Yüzyılın metallerini geri kazandıracak

Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, artık üründen farklı metalleri ekonomiye kazandıracak. Bu metaller arasında kobalt, nikel, çinko, manganez ve lityum var.

Bakır üretiminde ortaya çıkan pirit konsantresinden, 21'inci yüzyılın en stratejik madenleri arasında yer alan kobalt üretebilen dünyadaki tek merkez olan Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, artık üründen farklı metalleri ekonomiye kazandırmak için kolları sıvadı. Batarya geri dönüşümü için de kapsamlı çalışmalar yürüten tesis, sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar için vazgeçilmez konumda bulunan bu elementleri geri kazanarak dünya madencilik literatürüne adını yazdırmaya hazırlanıyor.

SİMGE MERKEZ OLDU

Cengiz Holding tarafından, 1,2 milyar dolarlık yatırımla, Doğu ve Güneydoğu'nun en büyük özel sektör yatırımı olarak hayata geçirilen ve bugün dünyada bakır üretiminde ortaya çıkan piritten kobalt üretebilen dünyadaki tek merkez olan tesis, maden teknolojilerinde 4.0 döneminin simge merkezlerinden biri haline geldi. "2.500 tonluk kapasiteyle dünyadaki kobalt üretiminin yüzde 2'sini gerçekleştiriyoruz" diyen Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi Genel Müdürü Emre Kayışoğlu'na göre, Türkiye'nin bugün ileri madencilik teknolojilerinden merkez ülkelerden biri haline gelmesinde Mardin tesisinin önemi çok büyük. Ama asıl gelişme, devreye alınan yeni Ar-Ge merkezinde üretilmeye hazırlanan diğer stratejik metallerle birlikte yaşanacak.

DEV ÜRETİM ÜÇGENİ

Cengiz Grubu iştiraklerinden Eti Bakır'ın Küre'deki bakır üretimi sürecinde artık ürün olarak ortaya çıkan pirit konsantresi, yaklaşık 1.200 kilometre uzaklıktaki Mazıdağı tesisine tren yoluyla taşınıyor ve burada en son teknolojiler kullanılarak 21'inci yüzyılın kilit elementlerinden kobalt geri kazanılıyor. "Kobaltın piritten ayrıştırılarak yeniden ekonomiye kazandırılması, sadece Türkiye'de değil aynı zamanda dünyada bu alandaki devrimlerden biri" diye konuşan Emre Kayışoğlu, pil, batarya ve katalizörlerin yanı sıra teknoloji, petrokimya, elektrikli otomobil ve uçak endüstrisinde yoğun olarak kullanılan kobaltın bugün yüzyılın elementi olarak kabul edildiğinin altını çizdi.

TÜRKİYE'YE MADENCİLİKTE LİG ATLATACAK

Yapılan son çalışmalarla birlikte tesislerde %99,99 saflıkta kobalt üretilebildiğinin altını çizen Kayışoğlu, "Böylece teknoloji, petrokimya, otomobil, uçak sanayi, seramik gibi alanlarda katma değerli ürünlerin üretimini yapabiliyoruz" dedi. "Gelişmeler bununla da sınırlı değil. Ürün yelpazesinin genişletilmesinde 'katalizör' görevi üstlenecek yeni Ar-Ge laboratuvarında, halihazırda üretilmekte olan kobalt, çinko ve nikelin saflaştırılarak katma değerinin artırılmasının yanı sıra manganez, lityum ve diğer stratejik elementlerin üretilmesi ve saflaştırılması üzerine de çalışmalar yürütüyoruz" diyen Kayışoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Madencilik ve katma değerli sanayi üretimi alanında ülkemizi üst seviyeye taşıyoruz. Yeni laboratuvarımız, bugünün teknolojilerinde bizlere ve ülkemize önemli bir rekabet avantajı sağlarken, geleceğin teknolojileri ve tedarik zinciri konusunda da Türkiye'nin dünyada söz sahibi ülkeler arasında yer almasını sağlayacak. Hedefimiz, Mardin Mazıdağı tesislerini yüksek teknolojiye hitap eden sektörlerin vazgeçilmez iş ortaklarından birine dönüştürmek..."

4 ELEMENT BATARYA TOZUNDAN AYRIŞTIRILACAK

döngüsel ekonominin simge merkezlerinden birine dönüşen Mazıdağı tesislerinin şimdiki odağında ise batarya tozundaki metalleri geri dönüştürmek var. Kayışoğlu, "Atıl vaziyetteki otomobil, telefon ve bilgisayar bataryalarının içinden, kobalt, nikel, lityum ve manganezi çıkarıp ekonomiye geri kazandıracağız. Kobalt ve nikelde bu işlemi başarıyla uygulayabiliyoruz. Lityum ve manganez için de çalışmalara devam ediyoruz. Bu 4 elementi batarya tozundan ayrıştırabilen bir tesis şu anda dünyada yok. Biz tüm bu çalışmaları 1-2 yıl içerisinde tamamlayarak, dünyada bir ilki başarmak istiyoruz. Bu konuda İngiltere ve Mardin tesisimiz birlikte çalışıyor" dedi.

TESİSTE EKSİ ATIK YARATIYORUZ

Kayışoğlu, tesisin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağladığını belirterek "Merkez sayesinde, üretim süreçlerimizdeki kimyasal ürün, buhar, elektrik ve su tüketimimizi önemli ölçüde azaltırken, metal geri kazanım verimlerinin artırılması ile de verimlilik konusunda önemli bir adım atmış oluyoruz. Sülfürik asit tesisinin çıktısı olan kalsin, Metal Geri Kazanım Tesisinin hammaddesi olarak kullanılarak, 2.000 ton katot bakır, 2.530 ton çinko karbonat ve 6.740 ton kobalt karbonat üretiyoruz" dedi.