Başkan Erdoğan: Türkiye yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir

Başkan Erdoğan, bugün hizmete girecek olan Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılışını gerçekleştirdi. Erdoğan, ''Dünyada pek çok ülkede salgın sebebiyle sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde, Türkiye hem mevcut imkanlarını en iyi şekilde kullanarak hem de yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir.'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nin açılış töreninde konuştu.

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle:

Prof. Dr. Feriha Öz acil durum hastanesinin şehrimize ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin hemen başında koronavirüs salgınında kaybettiğimiz tüm hocalarımız ve vatandaşlarımızla birlikte Feriha Öz hocamıza Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. 

“SAĞLIK HİZMETİNE VEFAMIZI GÖSTERDİK”

Biz Kadir Şinas bir milletiz. Ülkemize hizmet eden bu uğurda fedakarlık gösteren kimseyi unutmayız. Bu yüzden buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Yeşilköy'de inşa edilen hastaneye de Prof. Dr. Murat Dilmener'in ismini verdik. Böylece ömürlerini insan sağlığına adıyan salgın döneminde de yine büyük gayretle çalışarak son nefeslerini veren hocalarımızı ebediyete kazıdık. Bir diğerini de yine Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu, onun adını da Okmeydanı'ndaki inşa ettiğimiz şehir hastanesine verdik. O da Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi oldu. Aynı şekilde Hadımköy'de restore edilen hastaneye de Sultan 2. Abdülhamid'in askerlerimiz inşa ettiği, tepeden tırnağa restore ederek Dr. İsmail Kurtulmuş'un ismini vererek bu sağlık hizmetine vefamızı gösterdik. 

Hastaya 1 yudum vermeyi hak şarabın içmekle eş gören bir medeniyetin mensupları olarak sağlık çalışanlarımızın her birine şükranlarımızı sunuyoruz. Bu hastanenin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen sağlık bakanımızı ve ekibini özellikle yüklenici firma Rönesans grubunu mimarından mühendisine işçisine herkesi tebrik ediyorum. Bu ana da Rönesans firmasına özellikle şahsım milletim adına ayrıca şükranlarımı ifade edeceğim. Malum gerek Murat Dilmener gerek Feriha Öz iki hastaneyi de Rönesans yüklendi. Ve bunlardan bir tanesinin tamamen bedeli kendilerine ait ve bu bedel bize ait olacak dediler. Ve bir tanesinden bizden herhangi bir bedel istemiyorlar. Biz sadece bir tanesinin bedelini ödeyeceğiz dediler. Onun içinde kendilerine şahsım milletim adına ayrıca teşekkür ediyorum.

İKİ AYDA TAMAMLANDI

Dünyada pekçok ülkede salgın sebebiyle sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde Türkiye hem mevcut imkanlarını en iyi şekilde kullanarak buradaki gibi yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir. Kapasitesinin tamamı gerektiğinde yoğun bakım altyapısına sahip olan bu hastanemizi 2 ay gibi kısa bir sürede tamamladık. 

HAVALİMANINDAN HASTANEYE TEDAVİ KOLAYLIĞI

Bir başka özelliği hemen pist yakınında. Aynısı Murat Dilmener'de de var. Malum Yeşilköy havalimanı. Burası daha önce askeri havaalanıydı. Uluslararası herhangi bir hasta buraya gelmek istediğinde rahatlıkla pist var bu piste inecek ve buradan yürüme mesafesinde hemen hastaneye gelecek. Aynısı Yeşilköy için geçerli. Orada da yine havaalanına gelecek ve oradan yürüme mesafesinde hastaneye inecek. Tedavi bitti yine hemen uçağıyla gitmesi gereken yere gidecek. 

Sağlıkta sağlık turizmini hedefliyoruz. Bunu başaracağız. Şayet salgın acil bir ihtiyaç göstermiş olsaydı bu süreyi belki daha da kısaltabilirdik. Tabi 72 bin metrekare kapalı alana 1000'in üzerinde yatağı en modern cihazlara sahip böyle bir eseri bu kadar kısa sürede hazır hale getirmek dünya çapında bir başarıdır.  

