Abdullah Ağar: Türkiye oraya gitmek zorunda. Başka yolu yok

ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'yi tehdit eden açıklamalarına Ankara'dan oldukça sert yanıtlar gelmeye devam ederken, güvenlik uzmanları da yaşanan denklemin olası sonuçlarını değerlendiriyor. Terör Uzmanı Abdullah Ağar'a göre Türkiye, ABD'nin tüm tehdit ve süslü tekliflerine rağmen mutlaka bir adım atmalı. ''Bölgede önümüzdeki 100 yılı etkileyecek bir coğrafi plan uygulanmak isteniyor. Suriye'den sonra sıra Türkiye'ye gelir'' uyarısında bulunan Ağar, ''Türkiye gerekli adımı atmazsa hem bu denklemin dışında kalacak hem de üniter yapısı bozulan Suriye'den sonraki hedefin bizzat Anadolu olduğu gerçeği daha da netlik kazanacak'' ifadesini kullandı.

1


Son dönemlerde yaptığı hemen her açıklama diğerinin tam tersi olan ABD Başkanı Doland Trump'ın Türkiye'nin olası bir Suriye operasyonuna karşı kullandığı ifadeler Ankara'dan sert tepki görmeye devam ediyor.

Trump'ın, "Türkiye, Kürtleri vurursa onları ekonomik yönden mahvederiz" açıklamasına Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Suriyeli Kürtleri PKK ile bir tutmak ölümcül bir hatadır" yanıtı verirken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise "Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtlerin düşmanı değil, hamisidir" açıklamasında bulundu.

"Türkiye oraya gitme zorunda. Başka yolu yok"

ABD ve Türkiye arasındaki karşılıklı açıklamaları değerlendiren Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, yenisafak.com'a yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kendi ulusal çıkarları ve toprak bütünlüğü adına her ne pahasına olursa olsun adım atması gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin herhangi bir adım atmaması durumunda kurulan denklemin dışında kalacağının altını çizen Ağar, "Bölgede 100 yıllık bir coğrafya dizaynı yapılıyor. Eğer adım atılmazsa bunun vereceği hasar çok büyük olur" dedi.

Türkiye Suriye'de operasyon yapmazsa ne olur?

Ağar, "Türkiye, Suriye'de operasyon yapmazsa ne olur?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Sonuçları çok ağır olur. Bir kere güneyinizde bir 'garnizon devlet' kurulmuş olacak. Sizin kapılarınızı açıp ağırladığınız yaklaşık 4 milyon Suriyeli var. Bu insanların da ülkelerine geri dönme şansı ortadan kalkar. Bu da Türkiye'yi siyasetten ekonomiye güvenlikten toplumsal yapıya kadar hemen her alanda çok ciddi şekilde etkiler.

İçeride yaşanacak bu sorunun sadece ülke sınırlarıyla kısıtlı kalacağını düşünmek yersiz olur. Bu sorunlar sizi sınırlarınızın ötesinde de doğrudan etkileyecek. İstikrarsızlık aynı zamanda beka tehdidi halini alacak.
Suriye'nin üniter devlet yapısı bozulursa bir sonraki hedef Türkiye olur
Türkiye'nin söz konusu gelişmelere müsaade etmesini 'asla beklenemez' olarak tanımlayan Ağar, "ABD bizi tehdit ediyor. Söyledikleri şeylerin hepsi uyutmaca" diyerek, şöyle devam etti:
"Süreç aleyhimize işliyor. Bir adım mutlaka atılmalı. Bu adım sadece yaptığınız yığınak ile verdiğiniz bir mesajla da olabilir. Ancak bölgedeki planları bozacak bir şeyler yapılmalı.
ABD'nin tehdit ve vaatlerini iyi algılamak gerek. Şimdi tampon bölge diyorlar. Bunu net bir şekilde ifade etmekte fayda var. Tampon bölge teklifi Türkiye için bir tuzak. Bazı ayrılıkçı unsurları söz konusu tampon bölgeye yerleştirmek gibi bir düşüncesi var ABD'nin.

Suriye'den sonra sıra Türkiye'ye gelir

Türkiye'nin tampon bölgeyi kabul etmesini 'Kısmen de olsa PKK'nın kabul edilip meşrulaşması' anlamına geleceğini anlatan Ağar, "Tampon bölge aynı zamanda Suriye'nin üniter devlet yapısının da bozulması anlamına geliyor. Peki, Suriye'nin üniter devlet yapısı bozulursa ne olur? Bir süre sonra sıranın Türkiye'de olacağı ve Türkiye'nin üniter devlet yapısının bozulmak isteneceği yaklaşımı daha da netlik kazanacak" dedi.

(Yeni Şafak)