Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirdiği darbe girişiminin üzerinden üç yıl geçti. Millet iradesinin üstün geldiği hain darbe girişimini ve FETÖ’yü mercek altına alan Kopernik Kitap, bu kapsamda beş farklı kitabı okurlarına sundu.
İşte, 15 Temmuz’un perde arkası, darbenin şifreleri, FETÖ’nün dünü ve bugünü ile işgalin yapı taşlarını konu edinen Kopernik Kitap’ın 15 Temmuz kitaplığı…
(KİTAP 1) Kestanepazarı’ndan Pensilvanya’ya Fetullahçı Terör Örgütü-Abdülkadir Özkan
Kopernik Kitap, Abdülkadir Özkan’ın yayına hazırladığı “Kestanepazarı’ndan Pensilvanya’ya Fetullahçı Terör Örgütü” kitabıyla FETÖ’nün örgüt yapılanmasını, örgütün isimlendirilmesini ve FETÖ’nün diğer terör örgütleriyle olan bağlantılarını gözler önüne seriyor. İki bölüme ayrılan eser, örgütün ABD, Fransa ve Almanya’daki faaliyetlerini de mercek altına alıyor.
“Kestanepazarı’ndan Pensilvanya’ya Fetullahçı Terör Örgütü”, FETÖ’nün örgütlenmeye ilk önce eğitim sektöründen başladığını belirtir. Kitaba göre, örgüt, eğitim sektöründe okullar ve yurtlarla teşkilatlanıp evler açmıştır. Eğitim işleriyle uğraşan şirketler kurup okulları şirketler üzerinden yönetmiştir.
“Fetullah Gülen, 1960’lı yılların sonlarında İzmir Merkez Valisi ve Kestanepazarı Camii İmam-Hatibi olarak görev yaptığı dönemde, küçük cami cemaatine hitap eden bir din adamı profilini taşırken zamanla sayıları yüz binlerce ifade edilen bir kitleye hitap eder hale gelmiştir. İlk yola çıkarken ‘altın nesil’ oluşturma söylemiyle ‘ihtiyaç sahibi öğrencilere eğitim ve burs imkânları sağlamayı’ amaçladığını iddia ederek maliyesini de buna göre oluşturmuş, amacı nedeniyle pek çok kişi ve kesim tarafından desteklenmiş ve takdir görmüştür.”
ÖRGÜT, YEDİ TABAKADAN OLUŞUYOR
Eser, FETÖ’nün yedi tabakadan oluşan katı bir hiyerarşik kast sistemiyle yönetildiğine dikkat çeker. Kastlar arsında geçiş mümkündür, ama dördüncü tabakadan sonrasını önder belirler. Kastlar arasındaki geçiş, aşağıdan yukarıya doğru mümkün olup yukarıdan aşağıya doğru geçişe ise kapalıdır.
“Zerdüştlük dini ve ondan ilham alan İsmailî mezhebinde olduğu gibi örgütün başında ‘Kâinat İmamı’ olmak üzere yedi katlı piramidal yapılanması mevcuttur. İsmailiye sofileri yedi dereceye ayrılmıştır. Bu esasları aynen Fetullah Gülen de tatbik etmektedir. FETÖ hiyerarşisinde itaat ve teslimiyet katı bir kuraldır. Teslimiyet hem örgüte, hem liderin emrine, ona atfen verilen göreve adanmıştır. FETÖ’nün amacı, sivil toplumu kendine hizmet eden bağlı kuruluşlara dönüştürmektir. Kadrolaşma ile yargı, ordu, emniyet ve bakanlıklar onun denetimine girip kolluk gücüne dönüşmektedir.”
FETÖ’NÜN TEŞKİLAT YAPILANMASI
Örgütün yapılanmasını halk tabakası, sadık tabakası, ideolojik örgütlenme tabakası, teftiş kontrol tabakası, organize eden ve yürüten tabaka, has tabaka, kurmay tabası olarak sınıflandırır. Halk tabakası, cemaate iman eden ve örgüte bilinçli veya bilinçsiz olarak hizmet eden kesimdir. Sadık tabaka ise okul, dershane, yurt, banka, vakıf ve resmi kurum görevlilerinden oluşur. Bunlar örgüt sohbetlerine katılan düzenli aidat ödeyen ve az çok örgüt ideolojisini bilen kişilerdir.