"TÜRKİYE'NİN GELDİĞİ NOKTADAKİ EN SOMUT ÖRNEK"

Teknolojinin en ileri seviyede olanlarını biz buraya transfer ettik. Türkiye'nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerimiz kendi vatandaşlarımızla birlikte şifamızı ülkemizde arayan herkese hizmet verecektir.

Geçtiğimiz yıl 750 bine yaklaşan yabancı hasta syısının önümüzdeki yıllarda katlanarak artmasını bekliyoruz. Salgın sürecinde sağlık konusunda ülkemizin elindeki imkanların çok daha iyi anlaşıldığına inanıyorum. Zira şu an itibarıyla 190'ı aşkın ülkeden talepler geldi. Ama biz 90'a aşkın ülkeye her türlü bu noktada sağlık ürünlerini gönderdik. Burada nazlanmadık. Madem burada sıkıntı var bizde elimizden geleni yapacağız dedik.  

Son 18 yılda inşa ettiğimiz 1526 yeni hastane 4000'e yakın tedavi kurumu toplamda 240 bini bulan yatak kapasitesi 1 milyon 100 bine yaklaşan sağlık çalışanı seviyesine biz hocalarımızın gayretleri bizim hazırladığımız fiziki yardımlarla ulaştık.  

Ülkemiz hastanelerinde 48 adet olan MR sayısını 906'ya, 323 olan bilgisayarlı tomografi sayısını 1210'a, 4891 olan diyaliz sayısını 17 bin 640'a, 889 olan yoğun bakım yatağı sayısını 40 bine, 618 olan ambulans sayısını 5 bin 382'ye çıkarmamış olsaydık bu başarıyı gösteremezdik. 

DÜNYA ÇAPINDAKİ ŞEHİR HASTANELERİ

Muhalefetin bizi topa tuttuğu şehir hastanelerinin yüksek kapasiteleri ve yüksek altyapılarıyla ne kadar önemli olduğunu bu süreçte çok daha iyi görüyoruz. Bugüne kadar hizmete açtığımız 16 binin üzerinde yatak kapasitesine sahip 11 şehir hastanemizi dünya çapında sağlık kuruluşları olarak inşa ettik.

Ecdadın halk içinde muteber yok devlet gibi olmayan devlet cihanda bir nefeste sıhhat gibi ifadesine uygun şekilde dünyanın en büyük mutluluğunu sağlık olarak gören bir inançla ülkemizin dört bir yanını en modern tesislerle donattık. 

İnsanı yaşatki devlet yaşasın anlayışıyla sağlık hizmetlerinin kapasitesini artırmak ve kalitesini artırmak için yaptığımız her yatırımın karşılığını aldık. Şu anda Feriha Öz hocamızın 3 evladı da her biri onun gibi profesör. Ve yine tıpta. Kendilerine az önce ricada bulundum. Yetiştireceğiniz öğrenciler çok çok önem arz ediyor dedim. Biz tıpta fiziki mekanları hazırlıyoruz. Ama biz fiziki mekanları hazırlarız. Hocaları ise siz yetiştirecek ve hocalarımızla da bu fiziki mekanlar güç bulacak. Bunu ne kadar başarırsak inanıyorum ki bu hastanelere gelen hastalarımızda oradaki gördükleri kabiliyeti hocalarımızla birlikte şifa bulacak ve ondan sonrada dualar hem size hem bize olacak.

Dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortası sistemini ülkemizde kurmuş olmamızın önemi salgın sürecinde daha iyi anlaşıldı. Amerika bile çözemedi işi. Rusya çözemedi. Hepsi sıkıntı da. Bizden destek istediler. Bizde her yere gönderdik. Ürettik üretiyoruz. Serbest ve ücretli çalışanlar gayet makul prim ödemeleriyle sistemde yer alıyor. Dileyen herkeste aylık 88 lira ödeyerek Genel sağlık sigortasına dahil olabiliyor. Bu miktarı ödeyemeyecek vatandaşlarımıza ise tümüyle devlet olarak biz üstleniyoruz.  

