Galatasaray'ın eski yıldızlarından Evren Turhan, futbolculuğu döneminde FETÖ yapılanması hakkında edindiği önemli gözlemlerini SABAH'a anlattı:
Sen, G.Saray'da oynadın (1995-96 sezonunda). Hakan Şükür, Hakan Ünsal, Okan Buruk, Uğur Tütüneker gibi oyuncular ile Ertuğrul Sağlam'ın adı da geçti. Sen böyle bir şeye şahit oldun mu oyunculuk yaşamında?
1997-98 sezonuydu. Ben o zaman Kocaelispor'da oynuyordum. Yani Galatasaray'dan tekrar Kocaelispor'a dönmüştüm. Gece bir telefon geldi. Adını söylemeyim ünlü oyunculardan birisi beni aradı. "Sabah bir yer var oraya gel seni bekliyoruz" dediler. "Ne yapacağız" diye sordum. "Seni sürpriz birisi ile tanıştıracağız" dediler. Altunizade FEM Dershanesi'ne gittim. Oraya gittiğimde saydığınız bütün oyuncular vardı. Onların yanı sıra İsmail Demiriz ile Mutlu Topçu da ordaydı.
Peki bir daha gitmedin mi?
Hayır gitmedim. Benim biraz ters yapım vardır. Bir daha bana ısrar edemediler. Bir çoğunun hemen hemen her toplantıya gittiğini duyuyordum. Hatta bir dönem Giray Bulak hocama onlarla ilişkide olan bazı futbolcuların isimlerini söylemiştim. Onun bu konuları devletin üst kademesindeki kişilere iletmesini istemiştim.
Gittiğin diğer takımlarda benzer olaylar var mıydı? Yaşadın mı?
Başka takımlarda da bu olayın arttığını gördüm. Bununla ilgili de hem maddi olarak hem de toplantılara gelme gitme adına da tacizler gördüm. Bana, "Amerika'ya git. Para yardımı yap" diyorlardı. Gidenler hep bir yerlere geldi. Ben ve benim gibiler maalesef hep dışlandı. Bir takıma gidiyorsak hemen o takımdan gönderdiler. Başka bir takıma gittik.
GELİYORSAN GEL GELMİYORSAN BİR KURBAN PARASI VER
Peki nasıl oluyor. Takıma katılan oyuncuyla nasıl irtibat kuruyorlar?
Mesela Adana'ya gidiyorsunuz. Adana'da bir elemanları var. Gittiğiniz takımda da mutlaka bağlantıda oldukları oyuncular var. Hemen onlardan biri seni toplantılara çağırıyor. Sistemi bu şekilde kurmuşlar. "Geliyorsan gel, gelmiyorsan bir kurban parası ver" diye zorluyorlar. Hemen hemen her futbolcu bu kurban parasını ödemiştir. Özellikle alt liglerde bu örgütün çok fazla etkin olduğunu düşünüyorum. Benim dönemimden sonra bu örgütün alt liglerde daha da yaygınlaştığını duydum. Teknik direktörlere menajerlere başkanlara kadar sızdılar. Eğer onlardansan bir yerlere gelirsin. Değilsen kaybolup gidersin.
PRİMLERDEN ZORLA KESİNTİ YAPIYORLARDI
Nasıl etkili oldular bu kadar?
Sen o sistemin içine girmediğin için neler yaşamışsın. Peki sistem içindeki oyuncular neler yaşadı acaba?
Onların ne kadar paralarını aldılar? Ben onların içine girmeden bunlara şahit olduysam, o sistemin içine giren bugüne kadar belli yerlere gelenler paralarına para katanlar şöhretlerine şöhret katanlar neler yaşamıştır siz düşünün. Onların çıkıp konuşmaları lazım. Devlete yardımcı olsunlar. Cumhurbaşkanımız "İnlerine gireceğiz" demişti. İşte onların anlatacakları çok önemli. Bu şekilde sporun da inine girelim. Alt liglerdeki oyuncular seslerini çıkaramayabilirler. Eziliyorlar. Para kazandıkları için konuşamıyorlar. Futbolun ahlakını bozdular. Dini duygularla ve parayla kandırdılar. Futbolcular saf ve temiz insanlardır. Çabuk kandırılabilirler. Oyuncunun en büyük zaafı "Seni bu takıma transfer edeceğiz. Mesela 200 bin lira alıyorsa, '400 bin aldıracağız' deyince, onlar da seslerini çıkartamayıp sistemin içine girmişlerdir. Bazıları bilinçli, bazıları zoraki girmişlerdir.
PARA AKTARANLAR VATAN HAİNİDİR!
Futbol Federasyonu zaten içinde bir temizlik yapıyor. Sadece idari anlamda değil her anlamda temizlik yapılması lazım. Bu sadece benlik bir olay değil. Bu ülke adına yapmalıyız, konuşmalıyız. Bugün konuşmayacaksak ne zaman konuşacağız. Özellikle 17-25 Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanımızın savaşından sonra hala futbolcu teknik direktör, menajer, yönetici maddi manevi yardımda bulunuyorsa onlar vatan hainidir. Amerika'ya gidenlerin listesi vardır. Bu kişilerin para aktarımları varsa zaten hesap hareketlerinden belli olur zaten. Bunlar da kanıttır.
Sabah