Adnan Oktar müritleri Oktar Babuna kimdir, şirketleri neler? Adnan Oktar son dakika haberleri

Adnan Oktar son dakika haberleri araştırılıyor. Adnan Oktar müritleri ve Oktar Babuna kimdir? Vatandaşlar yapılan açıklamaları yakından takip ediyorlar. Polis, 2 yıl süren takipten sonra dün Adnan Oktar ve 234 müridine 4 ilde şafak operasyonu düzenledi. 170 kişi gözaltında. Çengelköy’deki villasına giden Adnan Oktar, polisi görünce kaçtığı Sarıyer’deki evinde yakalandı. Yardımcısı Dr. Oktar Babuna gözaltına alındı. Yaşları 11 ile 40 arasında değişen 70 kişi Adnan Oktar’dan şikayetçi oldu. Operasyonda son durumun ne olduğu merak edilen konular arasında yer alıyor. Adnan Oktar’ın televizyon programlarına katılan, 1999’da kan kanseri olduğu için ilik kampanyası başlatan Oktar Babuna ile Adnan Oktar’ın ‘müritlerini’ koordine ettiği öne sürülen Didem Ürer’in de gözaltına alınanlar arasında bulunduğu bildirildi. Grubun 2 numarası olduğu öne sürülen Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı ile Milli Değerleri Koruma Vakfı Başkanı Tarkan Yavaş’ın arananlar arasında olduğu öğrenildi. Tarkan Yavaş her yerde aranırken Twitter’dan operasyonla ilgili paylaşımlarda bulundu. Sabah'ın haberine göre; Bilim Araştırma Vakfı'nın eski Başkanı olan Tarkan Yavaş, küçük yaşta kız çocuğuna cinsel istismar, dolandırıcılık ve uluslararası ajanlık başta olmak üzere 20 suçtan aranıyor. Emniyet yetkililerinin verdiği bilgilere göre; Tarkan Yavaş'ın silahlı olduğu öğrenildi. Yakalandığı ile ilgili resmi bir açıklama yapılmadı. Adnan Oktar son dakika haberleriniz sizler için derledik.

Adnan Oktar son dakika haberleri yakından takip ediliyor. Oktar Babun Adnan Oktar kimdir? Polis, 2 yıl süren takipten sonra dün Adnan Oktar ve 234 müridine 4 ilde şafak operasyonu düzenledi. 170 kişi gözaltında. Çengelköy’deki villasına giden Adnan Oktar, polisi görünce kaçtığı Sarıyer’deki evinde yakalandı.  Yardımcısı Dr. Oktar Babuna gözaltına alındı. Yaşları 11 ile 40 arasında değişen 70 kişi Adnan Oktar’dan şikayetçi oldu. Operasyonda son durumun ne olduğu merak edilen konular arasında yer alıyor. Adnan Oktar ve grubuna yapılan operasyonun ardından grupta uzun yıllar kalan ve yakın zamanlarda ayrılan Ceylan Özgül ve Ümit Kuruca yaşadıklarını DHA’ya anlattı. Ceylan Özgül, "2006 yılının sonunda örgüte dahil oldum. Üniversite yıllarının sonunda 24-25’li yaşlarda girdim. Örgüt zaman içerisinde evrim geçirdi. Benim girdiğim yıllarda televizyonları yoktu. Şu anda olan kıyafetler, görüntüler ve danslar yoktu. Benim dahil olduğum zaman 'Harun Yahya' ismiyle çıkartılan kitaplar, konferanslar gibi faaliyetler vardı. Bu faaliyetlerin faydalı olduğunu düşündüğüm için, bu şekilde beni kandırdılar. Örgüt içinde ’hücre’ sistemi vardı. Herkes her şeyi bilmez" diyen Özgül, "Zaman içerisinde öğrenirsiniz bilgileri. Vakit geçirmeniz gerekir. Siz sadece kendi hücrenizde yapılan şeyleri öğrenirsiniz. Bana son zamanlarda bazı mahrem bilgiler açılmaya başlandı. Bunlardan bazıları da Türkiye aleyhine yapılan faaliyetlerdi.” dedi.