Teftiş örgüt yapılanmasının, bütün hizmetleri inceleyen yapı olduğunu belirten kitap, bu tabakaya girenlerin örgüte çocuk yaşta kazandırılanlardan seçildiğine dikkat çeker. Organize eden ve yürüten tabaka ise üst düzey gizlilik içerisindedir, birbirlerini çok az tanırlar.
Fetullah Gülen’in atadığı devletteki yapıyı organize edip yürüten tabakadır. Örgüt içerisinde bir evlilik yapanlar buraya yükselebilir. Has tabaka ise Fetullah Gülen ile alt tabakaların irtibatını sağlar. Örgütün yedinci katı yani kurmay tabakası Fetullah Gülen’e doğrudan bağlı, atanmasını yaptığı seçkin kesim, on yedi kişilik kurmaylardan oluşur.
“Kestanepazarı’ndan Pensilvanya’ya Fetullahçı Terör Örgütü” kitabı FETÖ terör örgütünün Türkiye ve millet düşmanlığını gözler önüne seriyor.
(KİTAP 2) Modern Zamanların Hasan Sabbah’ı Fetullah Gülen- Abdülkadir Özkan
Kopernik Kitap’ın çıkardığı, Abdülkadir Özkan’ın kaleme aldığı “Modern Zamanların Hasan Sabbah’ı Fetullah Gülen” eser, terör örgütü FETÖ’nün hain yapılanmasını, uluslararası istihbarat örgütlerinin küresel projelerini ve örgüt başının çıkar ilişkilerini inceliyor.
Eser, terör örgütünün ekonomik yapılanmasını yatay olarak üç türe ayırır. Örgüt gelirleriyle kurulup işletilen, örgütün sermayesini kullanarak büyüyen ve örgüte doğrudan devamlı aktif maddi destek sağlayan yapılar bulunmaktadır.
“CIA KAÇAKÇILIKTAN ELDE ETTİĞİ PARALARLA GÜLEN’İ FİNANSE ETTİ”
“CIA, bir dönem uyuşturucu kaçakçılığından elde ettiği paralarla Fetullah Gülen’i finanse etti. CIA’nın Gülen’i desteklemesinin nedeni ise Orta Asya’da kontrolü ele geçirmek için Gülen okullarından yetişecek ve bu okullara yerleştirilecek olan ajanlardı.
Gülen, bu parayla gelişmekte olan ülkelerin petrol ve doğal gaz rezervlerini kontrol altına alabilmek için Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve yeni kurulan Rus cumhuriyetlerinde radikal medreseler ve cemaatler kurdu. CIA, 1999’la birlikte Gülen’in Orta Asya’da yeni kurulan ülkelerin kontrolünü almak, sağlam bir üs kurmak amacıyla Türkiye’deki laik yönetimi düşürme çabalarını desteklemeye başladı.”
“Modern Zamanların Hasan Sabbah’ı Fetullah Gülen” eseri, 1965’te cemaat ve cemiyet faaliyetleri görüntüsünde aktif örgütsel çalışmaları başlatan Fetullah Gülen’in Türkiye’nin son 50 yıllık siyasi tarihinde çeşitli zamanlarda kesintisiz bir biçimde sahne aldığına dikkat çeker. Yazar, Gülen’in stratejik hamlelerinin somut örneğinin dinlerarası diyalog ve farklı inançlar hakkında getirdiği düşünceler olduğunu belirtir.
“Modern Zamanların Hasan Sabbah’ı Fetullah Gülen” eseri, terör örgütünün uluslararası istihbarat yapılanmasını incelemek isteyenler için önemli bir kaynak olacaktır.
(KİTAP 3) Akıncı Üssü’nün Şifreleri Darbenin Perde Arkası-Aslan Demirci
Kopernik Kitap’tan çıkan, Aslan Değirmenci’nin kaleme aldığı “Akıncı Üssü’nün Şifreleri Darbenin Perde Arkası” eseri terör örgütü FETÖ tarafından başlatılan ve milli iradeyle tarihe gömülen darbe kalkışmasını ve Türkiye’nin en uzun gecesinde yaşananları ele alıyor.
