."

Araştırmalarda en başarılı liderin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan çıktığını ifade eden Mustafa Şen, "Vatandaş AK Parti'yi terk etmiyor. Bu virüsün sebebi AK Parti değil, Çin'den çıkan bir virüs bu. Vatandaş bunu biliyor, görüyor. Trump'ın dilinden Türkiye'ye bir saldırı yapıldığını herkes gördü. Ekonomik olarak ABD merkezli bir saldırı yapıldığı belli." değerlendirmesinde bulundu.

MUHALEFET ERKEN SEÇİM SÖYLEMİYLE NE HEDEFLİYOR?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Mustafa Kemal Çiçek'in açıklamalarına değinerek şunları kaydetti:

"CHP araştırma şirketlerine 650 milyon liralar gitti. Bu paranın yüzde 1'i bile verilmez araştırma şirketlerine normalde. Bu psikolojik bir harp. Bu Türkiye'ye karşı saçılmış bir para. Buna alet olmasınlar."

MUHAFELET "SON FIRSAT KRİZİ" Mİ YAŞIYOR?

Türkiye'de 19-20 yıldır iktidar değil muhalefet sorunu olduğunu ifade eden Şen şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü muhalefetin damarı iktidarın söylediklerinin tamamen tersine söylem üretmek. Kendileri açısından son fırsat çünkü; Türkiye'nin sektörel bazda büyümelerini görüyorsunuz. Korona sürecinde IMF'nin raporunu inceleyebilirsiniz. Bu raporda Türkiye'nin yüzde 5 büyüyeceği bilgisi yer alıyor o raporda."
"Lütfi Elvan Türkiye'nin büyüme rakamlarında, birinci çeyreğin yüzde 5, ikinci ve üçüncü çeyreğin çift haneli olacağı ön gördüklerini söyledi."
"Muhalefet biz geldiğimizde bu projeleri durduracağız diyorlar. Bu faşistliktir. İkincisi hukuken zaten durduramazsınız. Çünkü devlette süreklilik esastır. Fakat niyetleri faşizan."
"Bu proje yanlış, ben doğrusunu şu şekilde yapacağım demelerini bekliyoruz. Onlar diyor ki hayır, muhalefetin çizdiği ufuk çizgisi Türkiye'yi ileri götürmenin çok uzağında. Aksine geri getirecek projeler bunlar."

Türkiye'nin en iyi olduğu zamanlarda (Dış borcunu bitirmiş, IMF'ye borç verebilecek düzeye gelmiş) "Gezi Olayları"nın patlak verdiğini söyleyen Şen, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Memleketin bir partisinin başına kasetle gelen bir kişi yine bir başka kasetle Türkiye'nin başına gelmeye çalışıyor. Onların dertleri yok. CHP'nin yapmaya çalıştığı var olan sistemin üzerine oturmak. Bir dert olması gerekiyor. Muhalefetin Türkiye'yle dertlenme gibi bir dertleri yok. Türkiye'nin dün NATO ülkesi Polonya'ya sattığı SİHA'ların sevincini yaşamadı. Onlar uçak yapan fabrikası sahibini bıktırıp Batılılar Türkiye savaşın ufuk çizgisini değiştirdi diyor. Bir kaset, görüntü akışından medet umuyorlar ama şaşırmıyorum. Zaten kendileri bir kasetle lider olmuştu."

"Z KUŞAĞI TOPLAMININ YÜZDE 33'Ü AK PARTİ'YE OY VERİYOR"

"Z kuşağı"na ilişkin değerlendirmelerde de bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen, şu ifadeleri kullandı:

"Oyun konsollarını kendimiz yaptığımızda zaten ucuzlayacak. Bir palavradır almış başını gidiyor. Sinir savaşı yapıyorlar, sürekli sinir savaşı yapıp Gobbels'in kitabını uyguluyorlar. Gençler oyun konsollarının başında değil. Gençler robotik kodlama yapıyorlar. Kuluçka merkezlerinde olağanüstü yazılımlar geliştiriyorlar."
"Bizim gençlerimizin yaptığı şeyleri sızıntıya karşı benim söylememem gerekiyor. O kadar diyorum, gençlerimizin ürettiği, yaptığı şeyleri ben herhangi bir sızıntıya karşı Z kuşağı toplamının yüzde 33'ü AK Parti'ye oy veriyor. CHP'nin 10 puanı üzerinde X ve Y kuşağı yüzde 38 AK partinin oy oranı yüzde 40. 2 puan eksik sadece. CHP'nin 15 puan üzerinde Geri kalanlar yüz kadar partiye dağılmış durumda."

Türkiye'nin yüksek teknoloji ekosistemini oluşturabilmesi için 3 şeyin önemine vurgu yapan Şen, şu ifadeleri kullandı:

"ARGE payını yükseltmek, okullardaki eğitim sistemini komple değiştirmek, devlet idari teşkilatını yüksek teknoloji ekosistemine uyumlu hale getirmek."

TÜRKİYE'NİN KORONAVİRÜSLE MÜCADELESİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen, Kovid-19 sürecinde, bir tek hasta geri çevrilmediğini belirterek, "Tüm tedaviler ücretsiz yapıldı. Bir tek hastamız yanlış tedaviden vefat etmedi." dedi.

Salgın sürecinde, Türkiye'nin esnafından çalışanına çiftçisine kadar 150 milyar lira hibe programı sunduğunu söyleyen Şen şu ifadeleri kullandı:

"Bu rakam Haziran itibarıyla 176 milyon lira olacak. ABD koronavirüs salgınında her tedavi başına vatandaşlarından 30 bin dolar aldı. Bizler bu tedavileri tamamen ücretsiz sunduk. Türkiye'de koronavirüs sürecinde kişi başına 100 bin lira para harcandı. Bu para bizim değil, vatandaşımızın parası vatandaşımız için harcandı."

NORMALLEŞME ADIMLARI

"1 Haziran'dan sonra normalleşme olacak mı? sorusuna yanıt veren Şen, şunları kaydetti:

"Tam bilgi sahibi olmamakla birlikte etrafımdakilerle kısıtlamaların tamamen kalkması gerektiğini konuşuyoruz. Yani şahsen ben yasakların tamamen kalkması taraftarıyım. Çünkü toplumsal düzeyde ciddi bir bağışıklık kazandık."