ADNAN OKTAR SON DAKİKA

Adnan Oktar’ın televizyon programlarına katılan, 1999’da kan kanseri olduğu için ilik kampanyası başlatan Oktar Babuna ile Adnan Oktar’ın müritlerini koordine ettiği öne sürülen Didem Ürer’in de gözaltına alınanlar arasında bulunduğu bildirildi. Grubun 2 numarası olduğu öne sürülen Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı ile Milli Değerleri Koruma Vakfı Başkanı Tarkan Yavaş’ın arananlar arasında olduğu öğrenildi. Tarkan Yavaş her yerde aranırken Twitter’dan operasyonla ilgili paylaşımlarda bulundu.

TARKAN YAVAŞ YAKALANDI MI?

Sabah'ın haberine göre; Bilim Araştırma Vakfı'nın eski Başkanı olan Tarkan Yavaş, küçük yaşta kız çocuğuna cinsel istismar, dolandırıcılık ve uluslararası ajanlık başta olmak üzere 20 suçtan aranıyor. Emniyet yetkililerinin verdiği bilgilere göre; Tarkan Yavaş'ın silahlı olduğu öğrenildi. Yakalandığı ile ilgili resmi bir açıklama yapılmadı.

KAYYUM ATANDI

Adnan Oktar’ın canlı yayınlarını yaptığı A9 TV’de de arama yapıldı. Operasyonda 50’den fazla silah ve çok sayıda mermi, çelik yelek ve zırhlı araç ele geçirildi. Operasyonun hedefindeki 235 kişinin tüm mal varlıklarına el konularak kayyum atandığı da belirtildi. 63 kişi ise aranıyor. Yaşları 11 ile 40 arasında bulunan yaklaşık 70 kadın ve çocuğun cinsel tacize uğradığını iddia ederek farklı tarihlerde Adnan Oktar’dan şikâyetçi olduğu ve ihbarda bulunduğu öne sürüldü.

KAÇAN ÜYELERDEN ŞOK AÇIKLAMALAR

ADNAN Oktar ve grubuna yapılan operasyonun ardından grupta uzun yıllar kalan ve yakın zamanlarda ayrılan Ceylan Özgül ve Ümit Kuruca yaşadıklarını DHA’ya anlattı.

Ceylan Özgül, "2006 yılının sonunda örgüte dahil oldum. Üniversite yıllarının sonunda 24-25’li yaşlarda girdim. Örgüt zaman içerisinde evrim geçirdi. Benim girdiğim yıllarda televizyonları yoktu. Şu anda olan kıyafetler, görüntüler ve danslar yoktu. Benim dahil olduğum zaman 'Harun Yahya' ismiyle çıkartılan kitaplar, konferanslar gibi faaliyetler vardı. Bu faaliyetlerin faydalı olduğunu düşündüğüm için, bu şekilde beni kandırdılar" dedi.

"BULUNDUĞUM HÜCREDE KADINLAR HAPİS HAYATI YAŞARLARDI"

"Örgüt içinde ’hücre’ sistemi vardı. Herkes her şeyi bilmez" diyen Özgül, "Zaman içerisinde öğrenirsiniz bilgileri. Vakit geçirmeniz gerekir. Siz sadece kendi hücrenizde yapılan şeyleri öğrenirsiniz. Bana son zamanlarda bazı mahrem bilgiler açılmaya başlandı. Bunlardan bazıları da Türkiye aleyhine yapılan faaliyetlerdi. Bu bilgileri öğrendiğim 2013’te kaçma girişimim oldu. Fakat başarısız oldum. Çünkü benim bulunduğum hücrede kadınlar hapis hayatı yaşarlardı. Doktora bile yanınızda birisi olmadan, gidemezdiniz. Yanınızda gardiyanlar vardır. Doktor sizi kabinde muayene ederken bile yanınızdadırlar. Doktora gideceğim diye hastaneden randevu alıp, kaçmayı denedim. Fakat yakalandım. 2017’ye kadar baskı altında kaldım. 2017’de kaçtım" diye konuştu.

