107 bin kişilik ihanet hücresi

Paralelin yargıda T1 koduyla başlayarak sıralı bir şekilde örgütlendiği ortaya çıktı. Gruplar birbirlerini tanımazken kadın ve erkekler ayrı bir şekilde örgütlenmiş.

1

Savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan Danıştay Tetkik Hakimi Ebubekir Başel yaptığı açıklamalarla FETÖ'nün yargı yapılanmasını deşifre etti. Başel “Yargı yapılanması taşra yapılanması vedevre yapılanması şeklindeydi. Taşra yapılanmasında gruplar T1, T2, T3 ve T4 şeklinde devam ediyor. Bu grupların içinde başka gruplar oluyordu. Kadın ve erkekler ayrı gruptu. Eğer bir kadın cemaat üyesiyse kocası mutlaka cemaat üyesi olmak zorundaydı. Hizmet için çalışıyor olmalıydı. Kendi yapılanmamızda 107 bin kişi vardı. Diğer gruptakileri tanımıyorduk. Özellikle bir birlerini tanıyorlarsa da dışarıda bir yerde karşılaşırsalar bir birlerini tanımıyormuş gibi davranılıyordu” dedi. Başel sigara içenlerin abi olamadığını söyledi. 

Sahte isimler kullanıldı 

Başel ,evlere gittiğimizde bize ‘Abi’ diye tanıştırılan kişileri daha sonra yargıda çalışmaya başladığında gördüklerini bildirerek “Fakat yargıdaki isimleri görünce bize sahte isimlerle tanıştırıldıklarını anladık. Kimin hangi evde kalacağına o bölgenin imamı karar veriliyordu. CD’ler dinlenip ikişer gün oruç tutuluyordu. Bu talimatlar yerine gelince de daha büyük talimatlar geliyordu. Her yıl ev değiştiriyorduk.”dedi. Başel, alınan ilk maaşın sonrasında da yüzde 10'unun  örgüte verildiğini anlattı. 

İnternette hain 

Darbe girişiminin ardından FETÖ mensupları, internette kaygı ve korkuyu artırıcı propagandaya başladı. İnternette ‘ikinci darbe, askeriyede yeniden bir ayaklanma’ mesajları yayınlanıyor. Uzmanlar, darbe girişimi algısı oluşturmaya yönelik  yayınlara itibar edilmemesi gerektiğini belirttiler. 

Hediyelerle zimmetliyorduk 

Başel,Yargı mensubu iç inde cemaatten olmayan ama cemaate yakın inanıştaysa bu kişiler bir kişiye zimmetlendiği.ni anlatarak “O kişinin kontrolü altında oluyordu. Bu kişi takip ediliyor ve evine sürekli hediyeler gönderiliyordu. Amaç bu kişiyi cemaate kazandırmak değildi. Amaç onun önüne gelecek kararların bir şekilde cemaatin istediği şekilde çıkmasıydı “ dedi. Hakim evlenecekleri kadınları hazırlanan katalogdan seçtiklerini söyledi.