“TERÖRİST PİLOT, F-16’LARA SNİPER POD CİHAZI TAKTIRDI”
“Katliam emrini FETÖ/PDY yönetici darbeci Orgeneral Akın Öztürk’ün damadı Yarbay Hakan Karakuş vermişti. Darbe gecesi hava trafiğini de o yönetmişti. Çok öncesinden bazı arkadaşlarına ‘Yakında terörle mücadele harekâtı olacak’ diyordu. Oysa terörist kendisiydi, mücadele edecekleri ise millet ve milletin seçtikleriydi. Önce banka hesabını boşalttı. Bankada ne kadar parası varsa çekti.
İşgal gecesinden bir gün önce Bandırmaya’ya uçup F-16’lara sniper pod cihazı taktırdı. Komutanların alıkonulacağı yerde önceden hazırlık yapan da kendisiydi. Brifing salonunda FETÖ’cü pilotları topladı. Alınan alçak kararları anlattı. Açık açık brifing salonunda ‘Beklenen gün geldi. Yönetime el koyacağız. Büyüğümüzün (Fetullah Gülen) hepinize selamı var, duaları sizlerle.’ diyordu.”
Eser, darbenin tetikçilerine, darbenin dış bağlantılarına, 15 Temmuz’daki direnişin anlamına, hain darbe teşebbüsünün bilinmeyen ayrıntılarına ve 15 Temmuz şehitlerinin o gece yaşadıklarına ışık tutuyor.
“28 Şubat darbesiyle birlikte FETÖ’cüler güçlendikçe askeri okullarda hâkimiyet sağlıyor, sınavlara bulaştırdıkları hile ile sızmalarını derinleştiriyorlardı. Belli bir süre sonra askeri liseler, askeri harp okulları ve harp akademilerinde gerçekleştirilen sınavlarda usulsüzlükler ise rutine döndürülüyordu.
TSK içerisine o dönem yerleştirilen öğrencilerin çoğu 15 Temmuz’da FETÖ’cü komutan olarak sahadaydı. İşgal emrini aldıkları Pensilvanya’ya kendilerini göstermek için milletin üzerine tank sürüp, alçak uçuşlarla alçak katliamlara imza atıp, milleti kendi silahlarıyla öldürüyorlardı.”
Şehit aileleriyle yapılan kısa röportajlara da yer veren “Akıncı Üssü’nün Şifreleri Darbenin Perde Arkası” kitabı, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında önemli bilgiler vermektedir.
(KİTAP 4) Fetullahçılığın Tarihi-Oral Çalışlar
Kopernik Kitap’tan çıkan ve gazeteci Oral Çalışlar tarafından kaleme alınan “Fetullahçılığın Tarihi” kitabı, Türkiye’nin yakın siyasi tarihine tanıklık ediyor. 50 bölümden oluşan eser, devletin kılcal damarlarına kadar sızmış uluslararası istihbarat güdümlü örgütün yapılanmasını ele alıyor.
“Fetullahçılığın Tarihi” kitabı, terör örgütü FETÖ’nün eğitim alanında teşkilatlandığına dikkat çeker. Türkiye’de örgüte ait okullardan ve FEM dershanelerinden öğrencilerin üniversiteye giriş sınavlarında birincilikler kazandığını hatırlatan kitapta şu satırlar kaleme alındı:
“Dünya çapında başarıya imza atan öğrenciler de çıkınca, sağ kesimden Fetullah Gülen’e ait okullara, kolejlere ve dershanelere yoğun talep oldu. Cemaatin özel bir çalışma alanı olan ‘TSK’ya inançlı subaylar kazandırma’ faaliyeti de sürüyordu. Bu konuda önemli mesafeler alındığı cemaatte konuşuluyordu.”
Eser, örgütün Türkiye’nin dışına çıkarak Orta Asya devletleri olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerde okul açarak kendi adamlarını yetiştirmeye çalıştığını belirtir.
“ERDOĞAN İLE YÜRÜYEN HERKESİ HAPSE ATACAKLARDI”
“17/25 Aralık’ta kısmen gerçekleştirilen fiili darbe başarıya ulaşmış olsaydı, bir sonraki aşama Selam-Tevhid kumpası olacaktı. Ana hedefse yine Erdoğan’dı. Başbakan ile birlikte yürüyen bütün insanlar hapse atılacaktı. Halka çok genişti. Erdoğan’ın danışmanları, hükümete yakın STK’lar, gazeteciler, medya kurumları, büyükelçiler ve başbakanın bizzat kendisiydi.”