"BANA 'HER ŞEYİ SORGULAMA, SANA DENİLENİ YAP’ DEDİ"

Özgül şöyle devam etti:

''Örgütten ayrılma aşamasında beni ilk rahatsız eden Türkiye aleyhine faaliyetlerdi. Amerika’daki çok fazla sayıda düşünce kuruluşuna Türkiye hakkında verilmesi sakıncalı olan bilgiler veriliyordu. Kaçmadan önce Adnan Oktar’la bu konuyla alakalı kavga etmiştim. Bana 'Her şeyi sorgulama. Sana denileni yap’ demişti. Ben örgüt içinde yer alan hücrelerden ’Bacılar’ grubundaydım. Dışarıdan gelen bir kadının ’Bacılar’ grubuna sıfırdan girmesi çok nadir olan bir şeydi. Yeni gelenler genel olarak ’Kız kardeşler’ grubuna dahil oluyorlardı. Yeni gelenler eskilerin yanına çok fazla dahil olmuyorlar. Yeni dahil olanlar erkek arkadaş sistemi ile dahil olmaya başladılar. Burada haremlik, selamlık bir yapı söz konusuydu.''

"7, 10, 14, 17 YAŞINDA TACİZ EDİLEN KIZLAR VARDI"

Örgüt içerisinde küçük çocukları taciz ettiklerini söyleyen Özgül, "Örgütten ayrıldıktan sonra çok sayıda tehdit aldım. Bunun için yargıya başvurarak Adnan Oktar’a karşı uzaklaştırma kararı çıkarttım. Rahatsız olduğum ve kendimi güvende hissetmediğim için. Oktar’ın etrafında sadece silahlı kişiler dolaşıyor. Benim bulunduğum yerlere geldiği için ve bu tip tehditleri olduğu için yargıya başvurdum. Bunun üzerine örgütün bana karşı saldırıları, iftiraları ve itibarsızlaştırma çalışmaları çok daha fazla arttı. Örgütün en çok iç acıtan yaptığı suçlardan bir tanesi; 7, 10, 14, 17 yaşında taciz edilen kızlar vardı. Bunların arasında müşteki olanlar da var. Hiç azımsanmayacak sayıda değiller. Benim gördüğüm kadarıyla bu tacize uğrayanların müşteki sıfatıyla davaya dahil olmasının ardından süreç çok daha hızla hareket etti. Biz gittik yetkililere her şeyi anlattık. Arka planda neler olduğunu bilmiyorduk" dedi.

ADNAN OKTAR NEDEN TUTUKLANDI?

EMNİYET'TEN AÇIKLAMA... İŞTE YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

"Emniyet Müdürlüğümüz Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yönelik olarak; Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması veya alıkonulması cinsel taciz, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, siyasi ve askeri casusluk, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, özel hayatın gizliliğini ihlal, resmi belgede sahtecilik, terörle mücadele kanununa muhalefet, tehdit, cebir, iftira, halkı askerlikten soğutma, hakaret, suç uydurma, yalan tanıklık, nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılıkla mücadele kanuna muhalefet, vergi usul kanununa muhalefet, rüşvet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, eziyet, kişisel verilerin kaydedilmesi siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin engellenmesine dair kanuna muhalefet suçlarından 11.07 2018 tarihinde 235 şüpheliye yönelik olarak operasyon başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.'

"MAŞALLAH"LI TEPKİ

Gözaltına alınan aralarında kadınların da olduğu şüphelilerin bir kısmı, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine götürüldü.


Plastik kelepçeyle otobüsten indirilen kadın şüpheliler basın mensuplarına, "Arkadaşlar devletimiz bizi aklayacak" diye konuştu. Bu sırada hastane bahçesinde bulunan bazı kişiler, şüphelilerin arkasından, "Maşallah, maşallah" diye bağırdı.

