Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye rejimine yönelik operasyonunu "tiyatro" diye tanımlayarak, "Suriye fiilen ikiye bölünmüş durumda. Böyle bir oyun gerekliydi dünya sahnesi için. Oynandı ve bence bitti." dedi.
Bölgedeki son durumu AA muhabirine değerlendiren Ediger, Suriye'nin petrol ve doğalgaz yatakları ile boru hatlarının, ABD güdümündeki terör örgütü PYD ile Rusya güdümündeki Esed rejimi arasında ortadan ikiye bölündüğüne dikkati çekti.
Ortadoğu genelinde ABD ve Rusya'nın belirli konularda anlaştıkları kanaatinde olduğunu, bütün olup bitenlerin İkinci Dünya Savaşı sonundaki döneme benzediğini savunan Prof. Dr. Ediger, Suriye'ye düzenlenen saldırının "son derece önemsiz" olduğunu, gövde gösterisinden öteye gidemediğini öne sürdü.
Ediger, "Trump, sosyal medyada 'çekiliyoruz, işimiz bitti' dedi, ardından 'bombalar geliyor hazır ol' diye meydan okudu. Putin, saldırı durumunda misliyle karşılık verileceğini duyurdu. Saldırı sonrasında iki taraf da 'operasyon bitti' açıklaması yaptı. Bir nevi senaryo şeklinde bir operasyon gerçekleşmiş oldu. Bir tiyatro oyunu gibi..." ifadelerini kullandı.
Trump'ın ABD iç dengeleri sebebiyle Suriye'ye bir operasyon yapmak zorunda kalmış olabileceğine değinen Ediger, şunları söyledi:
"Trump, belki onurunu kurtarmak için, belki bundan sonraki stratejileri için önceden belirlenmiş alanlara füzeler attı. Aslında 'istediğimiz zaman müdahalede bulunuruz, füzeleri atarız, güçlü ve büyük bir devletiz' imajı verilmeye çalışıldı. Rusya da 'atılan füzeleri düşürdük, düşürmediklerimiz de zaten bir işe yaramadı' dedi. Suriye fiilen ikiye bölünmüş durumda. Böyle bir oyun gerekliydi dünya sahnesi için. Oynandı ve bence bitti."
"Suriye paylaşıldı"
Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, Suriye'nin paylaşıldığını ve bölüşümün petrol, doğal gaz yatakları ve boru hatları üzerinden yarı yarıya gerçekleştirildiğini savunarak, "Burada mesele enerji olayı bence. Suriye'nin petrol, gaz yatakları ve boru hatları haritasını önümüze koyduğumuzda şunu çok net görebiliriz. Kuzeydoğudan güneybatı ucuna kadar ana bir boru hattı var. Bunun dışında birçok iç petrol ve gaz boru hatları var. Ana boru hattının üzerinde petrol ve gaz yatağı yok. Zaten hepsi bunun güneyinde ve bu yatay olarak çizilen çizgiye bir de YPG'nin sınırı ile Suriye güçlerinin sınırını çizdiğimizde o da bu hattı ikiye bölüyor. Yani çok basit bir şekilde orada yeşille gösterilen petrol ve kırmızıyla gösterilen doğal gaz sahalarının yarı yarıya bölüşüldüğü gibi bir imaj var. Ve bu görüntü oldukça net." değerlendirmesini yaptı.
Ediger, Suriye'nin doğusunun ABD kontrolündeki güçlerin, batısının ise Rusya'nın kontrolündeki Esed güçlerinin hakimiyeti altında olduğunu belirterek, ülkenin bu şekilde bölündüğünü ve sonunda gelinen noktanın bu olduğunu ifade etti.
ABD'nin İncirlik Üssü ve diğer üslerinin yerine bölgenin tam göbeğinde, tüm bölgeyi kontrol edebilecek bir güç sahibi olacağını dile getiren Ediger, "Bu, ABD için çok önemli. ABD'nin Ortadoğu'nun gazına, petrolüne çok fazla ihtiyacı olmadığını görüyoruz. 'Peki biz çekiliyoruz ama boşluğu kim dolduracak?' ABD'nin asıl üzerinde düşündüğü konu bu. Birkaç alternatif var. Bunlardan biri Rusya ki bu ABD için en tehlikelisi. Rusya artık bir dünya gücü olmak istiyor. Bunun için de Akdeniz'e girmesi gerekiyor. İkincisi de Çin tabii. Dünyada en fazla enerji tüketen ülke olarak ABD'den o krallığı aldı. Ekonomik anlamda da büyük bir ülke haline gelmek üzere. Dolayısıyla Çin'in de Akdeniz bölgesindeki enerji hatlarına ulaşma isteği var. ABD'nin asıl hedefi Çin, Rusya ve İran'ın Akdeniz havzasında elde etmeye çalıştığı gücü engellemek." ifadelerini kullandı.
"Dünya, Çin-ABD mücadelesine tanık olacak"
Ediger, dünyanın bundan sonra Çin ile ABD arasındaki mücadeleye tanık olacağını, "Rusya, Türkiye gibi ülkeler Çin'in yanında mı, ABD tarafında mı yer alacak?" sorusuna cevap aranacağını söyledi.
Türkiye'nin genel stratejisi doğrultusunda bu operasyonu desteklemek zorunda olduğunu ve desteklediğini ifade eden Ediger, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ama birçok açıdan gerek enerji gerek başka alanlarda 'stratejik ortağımız' dediğimiz Rusya da buna karşıydı. Yani Rusya ve ABD arasında bırakıldı Türkiye. Bundan sonra Türkiye'nin çok akıllıca bir denge politikası izlemesi en makul olanı. NATO çerçevesinde ABD ile çok ciddi bir ittifakımız var. Batı'yla ittifak halindeyiz ve bu ittifakı kaybetmememiz lazım ama bu demek değildir ki onların dediği her şeyi kabul edelim ve onun dışında adım atmayalım. Bununla beraber bloklardan birini tercih etmek zorunda bırakılabilir Türkiye. İnşallah öyle bir şey olmaz. Türkiye'nin bu iki ülke arasındaki ilişkilerini olumlu bir şekilde götürebildiği kadar götürmesi önemli."
(AA)