Teşhisin ve tedavinin genel sağlık sigortası kapsamına girdiği için vatandaşlarımız herhangi bir sıkıntı yaşamıyor. Özel sağlık sigortalarından yararlanmak isteyenlerde oldukça makul rakam olan farkını ödeyerek bu imkandan yararlanabiliyor.  

Milletimiz tarafından tüm bu hizmetler mukabesiyle memnuniyetle karşılanmıştır. Diğer ülkelerin hiçbirinde böyle bir sistem yok. Diğer gelişmiş ülkelerde yeteri kadar parası olanlar sağlık hizmeti alabiliyor. Yoksa çok perişan durumlara düşüyorlar. Üstelik biz bu salgın döneminde özellikle de Hollanda'dan birçok oralarda çalışan vatandaşlarımız maalesef ölüme terk edilmişlerdi. Biz onları ambulans uçaklarımızla aldırttık. Tedavileri Türkiye'de devam ediyor. Biz bu tedavileri bütçemizi altüst etmeyecek sağlanan fayda ile maliyetin gayet dengeli olduğu bir alanda veriyoruz.  

Türkiye'nin genel sağlık sigortasını incelemek için dünyanın dört bir yanından heyetler ülkemizi ziyaret ediyor. Salgın döneminden sonra hem sağlık tesislerimizi hem genel sağlık sigortamız başarılı bir model olarak küresel düzeyde ilgi çekecektir.

Türkiye son 2 asır boyunca sürekli bir uçtan diğerine savrulurken epeyce büyük kayıplar yaşamış, tarihi başarıları kaçırmıştır. Ülkemizin bu tarihi savrulmalarının ve içe dönük mücadele üzerine kurulu sancağın sürmesini isteyenler darbeden vesayete terör örgütlerinden kifayetsiz siyasetçilere kadar malzeme bulmakta zorlanmamıştır. Ancak milletimiz istiklalinden ve istikbalinden ümidini hiç kesmemiştir. Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin gönül sözüyle ifade edecek olursak; Hiç ummadığın yerde, nâgâh açılır perde, derman erişir derde. Mevlâm görelim neyler, neylerse güzel eyler.

Milletimiz işte böyle bir tevekkülle, inançla, azimle adeta dişiyle tırnağıyla kazıyarak verdiği mücadeleyle bugünlere gelmiştir. Bu süreçte milli iradeden aldığı güçle bu kısır döngüyü kırmak için mücadele eden bazıları darağacına gönderilmiş bazıları da aynı akıbetle tehdit edilmiştir. Rahmetli Abdülhamid Han-I Sani, aziz Mustafa Kemal, Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi isimlerin milletimizin gönlünde taht kurmasının gerisinde işte bu gerçek vardır. 

Milletimizin 18 yıldır gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda yer almasıda bu mücadele silsilesinin devamıdır. 

Türkiye'de bu dönemde yaşanan her hadiseyi gerisindeki bu büyük fotoğrafın büyük bir parçası olarak görmek gerekiyor. Bunca emek boşa gitmemiş ülkemiz her alanda hedeflerine kararlılıkla ilerlediği bir çizgiye oturmuştur.  

Bu hastaneleri yap işlet devret sistemiyle yapıyoruz. Ama Rönesans gibi bir yüklenici firma bulursak biz buradaki şehir hastanesine de başlayabiliriz.  

Daha bir asır önce hasta adam yaftasıyla tarihe gömülmek istenen bir milletin bugün gıptayla takip edilmesi bu gerçeğin en yalın ifadesidir. Ülkemize yapacak daha çok hizmetlerimiz var.  

Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Gençlerimize bugün 567. yıldönümüne ulaştığımız Feth'in 600. yıldönümü olan 2053 için büyük ve güçlü bir Türkiye'yi bırakmaya kararlıyız. Evlatlarımızın 1000. yıl dönümü olan 2071'de tüm kayıplarını telafi etmiş dünya sahnesinde hak ettiği yere gelmiş Türkiye'de yaşayacağından eminiz. 

