İsveç ve Finlandiya'nın, terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği destek nedeniyle NATO'ya katılım talebi, Türkiye tarafından veto edilirken, Türkiye karşıtı söylemleriyle bilinen Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez, söz konusu tartışmalar üzerinden skandal bir açıklama yaptı. Senatör Menendez'in ABD'nin YPG/PKK'ya verdiği destek konusunda oturumda yaptığı itiraf da dikkatlerden kaçmadı.
AÇIKÇA 'PKK' DEDİ
Menendez, "Gerçek şu ki PKK ve SDF (YPG) konusunda Finlandiya ve İsveç'in tutumu bizim tutumumuzla örtüşüyor. Bildiğiniz gibi bu örgütler bize DEAŞ ile mücadelemizde yardım etti " ifadelerini kullandı.
YİNE DEAŞ BAHANESİ
Kongre Dış İlişkiler Komitesi üyesi Senatör Chris Van Hollen ile konuşan Menendez, "Senatör Van Hollen'in ifade ettiği gibi Finlandiya ve İsveç, PKK ve SDF (terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri) söz konusu olduğu zaman bizim kendi politikalarımızla uyumlular. Ve ayrıca DEAŞ'a karşı mücadelemizi biliyorsunuz. Tüm tarafları bir araya gelecek şekilde çağırmak ve bir sonuca varmak harika olacaktır" dedi.
TÜRKİYE'YE KÜSTAH SÖZLER
Menendez şunları söyledi: "Türkiye'nin onlardan ne koparmaya çalıştığını bilmiyorum! (Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı duruşu kastedilerek) Ancak günün sonunda olan şey budur. Belki biz de bu oyuna girersek, bizden koparma istekleri konusunda şiddetle karşı çıkacağım. İki büyük ülkenin NATO'ya katılması için bir şeyler koparılması ya da bir şeyler talep edilmesine gerek yoktur."
TERÖRİSTLERİ DAHA ÖNCE DE SAVUNDU
Menendez, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilmeye yönelik kararının yanlış olduğunu iddia etmiş ve PKK-YPG'nin "ABD'nin en yakın müttefikleri olarak yüz üstü bırakıldıklarını" söyleyerek PKK'yı savunmuştu. Öte yandan ABD Adalet Bakanlığı 2015 yılında Menendez hakkında yolsuzluk iddianamesi de hazırladı. Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nun en yetkili Demokrat Partili üyesi Menendez, siyasi nüfuzunu kullanma karşılığında Floridalı bir göz doktorundan rüşvet almakla suçlandı.
TÜRK DÜŞMANLIĞI SİCİLİ KABARIK
Senatör ve ABD Kongresi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olan Bob Menendez'in terör örgütü PKK'yı açıkça desteklediği açıklaması ilk skandalı değil.
Menendez'in Türkiye ile ilgili sicili son derece kabarık. Türkiye hakkında her fırsatta Kongre'ye tasarı sunan Menendez FETÖ'ye verdiği desteği de gazetede yayınlanan makalesiyle gözler önüne serdi. Menendez, S-400 krizinden sözde soykırım tartışmalarına her konuda Türkiye'nin karşısındaydı. İşte o provokasyonlar:
YAPTIRIMI İLK O İSTEDİ: Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemleri almasının ardından Menendez 2019'da Türkiye'yi CAATSA (ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası) yasasına sokulmasını isteyen ilk isim olmuştu. Aynı yıl ABD'deki New York Times gazetesine makale yazan senatörler Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasını talep etmişlerdi. Makaledeki baş imzacı yine Bob Menendez'di.
YUNANİSTAN ÖNERİSİ: Menendez bununla da kalmayıp kısa süre içinde F-35'lerin Türkiye'ye teslimatının durdurulmasını öngören bir başka tasarıyı Cumhuriyetçi Marco Rubio ile bilikte Kongre'ye sundu. Menendez Türkiye için üretilen F-35 uçaklarının "Yunanistan'a verilmesini" önermişti.
'SOYKIRIM' TASARISI: Menendez aynı yıl ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu'na sunulan sözde Ermeni Soykırımı tasarısını doğrudan hazırlayan ve Kongre'ye getiren iki senatörden biriydi. Diğer isim ise Teksas'lı Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz olmuştu.
FETÖ'CÜLER İÇİN MEKTUP YAZDI: Menendez ayrıca FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e verdiği destekle de hafızalarda yer almakta. ABD'li 14 senatör 2017 yılında FETÖ) ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle tutuklanan ABD konsolosluk çalışanlarına destek için dönemin ABD Başkanı Donald Trump'a "Türkiye'ye baskı yapması" talebiyle mektup yazdı. İmzacılar arasında yine şaşırtmayacak şekilde Menendez de bulunuyordu.
FETÖ'DEN PARA ALDI: Örgütten bağış aldığı bilinen ABD'li politikacı Bob Menendez 2018 yılında Türkiye'ye uluslararası kredi kuruluşlarından kredi ve finans sağlanmamasını öneren bir tasarıyı Kongre'ye sunan isimler arasında yer aldı.
Öte yandan Menendez hakkında, ABD Adalet Bakanlığı'nın 2015'te başlattığı 'siyasi nüfuzunu kullanma karşılığında bir göz doktorundan rüşvet almak' suçlamasıyla yürüttüğü soruşturma bulunuyor.