Zeljko Obradovic, Maccabi FOX maçında Sloukas'ı haşladığı molayla ilgili konuştu

Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Zeljko Obradovic, eline bir imkan geçmesi durumunda hayatta düzeltmek istediği en önemli şeyle ilgili, ''Dünyanın neresinde olursa olsun hayatta bir daha görmek istemeyeceğim tek şey savaş olurdu.'' dedi.

Sarı-lacivertli basketbol takımının başarılı Sırp çalıştırıcısı Obradovic, AA muhabirine takımın bu sezonki hedeflerinden, hayata dair birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Tecrübeli başantrenör, "Elinizde bir fırsat olsa neyi değiştirmek isterdiniz?" sorusuna, şu cevabı verdi:

"Ekonomik açıdan hiç adalet yok. Bu yüzden varlıklı sınıfla fakir sınıf arasında çok büyük fark var. Her insan normal ve iyi bir hayatı hak ediyor. Kiminle konuşsanız bunda hemfikirdir ama insanlara yardım etme konusunda kimse reaksiyon göstermiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun hayatta bir daha görmek istemeyeceğim tek şey savaş olurdu. Dünyada bir kara bir de güzel taraf vardır. Problemler nerede başlıyor, kimden kaynaklanıyor. Bunu anlamak çok kolay. Kim provake ediyor. Günün sonunda hep alt sınıf, daha fakir olan insanlar fatura ödüyor."

Maccabi FOX maçındaki molayla ilgili

Obradovic, THY Avrupa Ligi'nde İsrail deplasmanında yaptıkları Maccabi FOX maçında aldığı mola sırasında oyuncularına yaptığı sert ikaza da açıklık getirdi.

Sarı-lacivertli takım 38-30 gerideyken alınan bir molada oyuncularıyla kurduğu iletişimin çok fazla konuşulmasıyla ilgili Obradovic, şunları kaydetti:

"Burada en önemli nokta güvendir. Oyuncularım bana güveniyor ben de onlara güveniyorum. Molalar çok kısa süreler. Oyuncularıma 1 dakika gibi kısa bir sürede sahada daha iyi olmaları için bir şeyler söylemem lazım. Onlar da bunu çok iyi biliyorlar ve benim ne istediğimi anlıyorlar. Bu oyuncularımla aramda olan bir şey. Doğal gelişen bir olay bu ve benim işimin bir parçası. Bazen ekstra motivasyon sağlamam gerekiyor. Hiçbir zaman maçtan önce 'molada bunu söylemeliyim' diye düşünmüyorum. Çoğu durumda da konsantre oluyorlar ve vermek istediğim mesajı çok net alıyorlar. Benim konuşmalarda onları motive etmem gerekiyor. İşimizdeki en önemli şey 40 dakika boyunca yüksek konsantrasyona sahip olmamız lazım. Çok kolay bir şey değil ama bunu yapmamız gerekiyor."

"Cep telefonu ve tabletler gerçek dostumuz olamaz"

Genç sporcuların önemine vurgu yapan ancak teknolojinin çok ilerlediği bir çağda iletişim sorunlarının da yaşandığını vurgulayan Obradovic, "Genç oyuncular sizi örnek alıyor. Hayatınızın bir filme ya da kitaba aktarılması genç isimlere yardımcı olur mu?" sorusu üzerine şunları şöyledi:

"Gençlere güzel örnek olabilecek her şeyi desteklerim. Jenerasyonlar çok çabuk değişiyor. Ben Cacak'tayken orada oynayan insanları örnek alırdık. Onlar gibi olmak isterdik. Önemli olan gençlerle çalışan antrenörlerin görevidir. En zoru işte budur aslında. Görevleri çok zor, çok sabırlı olmaları gerekiyor. Antrenörlerin o gençlere basketbolu sevdirmeleri gerekiyor. Genç yaşta kafalar çok karışık olabiliyor. Genç insanların kararı sabahtan akşama kadar çok çabuk değişebilir. Antrenörler ve aileler, gençlerin sorunlarına müdahale edip, doğru yolu göstermesi lazım."

Gençlerin birçok imkana günümüzde çok rahat ulaştığını anlatan Obradovic, "Bu yüzden gençleri yetiştirmek gerçekten hiç kolay bir şey değil. Benim için en önemli şey insanlarla olan iletişimdir. İnsan olduğumuz için bir bağ kurmamız, birlikte konuşmamız lazım. Maalesef teknoloji sayesinde şu anki dostlarımız cep telefonları ve tabletler oldu ama onlar gerçek dostumuz, arkadaşımız olamaz." ifadelerini kullandı.

"Bu sezon da istediğimiz yerde olacağız"

Obradovic, bu sezon da Fenerbahçe'nin taraftarın istediği yerde olacağını dile getirdi.

Önlerinde çok fazla maç olduğunu aktaran Obradovic, "Henüz kasım ayının sonundayız. Her iki ligde de önümüzde çok maç var. Günlük antrenmanlarımızla geliştirdiğimiz performansımız maçlara yansıyacaktır. En önemlisi sezonun en kritik zamanında doğru pozisyonda olmalıyız. İnsanların bize ne kadar güvendiğinin bilincindeyiz. Bu yüzden hem kulübün hem de takımın bunu aklında tutması gerekiyor. Takımımın şu an gösterdiği reaksiyondan memnunum ama daha iyi oynamamız gerekiyor. Bu sezon da aynı şekilde istediğimiz yerde olacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.

