12 Eylül mağdurları ‘C5'te yaşadıklarını anlattı... Annemize işkence yapıp dinlettiler

12 Eylül darbesinin üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen yaşadıklarını unutamayan mağdurlar, “Annemize, eşlerimize işkence yapıp çığlıklarını dinlettiler” dedi.

AKŞAM GAZETESİ

Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. 12 Eylül sabahı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in radyodan okuduğu bildiriyle Türkiye, karanlık bir döneme uyandı. Darbe mağdurları, Mamak Askeri Cezaevi'ndeki 'C5' denilen işkence merkezini anlattı.

NAMAZI YASAKLADILAR

Hakverdi Satılmış, "36 gün C5'te kaldık. Namaz kılmak, oruç tutmak yasaktı. Annemi getirdiler, işkence yaptılar. Bize yapılan işkence bizim zorumuza gitmiyordu ama annemizin, kız kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın eşlerinin bağırması, onlara yapılan işkence bize aşırı derecede zül geldi" dedi. Cevdet Karabıyık, "Duvarda Filistin askısı denilen işkence aletleri vardı, elektrik veriliyordu. Donmak üzereyken copla dövdüler. Ellerimi hareket ettiremiyordum" derken, Nevzat Bor da her gün sistematik olarak dayak atıldığı söyleyerek, "Firar edenlerden dolayı bize ekstra bedel ödettiler. Suçsuz yere idam edilenler oldu" diye konuştu. w İHA

ULUCANLAR'DA 45 YILDIR SİLİNMEYEN İZLER

12 Eylül'ün sessiz tanığı 'Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nin sorumlusu Merve Bayıksel, "Ulucanlar bugün toplumsal hafıza ve vicdan mekânı olarak görev yapıyor" dedi. Restore edilen müzenin duvarlarında hâlâ işkence gören mahkumların çığlık- larının yankılandığı ifade edildi.

EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ SİVİL ANAYASA

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 12 Eylül darbesinin Türkiye tarihinde demokrasiye, hukuka ve toplumsal barışa yapılmış büyük bir ihanet olduğunu belirtti. Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Gayretimiz; siyaseti, hukuku ve toplumsal bütünleşmeyi güçlendirmek, demokrasiyi derinleştirmek ve halkın iradesini en üst seviyeye çıkarmaktır. Bugün en önemli ihtiyaç, toplumu kucaklayan, özgürlükçü ve sivil bir yeni anayasa hazırlamaktır. Darbeleri unutmayacak, darbecilere asla geçit vermeyeceğiz."