Kamuoyunda "İstanbul Sözleşmesi" adıyla bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla feshedildi. Avrupa ve ABD'den gelen tepkilere İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından yanıt verdi, Türkiye'nin neden çekildiği tek tek sıraladı:
AB'DE DE TARTIŞILIYOR
"Başlangıçta kadın haklarını teşvik etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye'nin sosyal ve ailevi değerleriyle uyumsuz olan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir grup insan tarafından kullanıldı. Sözleşme konusunda ciddi endişeleri olan tek ülke Türkiye değil. AB'nin 6 üyesi; Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Letonya, Litvanya ve Slovakya da sözleşmeyi onaylamadı. Polonya, LGBT topluluğunun toplumsal cinsiyet hakkındaki fikirlerini tüm topluma empoze etme girişimini gerekçe göstererek sözleşmeden çekilmek için adımlar attı. Cumhurbaşkanımız, kadına yönelik şiddetle mücadelenin sıfır tolerans ilkesiyle hükümetin gündeminin ilk sıralarında olacağının altını çizmektedir. İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında da şiddete karşı ilave adımlar atacaktır."
KADIN HAKLARI GÜVENCE ALTINDA
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'ni fesh ettikten sonra gelen uluslararası tepkilerle ilgili açıklamada bulundu: "Türkiye Cumhuriyeti'nin Sözleşme'den çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalıdır. Türkiye'nin ulusal mevzuatında kadın hakları en ileri normlarla güvence altına alınmıştır. Ülkemiz bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına karşı şiddetle sıfır tolerans anlayışıyla mücadele edecektir."
MÜCADELE BİR METİNE İNDİRGENEMEZ
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili şu açıklamayı yaptı: "Dünyada 200'e yakın ülke var. 47 Avrupa Konseyi üyesinden 19'u çekinceyle onay vermiş 11'i imzalayıp onaylamamış 2'si işlem yapmamış. Kadına yönelik şiddetle mücadeledeki net duruşumuz diğer konsey ülkelerinde de tartışılan bir metine indirgenemez."