Fenerbahçe'ye gelmeye ilk karar verdiğinde hedeflerinin ne olduğunu iyi bildiğini belirten Sırp başantrenör, "Bu hedef Avrupa'nın en iyi takımları arasında yer almaktı. Şu anda Avrupa'nın en iyi takımları arasında yer aldığımız için gurur duyuyorum. Bu başarıların gerçekleşmesinde eski yönetimin payı büyük. Yeni yönetimimizin de desteğini devam etmesi önemli. Oyuncularımın, ekibimin ve taraftarımızın desteğiyle bu başarı gerçekleşiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Obradovic, sosyal medyada sarı-lacivertli taraftarların "Obradovic'in heykelini Alex ve Lefter'in yanına dikmeliyiz." isteğiyle ilgili, "Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bize büyük saygı gösterildiğini hissediyorum. Sadece kendimle ilgili değil takımımın çok sevildiğini biliyorum. Ben takımın bir parçasıyım. Pozitif şeylerde de negatif şeylerde de beni takımdan ayrı düşünmemeliler. Taraftar için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Aleksandar Nikolic'le anısı

Obradovic, henüz 32 yaşındayken ilk başantrenörlük deneyiminde Partizan'la Avrupa Ligi şampiyonu olduğunda Sırp basketbolunun efsane isimlerinden Aleksandar Nikolic'le yaşadığı anısını şöyle anlattı:

"Partizan bencinde otururken bu benim için hayal gibi bir şeydi. Aleksandar Nikolic benim sadece basketbolda değil hayattaki koçumdu. Çok iyi hatırlıyorum, Avrupa şampiyonluğundan sonra kenara gelip 'Umarım bundan daha başarılı olursun' dedi. Buna çok şaşırdım. 'Ne demek istiyor ki, bundan daha büyük başarı ne olabilir' diye içimden geçirdim. Profesör Nikolic, öyle bir insandı ki geleceği çok rahat görebiliyordu. Herkesten bir adım öndeydi. En büyük hedefim ve dileğim şu an olduğu gibi işimi sürdürmek ve basketbol salonuna gelebilmek. Her zaman işe bundan başlarım. İşinizi severek yapmanız çok önemli. Birlikte çalıştığım müthiş bir ekip ve oyuncular var. Bir de taraftarlarımızla mükemmel bir bağımız var. Daha ne isteyebilirim ki. Bu bana yeter de artar bile."

İstanbul'a ilk seyahati otobüsle oldu

Obradovic, 5 yılı aşkın süredir yaşamını sürdürdüğü İstanbul'a hayatında ilk defa 18 yaşında geldiğini belirtti.

Genç bir basketbolcuyken İstanbul'a bir turnuva için geldiğini ve ilginç bir seyahat yaşadığını anlatan Obradovic, şöyle konuştu:

"İstanbul'a ilk defa 18 yaşında oyuncuyken geldim. Burada bir turnuvaya katılmıştım. İstanbul'a ilk seyahatim Cacak'tan otobüsle olmuştu. 18 yaşında olup buraya gelmek müthişti, ilk gördüğüm yeri de unutmuyorum, Bebek'ti. İstanbul'u tamamen gezmek için önemli bir vakte ihtiyacınız var. Dağılan Yugoslavya ülkelerinden buraya göç eden çok fazla insan var. Bu yüzden ortak dili konuştuğum insanlar da var burada. İstanbul-Belgrad arası her gün karşılıklı 5 uçuş oluyor. Belgrad'a her gittiğimde mutlaka orada da Türk dostlarımla karşılaşıyorum. Sırbistan halkı da İstanbul'a gelmeyi çok seviyor. Gerçekten çok özel bir şehir İstanbul."

"Çalışmadığım yıl çok güzel vakit geçirdim"

Obradovic, 13 yıllık Panathinaikos döneminden sonra 2012-2013 sezonunda takım çalıştırmadı.

Aktif basketboldan uzun bir süre sonra o sezon ayrı kalan Sırp başantrenör, bu dönemi şöyle anlattı:

"Panathinaikos'tan sonra ara verdiğim süreçte evde muhteşem zaman geçirdim. Aslında basketboldan tamamen kopmuştum. Basketbol adına çok az şey vardı aslında. ABD'ye gidip 1 ay Detroit Pistons'un antrenmanları seyrettim. Sırbistan'da Partizan-Kızılyıldız finalini izledim, İspanya Kupası'nı izledim. Bazen de oğlumla Avrupa Ligi izledim. O süreci basketbol dışında şeyler yaparak çok keyif alarak geçirdim. Panathinaikos ve Fenerbahçe gibi büyük takımların antrenörüysen çok fazla özel vaktiniz olmuyor. Zamanın büyük bölümü buradasınız ama bu da işin gereği. Çalışmadığım yıl aileme, arkadaşlarıma zaman ayırdım benim için çok güzel bir yıldı."

Tek soru, tek cevap

Obradovic'in, AA muhabirinin söylediği tek kelimelere verdiği kısa cevaplar şöyle:

Basketbol: Tutku

Fenerbahçe: İnanılmaz bir organizasyon

Aleksandar Nikolic: Sevgi ve saygı, ikinci babam

Ivkovic: Aleksandar Nikolic'le aynı şeyleri düşünüyorum

Dimitris Diamantidis: Tanıdığım en dürüst insan

THY Avrupa Ligi: Güzel organizasyon

İstanbul: Çok özel bir şehir

Sarunas Jasikevicius: Karakter

Kimin asistan koçu olmak isterdiniz: Ivkovic. Sadece Ivkovic'in yardımcılığını yaptım.

Panathinaikos: Özel.