Zorlu'da bütün yatırımlar ‘döngüsel ekonomiye'

Zorlu Tekstil Grubu'nun bu yıl yapacağı 70 milyon dolarlık yatırımın neredeyse tamamı sıfır atık, pet şişeden üretim gibi ‘döngüsel ekonomiye' hizmet eden projeler olacak. Necat Altın, sıfır emisyona yaklaştıklarını belirterek; “Yakında, serbest sandığımız piyasalara karbon vergisi gelebilir” diyor.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

Zorlu Tekstil Grubu, Ahmet Nazif Zorlu’nun “Sanayicilik bisiklete binmek gibidir, sürekli pedalları çevirmek zorundasınız” düsturuyla ilerliyor. 2021’de de ayağını pedaldan çekmiyor. Grubun odak noktasında ise ‘döngüsel ekonomi’ var. Bu yıl için 70 milyon dolarlık yatırım planladıklarını söyleyen Zorlu Tekstil Grubu Başkanı Necat Altın, “Zorluteks’te çevreye toprağa, havaya, suya hiç emisyon vermeden, çok yüksek bir geri kazanım oranıyla üretim yapabilecek bir dizayna sahip olma yolunda gidiyoruz. Pet şişelerden üretim yapacağımız bir geri dönüşüm tesisi için de düğmeye bastık” diyor.

GÜNDEM ’YEŞİL MUTABAKAT’

Türkiye tekstil sektörünün en önemli gündeminin Avrupa Birliği’nin geçen yıl sonunda yayınladığı ‘Yeşil Mutabakat’ olmasın gerektiğini vurgulayan Altın, ”Buna uyum sağlamamız lazım. Çünkü çok yakın gelecekte serbest sandığımız piyasalarda bir karbon vergisiyle karşı karşıya kalabiliriz. Gümrük vergisi vermediğimiz yerlerde çok daha acıtacak şekilde karbon vergisi nedeniyle rekabette geriye düşebiliriz” diye anlatıyor.

2020’de pandemi pek çok sektörü derinden etkiledi. Sizde durum nasıldı?

2020’nin başlangıcı bizim için çok iyiydi. Biz Zorlu Tekstil Grubu olarak çatısı altında 12 şirket bulunan ve 2 büyük amiral gemisi olan bir yapıyız. Korteks ve Zorluteks en büyük şirketlerimiz ve 2020 başında ikisinde de işlerimiz gayet iyiydi, hatta yıla rekorla başladık. Sonra Çin’deki arkadaşlarımızdan gelen haberlerle ‘ne oluyor’ derken, mart ayında pandemiyle biz de tanıştık. Nisan ve mayıs ise tam şok oldu, işlerimiz yarı yarıya azaldı. Ama haziranda tekrar tam kapasiteye çıktık. Diğer yandan Kovid 19 Asya’dan tedarik zincirinin kırılmasına neden oldu. Bu da bizim işimize yaradı. Biz zaten ihracat odaklı bir şirketiz. İhracata daha da yüklendik.

İç piyasa nasıldı?

İç piyasa biraz sıkıntılıydı. Ama bizim çok kuvvetli bir geleneksel pazarımız var. Ve Anadolu’da ağırlıklı olarak cadde mağazalarındayız. Bunun da faydasını gördük. İnsanların eve kapanması beyaz eşyayla birlikte ev tekstiline de yaradı. Biz grup olarak 2019’dan daha iyi bir yıl geçirdik. Online satışlarımız da 2019’a göre 3 kat arttı.

Toplam ciro ne oldu?

Grup olarak 2020’yi 550 milyon dolar ciroyla kapattık. Pandemi olmasaydı, hayal edemeyeceğimiz seviyelere ulaşacak ve rekor kıracaktık.

Bu yıl yatırımlar sürecek mi?