İşte, “Fetullahçılığın Tarihi” kitabı içerisinden dikkat çeken satırlar:
“Cemaat ve hükümet kavgasında cemaat tarafında yer alan Nazlı Ilıcak bir tweet attı: BANK ASYA’nın batmaması için gerekirse böbreğinizin birini satınız. Hocaefendinin sağlığı söz konusu.
Gülen cemaati mensupları da kendi taraflarına şu tür mesajlar atıyordu: Sokağa çıkmayın, çıkanları da engellemeye çalışın, Darbe kötüdür ama Erdoğan’ın halkı kışkırtmasına kapılmayın, milleti birbirine kırdırıyor, soğukkanlı olmak lazım.
Cemaatçilerin birbirine attıkları mesajlar ise daha farklıydı: Sabaha kadar güzel şeyler olacak, dua edin. Kesinlikle dışarı çıkmayın. Büyük müjdeler var, içiniz rahat olsun.”
(KİTAP 5) İşgalin Yapı Taşları-Kemal Gümüş
Kopernik Kitap’tan çıkan Kemal Gümüş’ün kaleme aldığı 10 bölümden oluşan “İşgalin Yapı Taşları” isimli eser, FETÖ’nün finans kaynakları ile örgütün karanlık ve yasa dışı faaliyetlerini inceliyor.
Terör örgütünün tahmin edilen küresel sermayesinin 150 milyar dolar civarında olduğunu belirten eser, FETÖ’nün himmet ve bağış adı altında gönüllü ve zorla topladığı paraların, ekonomik gücünün ilk ayağını oluşturduğuna dikkat çeker.
“Bunların büyük bir kısmı Memduh Boydak, Akın İpek ve Rızanur Meral gibi iş adamlarından toplanan gönüllü bağışlarken bir kısmı da “esnaf abiler”den zorla alınan ve miktarı sorumlu abiler tarafından tayin edilen himmetlerdir.”
“KAYYUM ATAMALARINDAN ÖNCE MEDYADA ÇOK ETKİNDİLER”
“Dershanelerin kapatılması ve devamında gerçekleşen 17/25 Aralık (2013) darbe girişimi neticesinde FETÖ yapılanmasının açığa çıkması sonucunda devlet kurumları bünyesinde tedbirler alınmaya başlandı. Bu tedbirler kapsamında FETÖ ile irtibatı tespit edilen çeşitli kurum ve kuruluşların yönetimine mahkeme kararıyla kayyum atandı.
Kayyum atamalarından önce FETÖ çok etkili bir medya gücüne sahipti. Ağırlıklı olarak dört holding altında yuvalanan bu medya gücü, yaptığı yayınlarla destekçilerini kontrol altına alıyordu. Kayyum atamaları öncesinde bu holdingler FETÖ’ye maddi destek sağlayan kişiler tarafından finanse edilmiştir. Tepe yöneticileri ise FETÖ’nün medya ve basın organlarından sorumlu ‘Büyük Abi’si Hidayet Karaca tarafından atanmıştır.”
“MİLYONLARCA KİŞİYİ DİNLEDİLER”
Eser, FETÖ’nün yıllarca Türkiye genelinde milyonları bulan telefon numarasını dinlediğine dikkat çeker. Yazara göre FETÖ’yü küresel bir güç haline getiren en önemli özellik, elde ettiği istihbarat ve bu istihbaratı amaçları için etkin bir şekilde kullanabilme kabiliyetidir.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın uluslararası ve yurt içi görüşme trafiğini dinleyerek darbe planları yapan paralel yapının ihanet zincirini karartmak için 17/25 Aralık için düğmeye basma kararı verdikten sonra, tam 2.003 adet bilgisayardaki verileri geri döndürülemez şekilde imha etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suç Bürosunca yürütülen ‘Paralel Yapı’ soruşturması kapsamında yapılan araştırmada ülke genelinde 1 Aralık 2013 ile 1 Ocak 2014 tarihinde tam 2.003 farklı bilgisayara, verileri geri getirilemeyecek şekilde silmeye yarayan onlarca program indirildiği tespit edildi.”