15 Temmuz darbe girişimi karşısında Türk finans sektörünün tavrını değerlendirebilir misiniz? Darbe kalkışması sektörünüzü nasıl etkiliyor?
15 Temmuz sonrası gerek hükümet yetkilileri gerek TCMB yetkilileri olayların etkisini en aza indirgeyecek önlemleri en kısa zamanda aldı. Özellikle Cuma gecesi, olayların yarattığı belirsizlik ile bankacılık sektörü bir yoğunluk yaşadı. ATM ve internet bankacılığı kanalında işlem hacimleri normal bir cuma gecesinin 2 katını aştı. Böyle durumlarda likidite krizi yaşanması riski yüksektir. Fakat Merkez Bankası piyasaya gerektiği kadar likidite sağlayacağını açıkladı. Halkımızın sağduyulu yaklaşımı ve bu süreçte 11 milyar dolara yakın dövizi Türk Lirası’na çevirmeleri piyasa fiyatlamalarında ciddi bozulmaların yaşanmasını da engellemiş oldu. Türkiye ve bankacılık sektörü özelinde değerlendirme yapacak olursak; geleceğe güvensiz bakmamız için bir neden yok.
KREDİLERİNİ YÜZDE 8 ARTIRDI
20 YENİ TARIM ŞUBESİ AÇACAK
DÜNYA BANKA DEVLERİNE KAFA TUTUYOR
2017 için yurtdışında büyüme planınız var mı? Nereler?
Potansiyel olan ve müşteri ihtiyaçlarımızın bulunduğu pazarlar genişleme planımızda öncelik sahibi oluyor. DenizBank olarak tüm segmentlerdeki müşterilerimize, yurtdışı bankacılık ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Avrupa, Rusya Federasyonu, ve KKTC’de faaliyet gösteren iştiraklerimiz ve bunlara bağlı şubelerimiz üzerinden hizmet veriyoruz.
Bankanızın mobil ve dijital bankacılıktaki performansını değerlendirebilir misiniz, 2017’de neler yapacaksınız?
DenizBank geçtiğimiz dönemde; özellikle son 3 yılda dijital bankacılık alanında çok farklı başarılara imza atarak birçok rekorun sahibi oldu. Amerika ve Avrupa’da bankacılık sektöründeki büyük finans devlerine kafa tutarak inovasyonda örnek alınan öncü bir kurum haline geldik. Dijitalleşme serüvenimizin yapıtaşlarından biri de dijital cüzdanımız fastPay’dir. Fastpay ile DenizBank müşterisi olmayan kişilere de para gönderme, ödeme yapma gibi hizmetler sunarak finans dünyasına çağ atlattık. Şuan itibarıyla DenizBank aktif müşterilerinin yüzde 85’inin şube dışı kanallardan işlem yaptıklarını gözlemliyoruz. 2017’de de müşterilere sunduğumuz hizmetleri dijital ve mobil alanda daha da genişleterek, yalnızca finansal çözümlerde değil müşterinin her alanda hayatını kolaylaştıracak ve yanında olduğumuzu hissettireceğiz.
Biz ileriye bakmalıyız
Moody’s, S&P, Fitch gibi reyting kuruluşlarının Türkiye’nin yatırım notunu düşürmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz ileriye bakmalıyız. En önemli risk göstergeleri olan kamu bütçe disiplini ve sağlam, risk farkındalığı yüksek bankacılık sistemi hala olumlu seyrediyor. Ama bunların yanında yapısal reformların da hızla devam etmesi gerekiyor.
2017’de Türkiye yüzde 3.5 büyür
2017 yılı için öngördüğünüz riskler neler?
2016’da olduğu gibi 2017’de de gelişmiş ekonomilerin merkez bankalarının para politikalarından destek almaya devam edeceği ama bu desteğin de giderek azalacağı söylenebilir. Global siyasi ve jeopolitik riskler, FED’in temkinli de olsa para politikasını sıkılaştırması ve AB’deki negatif görünümün devam etmesi 2017 yılında da Türkiye’nin büyümesi üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam edecektir. Türkiye ekonomisinde 2017’de 2016 yılına kıyasla kamu tarafından verilen desteklerin de etkisiyle bir miktar toparlanma olması beklenebilir. 2016’yı yüzde 3’e yakın bir büyüme oranı ile kapatmasını beklediğimiz Türkiye ekonomisinde 2017’de yüzde 3.5 ora-
nında bir büyüme gerçekleşebilir.