Yönetim kurulu başkanımız Ahmet Nazif Zorlu’nun lafıdır, “Sanayicilik bisiklete binmek gibidir, sürekli pedalları çevirmek zorundasınız”. Yatırım yapıyoruz tabii ki. Teknoloji ağırlıklı, teknik tekstile, döngüsel ekonomiye hizmet edecek yatırımlar yapıyoruz. Korteks tarafında 50 milyon dolarlık yatırımımız olacak. Biz sürdürülebilir üretime çok inanan bir grubuz. 10 milyon dolar yatırımla pet şişelerden üretim yapacağımız, 17 bin metrekarelik bir geri dönüşüm tesis hayata geçireceğiz. 50 milyon dolarlık da teknik tekstil yatırımlarımız olacak. ZorluTeks tarafından da bir sıfır atık projemiz var. Orada da 15 milyon dolar yatımımız olacak. Mağazacılık tarafındaki girişimlerle beraber 70 milyon dolar yatırım planlıyoruz diyebilirim. 

MAĞAZALAR DİJİTALLEŞİYOR!

Pandemiyle birlikte mağazacılığın can çekiştiği söyleniyor. Siz mağazacılık stratejinizde bir değişikliğe gidecek misiniz?

Stratejilerini ‘online’ üzerine kuran şirketler, bir noktadan sonra tıkanıyor. Şu anda Amazon bile fiziksel mağaza açma derdinde. Biz mağazacılığa her zaman önem vereceğiz. Taç Konsept adı altında daha küçük ve daha dijital yeni bir konseptimiz var. Yakın zamanda Anadolu Yakası’nda 3 mağaza açtık. Avrupa Yakası’na da bakıyoruz. 

Bu yıl online ciromuzu 2’ye katlamayı, konsolide ciromuzu da %15-20 artırmayı planlıyoruz. Pandemide çalışan sayımız arttı. 6700 çalışanımız var. 250 kişiyi daha işe alacağız. 

7 MİLYON MASKE SATTIK

Bu arada şirketlerde ‘pandemi ürünleri’ diye bir kategori oluştu. Siz de maske satışına başladınız değil mi?

Pandemi negatif etkilerinin yanı sıra fırsatlar yarattı ve bazı süreçleri hızlandırdı. Pandemiyle birlikte antiviral, antibakteriyel kumaş satışlarımız arttı. 7 milyon maske sattık. Geçen yıl ihracatımız yüzde 10 arttı ve bunun yüzde 5’i bu ürünlerden geldi. Ciro olarak da 10 milyon doları buldu. Ve bu pazar büyümeye devam ediyor. Kovid 19 bitse bile Kovid, 20, 21 gelecek gibi görünüyor. 

HEMŞİRE YERİNE ATLET!

Teknik tekstilde yeni ürünler var mı?

Vestel’le birlikte giyilebilir teknolojiler üzerine çalışıyoruz. Hastaya bir iç çamaşırı giydirdiğinizde, nabız atışı, oksijen seviyesi, kalp ritmi gibi takip edilmesi gereken bilgileri alabiliyorsunuz. Hemşire gibi bir ürün. Bu sayede hastayı kablolarla makineye bağlamadan evden bile takip edebiliyorsunuz. Bu konuda prototip aşamasındayız. Bu ve bunun gibi ürünlerle 2025’te ciromuzun yarısının teknik tekstilden gelmesini hedefliyoruz. 

TÜM SEKTÖRÜN KARBON AYAK İZİNİ ÇIKARACAĞIZ

Avrupa Birliği ülkeleri ‘sürdürülebilir üretim’ konusunda çok hassas. Türkiye tekstil sektörü bu konuda ne aşamada?

Biliyorsunuz Avrupa Birliği bir ‘Yeşil Mutabakat Programı’ yayınladı. Bizim Türkiye tekstil sektörü olarak hızla buna uyum sağlamamız lazım. Çünkü yakın gelecekte, serbest sandığımız piyasalarda bir ‘karbon vergisiyle’ karşı karşıya kalabiliriz. Gümrük vergisi vermediğimiz yerlerde karbon vergisi nedeniyle rekabette geriye düşebiliriz. Bence rakiplerimiz arasında buna en çabuk uyum sağlayacak yine Türk tekstilcisidir.

Peki ‘karbon ayak izi’ konusunda sektörün karnesi nasıl?

Ben TİM’de de yönetim kurulu üyesiyim. İsmail Başkan (Gülle) bana bu konularda sok sık görevler veriyor. ‘Life Cycle Analyses’ (Yaşam Döngüsü Analizi) isimli bir Avrupa Birliği Projesi’ne başvuru yaptık. Yaklaşık 20 milyon euroluk bir proje. Tüm Türkiye tekstil sektörünün karbon ayak izi çıkarılacak.