Bu duygularla açılışını yaptığımız Prof. Dr. Feriha Öz acil durum hastanesinin İstanbul'umuza milletimize ülkemize ve tüm insanlığa hayırlısı olmasını diliyorum. 

İnşaa süresinden donanımına kadar iftihar verici bu eserin ülkemize kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılışında sağlık sisteminin güçlülüğüne değindi.

Bakan Koca'nın konuşmasından şu satırlar öne çıktı:

Koronavirüsle mücadele konusunda yeni bir alternatif ve yeni bir vizyon getirecek bir açılış yaptığımız bu özel günde mutluluğumuzu paylaşmak üzere teşrifinizden zatıhalinize şükranlarımı arz ediyorum. 

Talimatlarınız doğrultusunda 45 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz. Acil Durum Hastanesine hoşgeldiniz. 

Sağlığa verdiğiniz önem ve sürekli desteğinizle bu gururu yaşamamıza sebep oldunuz. Liderliğinize herkesin sağlık hakkının korunduğu ihtiyaç sahibi herkesin sağlık hizmetine kolayca erişebileceği bir Türkiye'ye adım adım ilerliyoruz. Gösterdiğiniz hedef doğrultusunda sağlıkta ülkemizin çağ atladığı bir dönemi yaşadık. 

Bu sağlık hizmetinin en üst düzeyde, herkesin kavuşabilmesini sağlayan örnek bir model olmasını arzuluyoruz. Geçen hafta katılımınızla Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin açılışını onurlandırdınız. Bu hafta içinde her biri biner yataklı iki acil drum hastanemiz ile Hadımköy Niyazi Kurtulmuş Hastanesi faaliyete geçiyor.  

Kovid-19 Pandemisi tüm dünyaya çok şey öğretti. Bugüne kadar sağlığa yapılan yatırımların ne kadar önemli olduğunu, sağlığa yapılan yatırımın neden kalkınmanın merkezinde olmasını gerektiğini her zamankinden daha fazla gösterdi. Güçlü bir sağlık sistemi ve gelişmiş bir alt yapı ve fedakarlıktan çekinmeyen yetkin bir sağlık ordusu böyle zamanlarda toplumu ayakta tutan en önemli güç olarak ortada durmaktadır. 

Son 18 yılda bu alandaki gelişmelerin neticisesini heryerde gördük. Sağlıkta olduğu kadar başta deprem olmak üzere tüm hazırlığımızı test etmiş olduk. Bir yandan şehir hastanelerimizi hizmete sokarak hizmet kalitesinde fark oluşturmaya çalışırken diğer taraftan afet durumuna hazırlıklı olmak çabasındayız.

Bu hastaneler sadece deprem afet ve salgın durumlarında kapısını açıp sonra devre dışı olan mekanlar olarak tasarlanmadı. Normal zamanlarda da özelleşmiş alanlarda hizmet vermeye devam edecek. Kalıcı hastaneler olarak inşaa edildi.

Yoğun bakım ve palyatif hastalar için önemli bir kapasite kazanmış oluyoruz. Diyaliz hastaları buralardan hizmet alacak. Havaalanlarına yakınlığıyla stratejik açıdan önemli olan hastane yakınındaki pistlerle yurtdışından ve şehir dışından getirilecek hastaların uçaktan iner inmez sağlığına kavuşmasını sağlayacak.  

Buralar sağlık turizminde kamunun önemli köşe taşları olacak. İstanbul'un sağlık altyapısını salgın deprem ve her türlü hale hazır hale getirerek büyüyen sağlık hizmetine önemli katkılar sunacak bu hastaneler depremden etkilenmeyen yatay bir mimariye sahip. Rekor denecek bir sürede 45 günde tamamlandı. Hastane 2 bölüm halinde 8 bloktan oluşuyor. Toplam alan 125 bin metrekare. 500 araçlık otoparkı mevcut. 75 bin metrekarelik kapalı alanda 432'si yoğun bakım olmak üzere 1008 yataklı. Yeterli laboratuvar ve görüntüleme imkanları bulunuyor. Bütün hasta yatakları gerektiğinde yoğun bakıma dönüştürülebilme özelliği bulunuyor. Tam teşekküllü 16 ameliyathaneye sahip hastanede ayrıca kronik böbrek hastalarının ihtiyacını karşılayacak 100'e yakın diyaliz ünitesi bulunuyor. İçinde bulunduğumuz günler tüm dünyanın ortak bir kaygıda birleştiği ender bir zamana işaret ediyor.  

