Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İpek Koza Grubu'na yönelik başlattığı soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, birbirleriyle ilişkili şirketler arasında kanunlara aykırı olarak örtülü kazanç aktarımının sözkonusu olduğu anlatıldı. Örtülü kazanç aktarımında şu hileli işlem uygulandı: İlişkili kurumlar arasında yapılan satış işlemlerinden 'muvazaa' ve 'peçeleme' yapılarak mevcutta varolan parasal değerler 'alım yapan kuruma kâr', 'satan kuruma zarar' kaydedildi. Böylelikle kağıt üzerinde parasal transfer sağlandı. Zarar eden kurumda zarar edilen rakam kadar parasal değer kayıttan düşülürken, kârlı alımı yapan ilişkili kurum ise zarardan aldığı indirimli değerin parasını ödemediği gibi aldığı parasal değeri parasız olarak hesaplarına geçirdi ve ödemediği rakam kadar hesabında nakit bedel tuttu.
15 MİLYONLUK RANT
2011 mali döneminde Koza İpek Holding yasal defterlerinde kayıt altına alınan Doğu Anadolu Maden Arama ve Sondaj şirketine ait 17.843.139,33 TL tutarındaki iştirak hisseleri Koza Altın'a 2.390.828,00 TL'den satıldı. Yani bu satış işlemi 15.452.311,33 TL zararla gerçekleşti. İşlem, bilirkişi raporuna, 'iki kurum arasında meydana gelen ve dışarıya yansıtılmayan muvazaalı ve peçelemeli bir alım-satım işlemi' olarak yansıdı. Meydana gelen zarar, satışı yapan kurum tarafından resmi kayıtlara gider olarak kaydedilip kurum bütçesinden çıkışı yapılırken, alımı yapan Koza Altın ise alıma konu 2.390.828,00 TL'yi de şirkete ödemedi.
TİCARİ HAYATTA GÖRÜLMEZ
Raporda, sözkonusu satış işlemiyle ilgili, “Normal ticari hayatta görülmeyecek bir şekilde alım ve satım işlemi yapılmıştır. Çünkü Koza Altın'ın 2011 yılındaki aktif büyüklüğünün nakit kısmı 566.655.763,82 TL'ye tekabül etmektedir. Böylesine büyük bir rakama hükmeden şirketin binlerle ifade edilen oranda bir rakamı ilişkili olduğu kuruma ödememesi düşündürücüdür” denildi. Koza-İpek şirketlerinin kanunlardaki bazı istisnaları amacının dışında kullandığına da yer veren raporda şu ifadeler kullanıldı: “Sözkonusu parasal kaynak önemli bir mali değere tekabül etmektedir. Elde edilen belge, defter ve dijital kayıtlardaki verilere bakıldığında 2010 yılında 231 milyon 430 bin 441,15 TL gibi oldukça önemli bir rakamın istisna kapsamında ancak yasal amaçlarla kullanılmadığı muvazaa ve peçeleme maarifetiyle bu paranın önemli bir kısmının nakit kullanıma sunulduğu görülmüştür."
AKIBETİ BELİRSİZ
"Halka arz neticesinde elde edilen ve Kurumlar Vergisinden müstesna olan rakam bir banka şubesinde bulunmaktadır. Bahsedilen rakama ilişkin çok sayıda işlemin varlığı istisna kapsamına alınan rakamın nerelerde kullanıldığına dair detay vermeye imkan tanımamaktadır. Rakamsal büyüklüklere bakıldığında önemli bir parasal değerin kullanıldığı görülmektedir. Bu paranın kullanımı için yönetim kurulu kararları gerektiği izahtan varestedir. Muhasebe düzeninin şahsi amaçlar için hileli kullanımı nedeniyle sahte belge ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemekten dolayı hapis cezası gerektiren kaçakçılık suçu işlendiği tespit edilmiştir."
Teşvik var yatırım yok
Koza-İpek'e ilişkin bilirkişi raporunda, firma tarafından Gümüşhane'de işletilen altın madeni için devletten teşvik alındığını hatırlatıldı. Teşvik belgesinin 2010 yılında 'modernizasyon' kapsamında alındığına dikkat çekilen raporda, “Ancak modernizasyon dışında farklı bir fiili durum ile teşvik kapsamında finansal açıdan da önemli avantajlar sağlayan 'komple yatırım belgesi' varmış gibi muhtemel bir gelir dizaynı yapılmıştır. Buna göre Koza Altın İşletmeleri Hazine'den elde ettiği teşvik belgesini Vergi İdaresine-Maliye'ye sunarken hesaplamalarında, modernizasyon olarak değil, yapılan yatırımı komple yeni bir yatırım şeklinde yansıtmıştır. Bu durum, Gümüşhane'de yeralan altın işletmesinin üretim durumu ile ilgili fiziksel ve fiili şüpheler uyandırmaktadır. Kısacası teşvik alınıyor ama uygulamada yatırım yok. Yani olmayan bir yatırım için muhasebe kaydı oluşturulmuş ve bu şüpheli işlem ile finansal bir pozisyon belirlenmiştir” ifadeleri kullanıldı.