Adnan Oktar ve 13'e yakın müridinin 9 bin 803 yıl 6'şar ay hapis ve 400'er bin lira ceza aldığı davada, Oktar'ın kediciklerinden Müge Öğütçü, "Bana 3 kez tecavüz etti, dayak attı" ifadesinde bulunarak etkin pişmanlıktan faydalanmak istedi.
Hürriyet'in haberine göre Müge Öğütçü de 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar kesinleşene kadar ev hapsinde tutulan 52 yaşındaki Müge Ögütçü, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği mektupta etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek örgütle ilgili itiraflarda bulundu.
Öğütçü mektubunda şunları anlattı:
"1989 yılında yapılan ÖSYM sınavında birinci olup Boğaziçi Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Bölümü'nü bitirdim... Adnan Oktar kendisiyle birlikte olmak istemediğim için Dragos'taki örgüt merkezinde üç kez bana tecavüz etti. Daha sonra Didem Ürer ve Aylin Atmaca'yı yanına çağırdı. Adnan Oktar benden, gelen kadınlara yatakta çok iyi olduğunu söyleyerek kendisini övmemi istedi.
'SESİM İNCE DİYE DÖVERDİ'
Ses tonumun ince olması ve bakışlarım nedeniyle Adnan Oktar'dan yıllarca dayak yedim. Ona olan korkum nedeniyle hiçbir zaman güzel bakamıyordum. 'Bana sevgiyle bak' diyerek dayak atardı. Bazen bana ve diğer kızlara uyguladığı şiddet saatlerce hatta günlerce sürerdi. Kendisi uykusu gelince gider uykusunu alır, ertesi gün kalkınca tekrar şiddet uygulamaya devam ederdi. Bizim uyumamıza izin vermezdi. Bazen 'Bir sebep olsun da seni döveyim' derdi. Adnan Oktar'ın talimatıyla bikinili, mayolu ve çıplak fotoğraflarım çekildi. Niyetleri beni porno yıldızı gibi gösterip, örgüte girince düzeldiğimi iddia etmekti. Bu fotoğraflarla internet sitesi kuracaklardı. Düzenledikleri uluslararası konferanslarda tercümanlık yaptığım için çektikleri resimleri kullanamadılar.
ÇÖZÜLMELER HIZLANDI
Adnan Oktar Organize Silahlı Suç Örgütü davası görülürken birçok isim itirafçı oldu, örgütle ilgili önemli bilgiler verdi. Davanın karar aşamasında itirafçı olan müritlerden biri de Ayça Pars'tı. Karardan sonra ise 'hayalet' lakaplı Murat Çakır itirafçı oldu. Örgütten ayrılmak isteyenlere baskı yapıldığını, tavır alındığını, özellikle kadınların zor durumda bırakıldıklarını anlattı. Örgütün finansal gücü ve sosyal medyadaki dezenformasyonları azalınca Müge Ögütçü'nün itirafları geldi.
Öte yandan, birçok kadının daha itirafçı olmak istediği ancak cesaret edemediği iddia edildi.