Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "ABD Başkanı Trump’ın kendisi, bizzat Sayın Cumhurbaşkanımıza telefonda 'bundan sonra YPG’ye silah verilmeyeceğini' söyledi. Biz ABD’nin iç işlerine karışmayız ama Pentagon kendi başkanını dinlemiyorsa, sonuçta bizi ilgilendirir. Çünkü oraya verilen silahlar bize bir tehdittir ama bu biraz da ABD’nin iç meselesidir. ABD gibi önemli bir ülkenin başkanının sözünün tutulması gerekiyor. Biz Türkiye olarak buna çok önem veriyoruz. Biz verdiğimiz her sözü tutarız" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, "Nasıl daha önce Fırat Kalkanı Operasyonu bölgesinde Kilis’e ve bölgeye tehdit geldiği zaman hiç tereddüt etmeden o bölgeye girdiysek, DEAŞ’ı temizlediysek, Afrin veya başka bir bölgeden de Türkiye’ye yönelik tehdit geldiği zaman hiçbir tereddüt göstermeden oralara gireriz, oraları teröristlerden temizleriz. Yani Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bir gece ansızın gelebiliriz, girebiliriz" dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ve MGK bildirisi ile gözler bir kez daha Afrin'e çevrildi. Afrin yakınlarında da İdlib benzeri bir gözlem ve çatışmasızlık misyonuna vurgu yapılmasının ardından yeni zırhlı araç ve birlikler sınıra sevk edildi.
MGK toplantısında Suriye’de çatışmasızlık ve gerilimi azaltma bölgeleri oluşturulması için girişilen İdlib’e gözlem misyonu benzeri bir uygulamanın Afrin’de de hayata geçirilmesine dair yapılan vurgunun ardından Türkiye-Suriye sınır hattına yeni birlikler sevk edildi. Gazinatep’in Islahiye İlçesi üzerinden vagonlarla taşınan askeri araçlar arasında zırhlı personel taşıyıcılar da yer aldı. Askeri hareketlilik Afrin’in terör örgütü PYD’den arındırılmasına ilişkin hazırlık olarak değerlendirildi. Askeri araçların bir kısmı ise İdlib’de yeni çatışmasızlık noktalarının kurulmasında görevlendirilebileceği de vurgulandı.
ABD BİRLİKLERİNİ ÇEKİYOR
Öte yandan TSK’nın olası afrin operasyonu önceki YPG-ABD hattında da dikkat çeken bir hareketlilik yaşanıyor. Bölgedeki kaynaklar ABD’nin Menbiç ve Kobani’deki birliklerini 2 gündür konvoylar halinde Fırat Nehri’nin doğusuna çekmeye başladığını bildirdi.
SURİYE’NİN KADIN GÜVEN TİMİ
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü personelleri tarafından protokol, asayişi sağlama, yakın takip, silah eğitimi, sıcak çatışma ve terörle mücadele gibi eğitimden geçen Suriyeli kadın polisler, Fırat Kalkanı bölgesinde güvenin ve huzurun sağlanmasına katkı sunuyor. Kadın polisler sınırdan geçen DEAŞ’lı teröristlerin yakalanmasında da etkin rol oynuyor
“AFRİN’DE GÖZLEM NOKTALARI KURACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi’deki zirvede İran ve Rusya’nın tutumunu da görme fırsatı bulduklarını belirterek, İdlib’deki TSK noktalarının Afrin’de kurulacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleştirilen Suriye zirvesinin Afrin konusunda Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi. “Gerek Rusya, gerek İran’ın tavrını görmemiz açısından önemliydi” diyen Erdığan, “Şimdi, tavırlarını görmemizin ardından, İdlib’deki kontrol ve gözetleme noktalarının Afrin’de de oluşturulması için arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürecekler. Bizler kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
PUTİN DESTEK VERİYOR
PYD/YPG konusunda Türkiye’nin tavrını net olarak ifade ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Putin, bizim PYD/YPG konusundaki hassasiyetlerimizi paylaşıyor. Orada bir sıkıntı yok. Paylaşmayan, ABD ve koalisyon güçleri” dedi.
