GÜLİSTAN KARAK
28 Şubat sürecinde, başörtüsü yasağı nedeniyle üniversite eğitimi alması engellenen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta 28 Şubat darbe sürecinde yaşadıklarını anlattı. Usta, o süreçte mağdur edilen binlerce kişiden sadece biri olduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi olduğu dönemde, sadece tıp ve diş hekimliği fakültelerinde 300'ü aşkın başörtülü öğrencinin yasakla birlikte mağduriyet yaşadığını söyleyen Usta, "Tıp fakültesinden mezun olmama bir yıl kalmıştı, başarılı bir öğrenciydim. Yasak uygulanmaya başlandığında önce derslere girememeye, stajlarımızı yapamamaya başladık. Süreç ilerledikçe sınavlarımıza giremez, öğrenci işlerine ve yemekhaneye alınmaz, kütüphanelerin kapısından giremez olduk." dedi.
28 Şubat'ın "inanan insanlar üzerine topyekün bir saldırı haline geldiğini" ifade eden Usta, "Bu yasak zamanla genişleyerek İmam Hatip Liselerinde başörtüsü yasağına dönüştü. İlahiyat fakültelerinde yani İslam dininin öğretildiği fakültelerde yine başörtüsü yasaklandı." diye konuştu.
"Kamuda çalışanlar eşleri başörtülü diye işten çıkartıldı"
Yasağın kapsamının zaman içinde daha fazla alanda uygulandığını söyleyen Usta, "Kamuda çalışan bir erkeğin eşi eğer başörtülüyse yine mağduriyet yaşandı. Birdenbire hiçbir açıklama yapılmadan işlerinden atıldılar. Hiçbir hak hukuk gözetilmeksizin her şey tamamıyla bu vesayetçi odakların kendi güçlerini ortaya koymak amacıyla uyguladıkları adaletsizlikler haksızlıklar haline dönüştü." dedi.
Darbenin daha sonra tüm toplum üzerinde bir baskıya dönüştüğünü ifade eden Usta, "Tabi bir darbe dönemi olduğu için darbede zaten ne hak kalır ne hukuk kalır ne de adalet kalır." belirtti.
"Direndik, gözaltına alındık, mahkemelerde ifadeler verdik"
Eğitim haklarının ellerinden alındığını ve zor süreçler yaşadıklarını anlatan Usta şunları söyledi:
"Bir gün okula gittik ve bir anda tüm kapılar yüzümüze kapandı. Yaptığımız hiçbir yanlış yoktu. Haksızlığa maruz bırakıldık. O süreçte oturma eylemi ve "el ele eylemleri" yaptık. 'İnanca saygı düşünceye özgürlük' dedik, gözaltına alındık, mahkemelerde ifade vererek disiplin soruşturmalarından geçtik."
"Direnişin en düzgün örneklerinden biriydi"
Hem hukuki hem de toplumsal olarak mücadele ettiklerini söyleyen Usta, "Mücadelemizi ve eylemlerimizi büyük bir hassasiyetle yerine getirdik. O yüzden 28 Şubat döneminin sivil bir direnişin en sağlıklı ve en düzgün örneklerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. " dedi.
"25 yılda çok şey değişti, büyük bedeller ödendi"
Türkiye'de o yıllarda yaşananları ve günümüze ulaşana kadar ki değişimde önemli adımlar atıldığını belirten Usta, "28 Şubat darbesinin üzerinden 25 yıl geçti, bu süreçte büyük bedeller ödendi. Eğer ki bugün ülkemizde Kürt-Türk, Alevi-Sünni, başörtülü başı açık gibi ayrım yapılmıyorsa bu AK Parti iktidarıyla çözüme kavuştu." dedi.
Türkiye'de insanların hak ettiklerini kazanabildikleri, haklarını alabildikleri ve ayrımcılığın bitirildiği bir döneme gelindiğini söyleyen Usta, "Tabi bu duruma kolay gelinmedi, hiç kolay değildi. Vesayet odaklarının, bu sorunların çözülmesiyle ilgili rahatsızlıklarını zaman zaman hala dile getirdiklerinin farkındayız. Ama çok şükür Türkiye büyük bir değişimden geçti. Bu değişimin sayesinde de artık ülkemizde bir başörtüsü yasağından veya bir engellemeden insanların kimliklerinden, kıyafetlerinden dolayı bir haksızlığa uğramalarından söz etmiyoruz." belirtti.
"Başkan Erdoğan çok ciddi bir mücadelenin içindeydi"
Başkan Erdoğan'ın da mağdur edildiğini ifade eden Usta, "Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok ciddi bir mücadelenin içinden geçti. Bu ülkenin bütün evlatlarını, kızlarını, anne ve babalarının acılarını kendi acısı gibi hissetti ve yaşadı. Kendi evlatlarında da aynı acıları yaşadı, o da bu yüzden bu meselelerin üzerine büyük bir cesaretle yürüdü. Vesayet odaklarını değil milletin iradesini kazandıran bir zaferle son buldu bu süreç." dedi.