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadelede ülkemiz tüm dünyaya örnek bir başarı sağladı. Ancak tehlike henüz geçmiş değil. Son vakaya kadar ülkemizde vatandaşlarımızda bu riskin altında. Bu nedenle tebirlerimize bir süre daha devam etmek zorundayız. Mücadele de ön safta yer alan sağlık çalışanları herkesten daha fazla bu riski taşımaktadır. Sağlık çalışanlarımızdan yitirdiklerimiz oldu. Kıymetli hocalarımızda yitirdiklerimiz arasındaydı. Birçok meslektaşım sahip olduğumuz sanatı değerli hocalarımızdan miras olarak aldık.

Açılışını yaptığımız Okmeydanı Şehir Hastanemize talimatlarınızla Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun adını verdik. Şimdi ard arda açılışını yapmakta olduğumuz hastanlere Prof. Dr. Feriha Öz ile Prof. Dr. Murat Dilmener'in adlarını veriyoruz. Daha önce söylediğim gibi bu hocalarımızın bize bıraktığı miras karşısında söz konusu hastaneler değil bundan sonraki işlevleri sadece bu 2 doktorumuzun adını yaşatmış olsa bu bile yeterli sebeptir.  

Bildiğiniz gibi 2 nisan günü günlük bildirimimize bir acı haberi daha eklemek zorunda kaldık. Binlerce meslektaşımızın yetişmesinde çok büyük katkıları olan on binlerce kritik hastaya tanısını koyan bütün öğrencilerinin minnetle andığı Prof. Dr. Feriha Öz'ün koronaya yenik düşmesiydi bu. Patolojinin duayen ismi Prof. Dr. Feriha Öz Cerrahpaşa'da verdiği hizmetlerinin ardından Trakya Üniversitesi'nin Patoloji Anabilim Dalının kuruluşunu da üstlenmişti. Emekli olduktan sonra da misyonunu terketmedi. Son güne kadar evindende katkı vermeye devam etti. Belkide virüsle onu buluşturan bu gayretiydi. Duayen bir hoca olmasının yanında amaç yapısı sayesinde çok sayıda meslektaşına patoloji bilimini özel olarak sevdirmeyi başardı. Hayatını patolojiye adayan Prof. Dr. Feriha Öz yetiştirdiği meslektaşlarının tabiriyle sadece yaşarken değil ölümüyle de patoloji biliminin tanınmasını sağladı. Prof. Feriha Öz'ün adıyla anılacak olan bu acil durum hastanemizin onun hatırasını yaşatmasını ve emeklerinin devamı olacak katkıları sunmasını bekliyorum.

Buradan da görev alacak doktorlarımızın sağlık çalışanlarımızın hocamızın adına layık bir hizmet taşıyacağına şüphe duymuyorum. Genç meslektaşlarıma sadece model binalar, son teknoloji cihazlar değil hocalarımızdan aldığımız ilim ve irfanı insan sevgisini insana hizmet şuurunu da bıraktığımıza inanıyorum.  

Her geçen gün güçlenen sağlık hizmetimiz 21. yüzyılda Türkiye'nin adını tarihe sağlık ülkesi olarak yazdıracaktır. 

Krizin fırsata dönüştürülmesinde bu vizyonun ortaya konmasında ve hayata geçirilmesinde başta tüm katkı verenlere şükranlarımı arz ediyorum.

BAŞKAN ERDOĞAN HAVADAN İNCELEDİ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapımı tamamlanan Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'ni havadan inceledi.

AA