Vitor Pereira’nın yerine göreve geldikten sonra takımına bir türlü istediği sonuçları aldırtamayan Dick Advocaat, bir ara, “Yönetim isterse hemen bırakabilirim” bile demişti.
Ancak yönetimin kendisine inancı tamdı. İlk haftalardaki kötü futbol ve başarısız sonuçlar bir süre sonra yerini iyi futbol ve başarılı sonuçlara devretmeye başladı. Ligde yavaş yavaş yukarılara doğru tırmanan ve liderle arasındaki farkı 6 puana düşüren Fenerbahçe, Zorya beraberliğiyle başladığı Avrupa Ligi macerasında da daha sonra camiayı mutlu eden sonuçlara imza attı.
Manchester United karşısında deplasmanda alınan farklı yenilginin rövanşını Kadıköy’de alan, Zorya’yı deviren Fenerbahçe, son haftaya girilirken, grubunda liderliği ele geçirdi.
Farklı anlamlar taşıyordu
Advocaat için son maç farklı anlamlar taşıyordu. Çünkü ülkesinin bir takımına karşı, Fenerbahçe’yi gruptan çıkarma mücadelesi verecekti. Advocaat’ın Fenerbahçesi, haftalardır ortaya koyduğu başarılı oyunu, Feyenoord karşısında da gösterdi ve Sow’un nefis golüyle kazanıp, grubunu lider bitirdi. Hollandalı teknik adam da, Fenerbahçe’nin başındaki ilk önemli zaferini ülkesinde, ülkesinin bir takımına karşı elde etmenin gururunu yaşadı.
Fanatik