Yeliz Coşkun
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İstanbul'dan bölgeye gönüllü giden paramedik hemşireler, hüznü ve sevinci bir arada yaşadı. Hatay'daki enkazda eniştesini kaybeden Alkım Altınok, işinden yeni ayrılan Burcu Zübeyde Bal ve bölgeye gönüllü gitmek için istifa etmek zorunda kalan Hilal Garip paramedik kahramanlardan sadece üçü...
22 yaşındaki genç hemşireler, arama kurtarma ekiplerinin çalıştığı enkazların başında yaşam belirtisiyle umutlu bekleyişlere tanıklık ederek, yıkıntılardan kurtarılanların yeniden hayata tutunabilmesi için var güçleriyle sağlık hizmeti sundu. Depremi duyar duymaz sahaya gitmek için seferber olan hemşireler mücadeleleini ve afetin izlerini AKŞAM'a anlattı.
YARDIM ETMEK İÇİN KREDİ ÇEKTİM
Bölgeden döndükten sonra da yardıma devam eden Alkım Altınok, "Ailemin haberi yok ama Hatay'a çadır diktirmek için arkadaşıma kredi çektirdim" dedi.
Alkım Altınok'un yaşlı teyzeyi kurtarma anları Fransız kanalında yayınlandı.
HAFIZAMI KAYBETTİM, ÜZÜLMEDİM YİNE DE BU FELAKETİ UNUTMAK İSTEMEM
İstanbul'da dizi setinde sağlık görevlisi olarak çalışan Adanalı paramedik Alkım Altınok, Hatay'daki depremde eniştesini kaybetti. Cenaze için o gece işinden izin alıp memleketine giden Altıok, taziyeye gitmeden sahada kurtarma çalışmalarına katıldı ve sabahında Hatay'a yardıma koştu. Orada da beş günde 17 kişiyi kurtaran Altınok, "Birçok acıya da mucizeye de tanık olduk. Beşinci görev günümde 45 yaşındaki teyzeyi enkazdan çıkarmak için çaba sarf ettik. Bulunduğu yer o kadar dardı ki risk aldım ve baretimi çıkarıp girdim. Enjektörle su verebildim kendisine. Üniformamı çıkarıp üstüne örttüm biraz ısınsın diye. Bacaklarım paramparça ama umrumda değil, milletim sağ olsun. O teyzeyi oradan çıkarana kadar mucizeye inanmıyordum" diye konuştu.
VEFA BORCUNU ÖDÜYOR
"Hayatım boyunca hep güçlü olmak zorundaydım. Bu üniformayı giymemin sebebi var" diyen Alkım Altınok, 16 yaşında dayısını kaybettikten sonra yaşadığı travma sonucu hafızasını kaybettiğini şu sözlerle anlattı: "Travma sonucu milyonda bir görülen nöronların iletim sağlayamaması sonucu hafızamı kaybettim. Beynimden 21 kere elektrik aldım. Hiç 'keşke' demedim. Sadece ailemin anlattığı ve fotoğraflardan gördüğüm kadarını biliyorum. Çocukluğumu unuttum ama bu felaketi asla unutmak ve unutturmak istemem. Babam sağlıkçı olmama karşı çıktı ama ben bu üniformayı giymeyi çok istedim. Çünkü beni bu milletin sağlıkçıları kurtardı."
AİLEMLE HELALLEŞİP GİTTİM
Hastalığı nedeniyle ailesinin deprem bölgesine gitmesini istemediğini söyleyen Altınok, "Ailem 'Seni kaybetmek istemiyoruz' dedi ama yine de helallik alıp üniformamın hakkını vermeye gittim. Ben bu memleketin ekmeğini yiyorum orada yardım etmek ilk görevimdi. Milletimin canı sağ olsun, hasta olacaksam da milletim için olsun" dedi.
