Odeabank büyükler ligini hedefliyor

Net kârını geçtiğimiz yıla göre yüzde 214 artırdıklarını anlatan Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya “Kuruluşumuzun 5. yılını kutlayacağımız 2017’de Türk bankacılık sektörünün büyükler liginde yerimizi almak istiyoruz” diye konuştu.

2016 yılında bankanız açısından nasıl bir tablo oluştu, performansınızı değerlendirebilir misiniz? 2017’de bankanızın büyüme planları ve öncelikleri neler olacak? 

Belirsizliklerin ve risklerin yüksek olduğu 2016 yılı hepimiz için zorlu geçti; hem küresel ekonomi hem de Türkiye ekonomisi için hassas bir süreçti. Küresel ekonomik belirsizlik; özellikle gelişmiş ekonomilerde büyüme, istihdam, tüketici güveni gibi temel konularda yaşanan durgunluğun etkisiyle devam etti. Dolar’ın tüm dünyada yükselişe geçmesi ve küresel durgunluk tüm gelişmekte olan ekonomiler gibi ülkemize de yansıdı. Ayrıca 15 Temmuz’da karşı karşıya kaldığımız darbe girişimi ve Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların etkisiyle artan terör tehdidi gibi ciddi sosyo-politik sorunlarla da mücadele ettiğimiz bir yıl oldu. 


ŞUBE SAYISINI 50’YE ÇIKARDI 
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Odeabank olarak sektörün üzerinde büyümemizi bu yıl da devam ettirdik. 2016 yılı içinde şube sayımızı 16 ilde 50’ye çıkardık. Yılın her 3 aylık döneminde sektörün üzerinde bir büyüme ve kârlılık elde ederek, net kârımızı geçtiğimiz yıla göre yüzde 214 artırdık. 2016 yılı Eylül sonu itibarıyla toplam kredilerimiz 23,52 milyar TL’ye, mevduatlarımız 25,52 milyar TL’ye, aktiflerimiz de 33,14 milyar TL’ye ulaştı. 

Ayrıca Odeabank olarak 15 Temmuz darbe girişimine rağmen, ana hissedarımız Bank Audi’nin yanı sıra IFC ve EBRD gibi saygın uluslararası finans kuruluşlarının Türk bankacılık sektörünün potansiyeline duydukları güven sonucu sermayemizi 1 milyar TL artırmayı başardık. Bankamız özelinde yıla damga vuran olay, yaz aylarında bu zor şartlar altında sermaye artırımını gerçekleştirmiş olmamızdı. 2016 yılı içinde KOBİ Bankacılığı işkolunu kurduk. 

YATIRIM ARAÇLARI ÇEŞİTLENDİ
Yatırım araçlarımızı da müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda sunduğumuz ürünlerimizi de çeşitlendirmeye devam ettik. Ürünlerimiz arasında son olarak Atlasglobal ile birlikte kredi kartı pazarına sunduğumuz Bank’O Atlas Card yerini aldı. Bu kart ile hali hazırda 400 bin olan kredi kartı sayımızı kısa sürede 2 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Kuruluşumuzun 5. yılını kutlayacağımız 2017 yılında, bankacılığın tüm segmentlerinde faaliyet gösteren bir banka olarak hedefimiz tüm bankacılık hizmetlerinde Türkiye’de akla ilk gelen bankalardan biri olmak. Bu amaçla kârlılığımızı koruyarak sektör ortalamasının üzerindeki büyüme hızımızı sürdürmek ve sıralamada üst basamaklara tırmanmaya devam ederek Türk bankacılık sektörünün büyükler liginde yerimizi almak istiyoruz. 

SEKTÖRDE TOPARLANMA OLDU   
2016 yılı Türk bankacılık sektörü için nasıl bir yıl oldu? 2017 yılı için sektöre ilişkin öngörüleriniz neler?  

Bankacılık sektörüne baktığımızda, zorlu ancak başarılı sayılabilecek bir yılı geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. 2016 yılında TCMB’nin sadeleşme süreci kapsamında faiz koridorunun üst bandında yaptığı indirimlerin bankacılık sektörüne olumlu katkısı, yüksek risk primi nedeniyle devam eden finansal koşullardaki sıkılığa bağlı olarak sınırlı kaldı. Öte yandan finansal piyasalarda oynaklığın yüksek seyrinden dolayı kredi talebinde de belirgin bir canlanma görülmedi. Bu sebeple sektör kademeli olarak yavaşlamaya devam etti. 

Hain darbe girişimi bankacılık sektörünü nasıl etkiledi? 
15 Temmuz’daki darbe girişimi ekonomik büyüme üzerindeki riskleri artırırken sektördeki yavaşlamanın da devam etmesine neden oldu. Ancak sonrasında alınan tedbirlerin desteğiyle sektörde kademeli bir toparlanma olduğunu görüyoruz. Bu çerçevede Türk bankacılık sektöründe 2016 yılındaki düşük baz etkisiyle 2017 yılında tüketici kredilerinde yüzde 10-12 bandında bir büyüme kaydedileceğini tahmin ediyoruz. Diğer taraftan, finansal piyasalarda artan belirsizlik ve yatırım kararlarının önemli bir bileşeni olan kurlarda beklediğimiz oynaklık nedeniyle kurumsal kredilerde büyümenin 2016 yılı seviyelerine yakın, yüzde 14-16 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bu çerçevede toplam kredi büyümesinin 2017 yılında yüzde 13-15 bandında olacağını tahmin ediyoruz.

Jeopolitik belirsizlikler risk oluşturuyor

2017 yılı için gördüğünüz riskler neler? 

Küresel risk iştahındaki kırılganlıklarla birlikte, jeopolitik belirsizlikler ve yurtiçi politik gündemdeki yoğunluk Türkiye ekonomisi üzerinde de her iki yönde riskler oluşturuyor. 2016’da alınan kamu maliyesi tedbirleri ve sağlıklı bankacılık sektörüyle Türkiye’nin başarıları bir sürece gireceğine inanıyoruz. 

Dolardaki artış fonlama maliyetini yükseltiyor
Dolardaki yükseliş piyasayı nasıl etkiliyor? 

Dolardaki yükselişle birlikte risk primindeki artışın etkisiyle yaşanan piyasa faizlerindeki yükselişler tüm bankacılık sektöründe fonlama maliyetlerini artırırken finansal koşulları sıkılaştırıyor. Bu sıkılık sektörde büyüme ve karlılığı olumsuz etkileyebiliyor. Bununla birlikte, kurlardaki artışın sektörün tahsili gecikmiş alacaklarına olumsuz etkisinin şu aşamada sınırlı kaldığını görüyoruz. 2015 sonunda yüzde 3,10 olan tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranı, kurlardaki oynaklık ve büyümedeki ivme kaybına rağmen 2016 Ekim sonunda sadece yüzde 3,35 seviyesine çıktı. Büyümedeki yavaşlamanın sona ermesiyle tahsili gecikmiş alacaklardaki artışın biraz gecikmeli de olsa duraksayacağını öngörüyoruz. Sektörün mevcut güçlü sermaye yapısı ve basiretli risk yönetimiyle ciddi bir sorunla karşılaşılmayacağını düşünüyoruz.