Teknolojinin yok edeceği meslekler
Serdal Adalı, yaptığı yazılı açıklamada, 3 Temmuz 2011'de başlayan sürecin iftira ve yalanlarla dolu bir karalama kampanyası olduğunu savunarak, büyük acılar çektiklerini vurguladı.
Bu açıklamayı, Ankara'daki terör saldırısı nedeniyle ertelediğini aktaran Adalı, yaşanan süreçte farkına vardıkları yapılanmanın, oyunları ve iftiralarıyla toplumu yönlendirdiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin 82 yıllık tarihinde hukukun ayaklar altına alındığı, adalet kavramının büyük yara aldığı, vicdanların rafa kaldırıldığı, garabetlerle dolu bir süreç nihayet sona erdi. İlgili savcıların dahi adalete güvenmeyip yurt dışına kaçtığı bir süreçte, masumiyetinden emin insanlar olarak yurt dışından, kamptan Türkiye'ye gelip adalete kendimizi teslim ettiğimizi hatırlatmak isterim. 5 kuruş etmeyecek, 5 sayfa yazıyla 6 ay cezaevine konulduğumuzda bile önce yüce Allah'ın adaletine sığındık, sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine..."
Kendisi üzerinden Beşiktaş'a yöneltilen suçlamaların yaşanan süreçte karşılık görmediğini belirten Adalı, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizi tanımayanların bile 'Size büyük haksızlık yapılıyor. Büyük bir yanlışlık var' dediği süreçte bu karalama kampanyasına karşı beni tek başıma mücadele etmek zorunda bırakmayan aileme, dostlarıma teşekkür ederim. Hesapsız ve tarifsiz bir sevdayla bağlı olduğum Beşiktaş'a leke sürülmek istenmesi, kişisel olarak yaşadığım tüm bu sıkıntılardan daha önemlidir. Benim üzerimden Beşiktaş'a atılan iftiralar 3 Temmuz sürecinde toplumda hiçbir zaman karşılık görmemiştir. Tesellimiz de budur."
Kendisine gösterilen güvenin, en karanlık anlarda dahi yolunu aydınlattığını, vatanının, ailesinin ve Beşiktaş'ın daha güzel günler görmesi için katkı sağlamasına dair inancını ve isteğini kamçıladığını vurgulayan Adalı, "Koparılmak istendiğim, hesapsız sevdiğim Beşiktaş'ın, hak ettiği yerlere gelmesi için azimle her türlü çaba içerisinde olmaya devam edeceğimden kimselerin şüphesi olmasın. Yaşar Kemal'in dediği gibi, 'İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar'." ifadelerini kullandı.Gelişen teknoloji ve dijital dünyanın pek çok sektörde karşılık bulması kuşkusuz milyonlarca kişinin hayatını değiştirdi. Hayatımızı kolaylaştıran teknolojiler bazılarımızın ise hayatını karartacak gibi duruyor. ABD 'Bureau of Labor Statistics' (İşçi İstatistik Bürosu) madalyonun düğer yüzünü mercek altına aldı ve gelişen teknolojinin yok etmeye başladığı meslekleri açıkladı.
Medyanın dijitalleştiğini belirten rapora göre, bu durum gazete, dergi vb. kaynakların satış rakamlarının düşmesine ve bu sektörün baskı kısımlarındaki işsizlik oranının artmasına sebep oluyor.
Medyadaki dijitalleşme sadece baskı kısımlarında çalışanları değil editoryal işleri de etkileyecek. Zira insan üretimine dayalı bu sektörde önümüzdeki yıllarda akıllı makinaları görebiliriz.
Balıkçılıkta kullanılan yöntemlerin kas gücünden makinaya döndüğünü belirten rapor, bu sektörün önümüzdeki yıllarda minimum yüzde 5 küçüleceğini belirtiyor.
Metal ve plastik üretimindeki otomasyona geçişin artacağının altını çizen rapor, bu durumun kısa vadede bu sektörde çalışan her 100 işçiden 6'sının işini kaybetmesi ile sonuçlanacağını iddia ediyor.
Makina kullanımının artmasından olumsuz etkilenecek bir başka meslek grubu da enerji üretim ve dağıtım sektöründe çalışanlar.
İnternet kullanımının artışı seyahat acentalarını da vuracak. Her yıl daha fazla insanın tatil programlarını kendi başına yaptığının altını çizen rapor, bu sektörede çalışan insanların yüzde 12'sinin işlerini kaybetmesini bekliyor.
Reklam gelirlerinden aldığı payı dijital medyaya kaptıran TV ve radyo gibi sektörlerde çalışan kişilerin işleri de düşen gelirlerden dolayı tehlikede.
Çiftçiliğin teknoloji odaklı bir sektöre dönüştüğünü belirten rapor, söz konusu makina gücünü sağlayamayan her 100 kişiden 19'unun bu iş kolunu bırakmak zorunda kalacağını savunuyor.
Facebook, WhatsApp gibi uygulamaların insanların alışkanlıklarını değiştirdiğini belirten rapor, her geçen yıl posta hizmetlerinin kullanımının azaldığını, bu durumun da yüzde 28'lik bir iş kaybına neden olacağını belirtiyor.
Teknolojinin işsiz bırakacağı meslek grupları arasında hostesler de bulunuyor.
Globalleşen dünyada şirketlerin daha az masraf ile en yüksek karı elde etme çabası da bazı meslek gruplarını zora sokuyor. Bunların başında da mücevher üreticileri bulunuyor. Zira bu alanda faliyet gösteren pek çok şirket bir süredir merkezlerini ABD dışına taşıyor.