Saraç, düzenlediği basın toplantısında, YÖK tarafından ilk kez başlatılan "100/2000 YÖK doktora bursları" hakkında açıklamalarda bulundu.
Birçok ülkede yükseköğretim odaklı rekabete açık ve özellikle araştırmacı insan kaynağının geliştirilmesine yönelik programların başlatıldığını, bunlardan bazılarının Almanya, Çin, Güney Kore, Japonya, Tayvan ve Rusya olduğunu dile getiren Saraç, Türkiye'de ilk kez uygulanacak projenin, bu ülke örnekleri incelenerek ve Türk yükseköğretim sistemine adaptasyonu sağlanarak uygulamaya konulduğunu söyledi.
Yekta Saraç, Türkiye için öncelikli alanlarda nitelikli bilgi üretmek amacı doğrultusunda doktoralı insan kaynağına olan ihtiyacı karşılamak üzere devlet üniversitelerindeki doktora programlarında öğrenim gören öğrencileri desteklemek için kurum tarihinde ilk kez YÖK doktora bursları verileceğini bildirdi. Saraç, "100/2000 YÖK doktora burs projesi" adı verilen program kapsamında, 100 farklı alanda 2 bin kişiye belirlenen alanlarda doktora bursu sağlanacağını belirtti.
"Her bin kişiye 0,4 doktoralı insan kaynağı düşüyor"
Bu oranın Çin'de, 2,2, ABD'de 1,7, Avrupa Birliği'nde 1,5, Güney Kore’de 1,4, Kanada'da 1,2, Japonya'da 1,1 olduğunu ifade eden Saraç, şöyle konuştu: "Biz Türkiye'de doktoralı insan sayısını artırmalıyız. Yükseköğretim talebini yönetebilmek için üniversitelerde öğretim üyesi ihtiyacımız var. Ülkemizin kalkınması için nitelikli beyinlere sahip olmamız lazım. Ülkemizin de doktoralı insan kaynağında belki 'bin 1' diye bir hedef koyması lazım. Yakın dönemde hiç olmazsa bin kişiye bir doktoralı insan oluşturmak için bir kurgu yapılması lazım. Bunun için bu 'bin 1' hedefini yakalamamız açısından şimdiden adım atmamız lazım. Bu başlattığımız proje, ilk adım." "100/2000 Programı"nın, bu amaca yönelik olarak Türkiye'nin ihtiyaçları ve gelişim alanları dikkate alınarak uzun ve katılımcı bir yaklaşımla tasarlandığını belirten Saraç, "Bu program kapsamında ülkemizin öncelikli alanlarına yönelik 100 alanda 2 bin doktoralı insan kaynağı yetiştirilecek. Bu insan kaynaklarının istihdamı ise sadece akademiye yönelik olmayıp, özellikle kamunun ve özel sektörün de gelişimi odaklı süreçlerine de yönelik olacak." ifadelerini kullandı.
Proje kapsamında, doktora derecesine sahip insan kaynağının nicelik ve nitelik olarak artırılmasına yönelik de çalışmalar yapıldığını anlatan Saraç, "Bu insan kaynaklarının istihdamı ise sadece akademiye yönelik olmayıp, özellikle kamunun ve özel sektörün gelişimi odaklı süreçlere de yönelik olacak. YÖK doktora burs projesi, 2017 yılı itibarıyla başlayacak olup bu kapsamda öğrencilerin bahar döneminden itibaren eğitim almaları sağlanacak. Öğrencilere 4 yıl süreyle yılda 12 ay burs verilecek. Verilecek burs miktarı aylık bin 550 lira olarak belirlendi." dedi.
Saraç, belirlenen burs miktarında enflasyon verilerine göre iyileştirme yapılacağını da paylaştı.
YÖK çağrı açacak
Saraç, YÖK'ün belirlenen tematik alanlarda çağrı açacağını, üniversitelerin bu alanlar için yetiştirecekleri öğrenci sayılarını belirterek YÖK'e başvuracaklarını, bu şekilde, kurumun yetkin ve başarılı üniversiteleri destekleyeceğini söyledi.
Proje ile amacın, üniversitelerde ihtisaslaşma alanları odaklı bir rekabet ortamı oluşması ve üniversitelerin bu kapsamda desteklenmesi olduğunu aktaran Saraç, öğrenci başvuruları ve seçiminin, YÖK tarafından desteklenmesi uygun bulunan üniversiteler tarafından gerçekleştirileceğini belirtti.
YÖK doktora bursuna, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da herhangi bir işte çalışmayan, doktora yapmaya hak kazananların başvurabileceğini kaydeden Saraç, adayın, eğer doktora eğitimine devam ediyorsa, tez aşamasına geçmemiş olması gerektiğini vurguladı.
Üniversitelerin belirlenen alanlar için yetiştirecekleri öğrenci sayılarını belirterek YÖK’e başvuracaklarını dile getiren Saraç, bu şekilde, YÖK'ün yetkin ve başarılı üniversiteleri destekleyeceğini bildirdi.
Belirlenen 100 öncelikli tematik alanların başlıklarının "Temel bilimler ve mühendislik", "Sağlık", "Sosyal bilimler", "Mimarlık, sanat ve tasarım" alanları olarak belirlendiğini belirten Saraç, "Bu proje o denli umutlandırıyor ki sadece hayıflandığımız husus, bu proje keşke 5-6 yıl önce başlasaydı. Bambaşka üniversitelerimiz, bambaşka bir Türkiye olurdu." değerlendirmesini yaptı.