İşte Kekeç'in o yazısı:
Seçimden hemen önce, “Devri iktidarımızda kimse işinden atılmayacak” demişti.
Hem de “namus sözü” vermişti...
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan söz ediyorum.
Belediyeleri kazanır kazanmaz, patır patır işçi atmaya başladılar...
Bu alanda başı, İstanbul’un “terli” Başkanı Ekrem Müdafa İmamoğlu çekiyor. Gelir gelmez, binlerce işçiyi kapının önüne koydu... Hem de tezvirat yaparak... Önce, “Bu işçiler 23 Haziran seçiminden sonra kadroya alındı” dedi, tutturamayınca, “İşten attıklarımızın hepsi bankamatik işçi” yalanına sarıldı.
Sözü, aslında, Kılıçdaroğlu’nun verdiği namus sözlerine getirmek istiyorum.
Bir değil, birkaç kez namus sözü verdi çünkü.
Eskiler, “hafıza-i beşer” derlerdi... Nisyan ile malûlmüş... İnsanoğluymuş çünkü... Unuturmuş...
Unutmuyoruz.
İnadına hatırlıyoruz ve hatırlamaya, hatırlatmaya, gelecek kuşaklara aktarmaya devam edeceğiz.
Hatırlayalım:
Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminden birkaç ay sonra, gazetecilerle bir araya gelmiş, “Bir kitapçık var... İçinde 15 Temmuz darbesinin Cumhurbaşkanı ve Başbakanının isimleri yazıyor” demişti.
Namus sözü de vermiş miydi?
Bir “kesinlikten” baktığı ve konuştuğu için, verdiği sözü namus sözü saymak gerekir.
Evet, “namus sözü” vermişti; “Biliyorum” demişti, “kitapçığın içinde 15 Temmuz darbesinin Cumhurbaşkanı ve Başbakanının isimleri yazıyor, ben bu isimleri biliyorum...”