KARŞI ÇIKMASINLAR YETER
Rusya ve İran’ın YPG’ye açıkça tavır alıp alamayacağı konusunda Erdoğan, “Orada bizim çizgimiz şu: Türkiye olarak biz, ülkemize yönelik herhangi bir tehdit unsuruna karşı, gerek İran’ın gerekse Rusya’nın bizim yanımızda yer almasını istiyoruz. Bu ne demektir? İlla silah gücü olarak yanımızda yer alınmasını kastetmiyoruz. Diplomasi olarak o noktada bize karşı çıkmamaları yeterlidir. Nitekim, şu anda görünen, herhangi bir ters duruş da söz konusu değil” diye konuştu.
İSTANBUL VE TAHRAN’DA ÜÇLÜ ZİRVE YAPABİLİRİZ
Erdoğan: Soçi’de yaptığımız üçlü zirveyi, ihtiyaç halinde tekrar yapabiliriz. Ancak bundan sonraki süreçte, büyük ihtimalle bu belki dönüşümlü olarak devam edecek. Bir sonraki yine Soçi’de olsa bile, ondan sonrakileri İstanbul ya da Ankara, daha sonra Tahran şeklinde dönüşümlü olarak devam ettirmek de hedeflerimizin arasındadır.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI TAVRIMIZ KESİN
Suriye Ulusal Diyalog Kongresi meselesini detaylı bir şekilde ele aldıklarını belirten Erdoğan, “Kongreye kimlerin davet edileceğine, üç ülke beraber karar vereceğiz. PYD-YPG gibi terör örgütleri konusundaki tavrımız kesin. Burada da iki ana hedef var. Birincisi, yeni bir anayasa yazılması. İkinci hedef ise, BM gözetimde adil ve şeffaf olarak seçime gidilmesi.
DEAŞ, DEAŞ DİYORLARDI KALDI MI ÖYLE BİR ŞEY?
Erdoğan, ABD’nin YGP’ye hala ağır silahlar verdiğini, bunlara eleman da temin ettiğini belirterek, “Bu silahları hâlâ nereye, niçin getiriyorlar? DEAŞ, DEAŞ, DEAŞ diyorlardı, ama artık DEAŞ diye bir şey kaldı mı? Bölgenin DEAŞ’tan temizlediği söyleniyor. Madem öyle bu silahlar niye geliyor? Bunların Afrin taraflarına gönderildiğinden bahsediliyor. Bu yapılanları anlamak mümkün değil. Bu arada, ABD Başkanı Trump ile belki bir telefon görüşmesi yapabilirim” dedi.
Erdoğan, dönüş yolunda aralarında AKŞAM Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu’nun da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
YPG’NİN MASADA OLMASINI ESAD DA İSTEMİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, salı günü Beşşar Esad ile yaptığı görüşme hakkında kendisine bilgi verdiğini söyledi.
Zirveden bir gün evvel Beşşar Esad ile görüşen Putin’in görüşmenin içeriğine dair bazı bilgileri kendileriyle paylaştığını ifade eden Erdoğan, “Ama tabii ki paylaşmadığı şeyler de vardır. Örneğin PYD-YPG’ye karşı Esed’in de olumsuz baktığından söz etti. Masada, PYD-YPG’nin yer almasını onun da istemediğine değindi. Bu çok da şaşırtıcı değil” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Kuzey Suriye'de bir oluşuma izin vermeyeceklerini belirterek, Şam'ın da böyle bir oluşuma sıcak bakmadığını aktardı.
AN İTİBARIYLA İRTİBATIMIZ YOK-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü YPG’ye karşı Esad yönetimiyle iletişim kurulup kurulmadığına ilişkin soruya, “An itibarıyla o tür bir durum yok ortada. Yarın neler olabileceği, o anki şartlarla alakalıdır. Bu konuda bir şey olmaz türünden peşinen kestirip atma türünden bir anlayışın, bir yaklaşımın içinde olmamız çok da doğru olmaz. Siyasetin kapıları, malumunuz, son ana kadar her zaman açıktır” yanıtını verdi.