Kurtarma çalışmalarının Fransa kanalında yayınlanmasıyla birçok tebrik mesajı alan Altınok, "Yurtdışından gelen ekipler iletişim bilgilerimi aldı. CV'mi isteyenler oldu ama atmadım. Birçok vatandaşımızı enkazın altında bırakıp dönerken bile çok ağladım, formamı bırakıp başka ülkeye gidemem. Tüm emeğimi, mücadelemi devletime, milletime harcamak istiyorum. Tek dileğim devletimin ambulansı içerisinde o üniforma ile can olmaya çalışmak" dedi.
Alkım Altınok, enkaz çalışmalarında kurtardığı 4 aylık bebekle.
İNSANLIK İÇİN İZİN VERMEDİLER İSTİFA EDİP GİTTİM
İstanbul'da bir alışveriş merkezinin revirinde çalışan Hilal Garip, afet bölgesine gitmek için işyerinden 1 hafta izin alıp gittiğini ancak sonrasında sıkıntı yaşadığını belirterek süreci şu sözlerle anlattı: "Merhametli bir yapıya sahibim böyle bir durumda elim kolum bağlı evde oturamazdım. Ailemin de beni teşvik etmesi ve gerekli desteği sağlamasıyla yola çıktım. İşyerimden ilk izin istediğimde 1 hafta izin verdiler. Hatay'da Search and rescue (SAR) Ekibiyle çalıştım. İznim bitince geri dönmek zorunda kaldım. Bölgedeki sorumlumuz hâlâ ihtiyaç olduğunu söyledi. Vicdanım rahat değildi."
AMBULANSIN GİREMEDİĞİ YERDE BİZ VARDIK
"İşyerine gelip tekrar gitmek istediğimi söyledim ama 'İznini fazlasıyla kullandın' dediler. Tatil için değil insani görev için gitmek istediğimi anlamadılar bunun üzerine istifa ettim. İçerdeki maaşımı da 5 ay sonra vermekle tehdit ettiler, onu da istemedim. Bizim gittiğimiz enkaz alanları çoğunlukla tehlikeli bölgelerdi. Ambulansın giremediği dar sokaklara gidiyoruz zaten SAR bu yüzden bünyesinde sağlıkçı istiyor. Her ekibin yanında sağlıkçı oluyor, enkazdan çıkarılan depremzedeye ilk müdahaleyi biz yapıyoruz. Enkazdan çıkardığımız yaşlı teyze, hayatını kaybetmişti. Eşi hiç ağlamadı ve ölen karısının yanında ateş yakmaya başladı. Ne yaptığını sorduk, 'Karım yaz kış üşür o yüzden yakıyorum' dedi. Bu anı unutamıyorum."
DEPREMDEN ÖNCE RÜYAMDA GÖRDÜĞÜM BEBEKLERİ KURTARDIM
Depremden sadece birkaç hafta önce işinden istifa eden ve bu süreçte günlük işte çalışan Burcu Zübeyde Bal da felaketi duyar duymaz bölgeye koşan isimlerden. Bal, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Depremden 3-4 gün öncesinde gözümü her kapattığımda ağlayan bebek suretleri görüyordum. En son depremden yarım saat önce görmüştüm. Daha sonra hiç görmedim. Planım o hafta full çalışmaktı ama depremi duyunca hiçbir şey düşünmeden gitmeye karar verdim. Bir çantaya ilk yardım malzemesi diğerine birkaç kıyafet koyup yola çıktım. Ailemi aradım, helallik aldım. Hatay'ın köylerine ulaştık ve ihtiyaçları belirledik."
'GÖREV ŞEHİDİ OLURUM'
"Hamilelerimizle ilgilendim, miniklerimizin tedavilerini yaptım. Oyunlar oynadık, yüzlerini güldürdük. Mesleğimin hazzını sonuna kadar tattığım bir süreçti. Evet aktif olarak görevdeyken de insanlardan hayır duası alıyordum, işimi yapıyordum ama bu durum çok farklıydı. Hatay daha önce görmediğim bir şehirdi bunun için çok pişmanım. O haldeyken kendini düşünemiyorsun, enkaza giriyorsun sürekli artçılar oluyor. O an kafama bir baret alıp enkaza giriyorum, ölebilirim biliyorum ama umurumda değil. En fazla görev şehidi olurum dedim."