Adnan Oktar grubuna yönelik suçlamalar oldukça geniş. Bunlar arasında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi, dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, özel hayatın gizliliğini ihlal, resmi belgede sahtecilik, terörle mücadele kanununa muhalefet, tehdit, cebir, iftira, halkı askerlikten soğutma...  En dikkat çeken suçlama ise siyasi ve askeri casusluk.

31 SUÇLAMA

Adnan Oktar ve grubuna yöneltilen 31 suçlamadan bazıları şöyle:

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma

Çocukların cinsel istismarı

Cinsel saldırı

Şantaj

Tehdit

Cebir

Çocuğun kaçırılması veya alıkonulması

Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık

İftira

Hakaret

Suç uydurma

Siyasi ve askeri casusluk

Yalan tanıklık

Nitelikli dolandırıcılık

Rüşvet - resmi belgede sahtecilik

Özel hayatının gizliğini ihlal

Kişisel verilerin kaydedilmesi

DEHŞET İFADELER

Posta Gazetesi'nin haberine göre; Örgütten kaçıp itirafçı olanların iddiaları kan dondurdu: 95 örgüt evi var. Erkek müritler, bölge bölge çalışıyor. Zengin muhitlerde kandırdıkları kadınları evlere getiriyorlar. Bu kadınlara çekilen ilişki görüntüleri ile şantaj yapılıyor. Tuvaletlerde bile kamera vardı. İtaatsizlikten ceza alan kadına 24 saatte 20 erkek tecavüz ediyordu. Tacize uğrayanlar arasında çocuklar da vardı.

HAYALİ İHRACATTAN MİLYONLAR KAZANMIŞ

Paravan şirketlerle milyonlarca liralık hayali ihracat yaptığı da ortaya çıkan Adnan Oktar’ın villasındaki 16 lüks araç ile çok sayıda tarihi esere de el kondu.

SUÇLANMA SAYISIYLA TARİHE GEÇTİ

Adnan Oktar ve örgütüne ‘Çocuklara tacizden askeri casusluğa’ kadar 30 ayrı suçlama yöneltildi. Türkiye tarihinde ilk kez bir örgüt bu kadar çeşitli suçtan sorumlu tutuldu.

OKTAR BABUNA KİMDİR?

1962 doğumlu Oktar Babuna adına yapılan ilik bulma kampanyasıyla tanındı.

Oktar Babuna adını, 1999 yılında kan kanseri olduğu ve tedavi için ilik nakli gerektiğini duyuran gazete ilanı ve başlattığı ilik kampanyası ile duyurdu. Kampanyada 160 bin kişiden ilik ve kan örneği alınmasının ardından örneklerin 120.000'inin kaybolması suçlamasıyla yargılandı.

ADNAN OKTAR KİMDİR?

2 Şubat 1956 tarihinde Ankara'da doğan Adnan Oktar, babasını küçük yaşta kaybetti.

İlk ve orta öğrenimini Ankara’da, ortaokulu İstanbul Cebeci’de, liseyi de yine İstanbul Kurtuluş’ta okuyan Oktar, lise öğreniminden sonra 1979 yılında İstanbul’daki Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimari bölümüne girdi. Bir süre sonra okuldan ayrılan Adnan Oktar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Tarih Bölümü’ne devam etti. Oktar bu okulu da yarım bıraktı.

Harun ve Yahya peygamberlerin adlarından türettiği Harun Yahya takma adıyla birçok kitap yazan Oktar, ateizm, Darwinizm ve siyonizm karşıtı görüşleriyle biliniyor. 

TARKAN YAVAŞ KİMDİR?

30 yıldan bu yana Adnan Oktar’ın arkadaş grubu içerisinde yer almaktadır. Hem Osmanlı hem Cumhuriyet döneminde eğitim tarihimizde önemli bir yere sahip olan Galatasaray Lisesi’nden mezun olmuştur. Ardından İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirmiş ve aynı üniversitede Siyasi Tarih bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra doktorasını yapmak üzere İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümüne devam etmiştir.